15 Ağustos 2023

Soylu’nun cep telefonundan siyasi şov yaptığı güvenlik yazılımı neden kapatılıp açılıyor?

Programın, Soylu tarafından siyasi amaç uğruna deşifre edilmesi, sonun başlangıcı oldu bir bakıma

Genel seçim dönemdeki propaganda sürecinin en çok eleştirilen konularının başında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cep telefonuna yüklü olduğu ortaya çıkan bilgisayar programı vardı.

Soylu, İstanbul’da buluştuğu bir sosyal medya fenomenine elindeki telefonu gösterip, “Bu devletin çok büyük güçleri var” diyerek fenomenin kimliği üzerinden iki saniye içinde tüm kayıtlarını ortaya döktü.

Bu görüntülerin yine sosyal medya üzerinden paylaşılmasıyla ciddi tartışma başladı. Sadece polis teşkilatında suçla mücadele çerçevesinde “sınırlı” personelin kullanımına sunulan yazılımın, siyasi kimliği olan bakanın cep telefonunda hangi gerekçeyle bulunduğu tartışılageldi.

Savcılıklara şikâyet dilekçeleri verildi.

“Kim O” adıyla açılan program, Emniyet İstihbarat Başkanlığı’nda geliştirilen ve kullanılan Yıldız adlı özel bir programın altındaki yazılımlardan birisiydi.

Hedef kişilerin, devletteki ve sosyal medya benzeri mecralardaki bilgilerini analiz eden, saniyeler içinde sonuca götüren özel bir uygulamaydı.

Programın, Soylu tarafından siyasi amaç uğruna deşifre edilmesi, sonun başlangıcı oldu bir bakıma.

Soylu’nun açıklaması sonrasında artık iyice ortalığa düşen bilgisayar programında bir kaç gündür ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Özellikle il emniyet müdürleri kararnamesinin yayınlanmasından sonra.

Aldığım bilgiye göre, bilhassa Emniyet İstihbarat Başkanı Akın Zaimoğlu’nun bu görevinden alınıp Bursa Emniyet Müdürü yapılmasıyla başlayan günlerde, “Kim O” programına erişim zorlaştı.

Yazılımı kullanan polisler, zaman içinde sisteme ulaşamamaya başladı. Hatta öyle ki, program bir keresinde iki gün boyunca uygulama dışında kaldı.

Sonrasında açılıp kapandı, açılıp kapandı. Büyüteç’i yazdığım saatlerde kullanıma kapalıydı yine.

Bu durumun ne anlama geldiğini bilişim işlerinden oldukça iyi anlayan bir dostuma sordum. Verdiği yanıt kısa ve öz oldu:

“Log kayıtlarını siliyorlardır”

Daha önce de FETÖ döneminin sona ermesiyle birlikte benzer saptamaları ve gelişmeleri yaşamıştı bu ülke.

Aynı dostum, anlatmaya devam etti:

“Programın her kapatılıp açıldığında ya güncelleme yani yeni versiyon yüklemesi ya da geçmişe dönük log kayıtları silinir. Programın kapatılmasıyla beraber, çoğunlukla geçmişte sistem üzerinden kimlerin sorgulandığı, kimlerin hangi tür verilerine ulaşıldığını anlaşılmaması için log kayıtları silinmeye çalışılır. Bu silme işlemi de kimi zaman yeni versiyon yüklemesiyle gerçekleştirilir. Ancak ne kadar silinse de yine de işlemler sistemde iz bırakır. FETÖ döneminde 30 kez silinen log kayıtlarının özel programlarla geri getirildiğini hatırlayalım”

Bu açıklamadan şunu anlıyoruz?

Soylu’nun “Bu devletin çok büyük güçleri var” dediği programla acaba kimler, hangi gerekçeyle, ne kadar süre sorgulandı? Kimler hakkında hangi bilgiler toplandı? Bu bilgiler, nerede kullanıldı?

Bunların ortaya çıkarılması önemli.

İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, bu konuya ciddi şekilde eğilmeli.

Emniyet İstihbaratı’nda hareketli günler

Soylu ekibinin Emniyet Genel Müdürlüğü’nün merkez teşkilatından tasfiye edilmesi çerçevesinde Emniyet İstihbaratı’nda hareketli günler yaşanıyor bir süredir.

Önceki bölümde de aktardığım üzere; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Soylu döneminin İstihbarat Başkanı Akın Zaimoğlu’nu görevden alarak Bursa’ya emniyet müdürü olarak atadı.

Yerine ise Polis Başmüfettişi Resul Kabataş velaketen görevlendirildi. Ancak Kabataş’ın görevi çok kısa sürdü. Bakan Yerlikaya, geçen hafta içinde Emniyet İstihbaratı’na yeni atama yaptı.

Kabataş; Teftiş Kurulu Başkanlığı’na dönerken, yerine daha kıdemli emniyet müdürü olan ve aynı zamanda Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı’nı yürüten Selami Yıldız’ı görevlendirildi.

Yıldız, 17-25 Aralık sürecinde İstanbul’da görev yaptı. Sonrasında Bursa ve Adana Emniyet Müdürü oldu. Adana Emniyet Müdürü olduğu dönemde Soylu ve ekibinin baskısının artması üzerine görevden ayrıldı.

Şimdi yeniden aktif göreve döndü.

Yıldız, daha önce de uzun süreli Emniyet İstihbaratı’nda görev yapmış bir polis müdürü.

Geçmiş dönemdeki Emniyet İstihbaratı’yla ilgili kimi iddialar ortaya atılıyor bugünlerde.

Bunlardan en önemlisi; log kayıtları tutulmayan özel bir server sisteminin Emniyet İstihbaratı’nda kurulduğu yönünde olanı.

Yani; hakkında her türlü sorgulama yapılan hedef kişi ya da kişilerin bilişim sistemi üzerinde iz düşümü olmaksızın veri elde etme işleminin gerçekleştirilmesi. 

Bu amaçla, eski dönemde mevcut yasal sisteme paralel olarak faaliyet yürüten ikinci sistemin faaliyete geçirildiği ve bakan değişimiyle beraber sistemin ortadan kaldırıldığı iddiası emniyet kulislerinde fazlasıyla yankı buluyor.

İddia önemli. Benzeri FETÖ’nün aktif olduğu dönemde de yaşandı hatırlarsanız. Suçla ilgisi olmayan binlerce kişinin verilerinin, telefon görüşmelerinin sorgulandığı ortaya çıkarılmıştı. Ülke genelinde binlerce kişiye yönelik yasadışı telefon dinlemesi ve takibi yapıldığı bizzat müfettiş raporlarıyla tespit edildi.

Şimdi yapılması gereken en önemli işlem; İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin tıpkı FETÖ dönemi sonrasındaki gibi Emniyet İstihbaratı’nda inceleme yapması ve iddiaların gerçekliğini gün ışığına çıkartması olmalıdır.

Tartışılan birim, tartışılan isme bağlandı!

Emniyet genel müdür yardımcılıklarına yapılan atamalardan sonra merkez teşkilatındaki alt birimlerin bağlı olduğu görevlendirmeler bizzat Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız tarafından muhataplarına tebliğ edildi.

Görev dağılımına bakıldığında KOM, Terörle Mücadele, Narkotik Suçlarla Mücadele, Asayiş, Güvenlik, Trafik gibi operasyonel birimler altı genel müdür yardımcısı arasında bölüştürüldü.

Böylelikle tüm genel müdür yardımcıları, emniyet teşkilatının bel kemiğini oluşturan suçla mücadele birimlerini yönetecek.

Bu dağılım içinde dikkat çeken bir isim ise daha önce KOM Başkanı olarak görev yapan ancak her nasılsa Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı’na terfi eden isim Mahmut Çorumlu oldu.

Çorumlu’nun KOM başkanı olduğu dönemde yaşananları bir bölümünü Büyüteç okurları yakından takip ettiler zaman içinde.

Halen ABD’de yargılanan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’ın firarından iki gün önce dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile makamında buluşmasını organize eden iki polis müdüründen birisiydi Çorumlu. Hatta, KOM’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu ve Korkmaz’la, Soylu’nun randevusunu beklerken sigara bile tüttürdü. Görüntüleri bir yerlerde mevcut olsa gerek.

Sonrasında Soylu ile makamında görüşen Korkmaz, iki gün sonra yurt dışına kaçtı!

Elbette başka konular da var Çorumlu’nun başkanlığı sırasında yaşanan. Oysa, sadece bu olay bile başlı başına değerlendirilmesi gerekirken, hakkında adli ya da idari soruşturma başlatılmadığı gibi bir de Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı’na terfi ettirildi.

Hem de KOM’dan sorumlu olarak!

Zaman, en iyi gösterge olacak bu konuda.

Alt kadrolardaki atamalar

Bu arada il emniyet müdürleri kararnamesinin yürürlüğe girmesiyle birlikte atandıkları kentlerde göreve başlayan il emniyet müdürleri, kadrolarını gözden geçirmeye başladı.

Özellikle Soylu’nun ekibi olarak adlandırılan il emniyet müdürlerinin ve merkezdeki daire başkanlarının yerine atananların, mevcut kadrolarda yeni atamalar yapmaları bekleniyor.

Örneğin, Ankara, İzmir, Edirne, Muğla, Kahramanmaraş, Hakkari’nin yanı sıra, merkezde Terörle Mücadele, İstihbarat, Güvenlik, Asayiş, Trafik, Siber Suçlarla Mücadele, Narkotik Suçlarla Mücadele, Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele, Kriminal, Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme gibi birimlerin alt kadrolarında da düzenlemeler yapılacak kaçınılmaz olarak.

Personel Başkanlığı şimdi bu listeler üzerinde çalışıyor.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. 

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dorukhan Büyükışık cinayetinde polislere yargı yolu

Soruşturmayı yürüten müfettişler, adları geçen 24 personelden dokuzu hakkında meslekten ihraç, maaş kesim cezaları ile kınama cezaları talep etti. Dönemin Narlıdere İlçe Emniyet Müdürü İsmail Köksal ve Komiser Yardımcısı Hüseyin Vurucu’ya “meslekten çıkarma cezası” verilmesi teklif edildi. Ancak polis müdürü Köksal’ın cezası, olayın işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren mevzuat nedeniyle zaman aşımına uğradı!

7,5 yıl sonra yapılan keşif ve sıfırlanan telefonlar

"Resmi keşif raporuna göre; Onur muhtemelen bilinci yerinde değilken, birden fazla kişi tarafından balkondan bırakılmış, hafif sol tarafına doğru yere çarpması sonucu balkon altına doğru yönelmiş. Sanıkların beyanları, Onur’un aktif atlama yaptığı şeklinde olmasına karşın, resmi rapor diğer düşme analizleri gibi Onur’un kontrolsüz / serbest ve ilk hızsız düştüğünü tasdik etti"

Adaletin merhem ol(a)madığı yine bir evlat acısı dosyası mı?

Baba Levent Özkan’ın ihmal iddiaları var; olaydan hemen sonra, soruşturmanın ilk günlerinde dosyaya konulması gereken, oğlu Onur Özkan’ın hastaneye götürülmesini sağlamak amacıyla irtibat kurulan 112 Acil Hattı’nın telefon görüşme kayıtlarına 8 ay sonra ulaşabildiklerini söyledi

"
"