Bir yılı geçti, Koronavirüs'ün hayatımıza girişi.

Bir yılın sonuna geldiğimizde, kontrol altında tutulmaya çalışılan rakamlar yeniden uçuşa geçti. Günlük vaka sayısı 30 bin sınırına dayandı.

Covid-19'la ilgili anlık gözlem yapan uluslararası Worldometers'a göre Türkiye, dünyanın 221 ülkesi içinde dokuzuncu sırada.

İlk üç; ABD, Brezilya ve Hindistan'dan oluşuyor. Arkadan, Rusya, Fransa, İngiltere ve İtalya geliyor. İspanya, Türkiye ve Almanya ilk onu tamamlayan ülkeler olarak sıralanıyor.

Pandeminin ilk safhasında tek tip virüse karşı yapılan mücadele, virüsün farklı mutasyonları nedeniyle yeniden kesintiye uğradı. Farklı mutasyonlar, özellikle aşıların çoğu zaman etkisiz kalmasına neden olduğu bilim insanlarınca dile getirilmeye başlandı.

Yayılma hızı artıyor

Türkiye'deki süreç de dünyada yaşananlara benzer biçimde gidiyor.

Özellikle mutasyon virüsün görülmesiyle birlikte yayılma hızı her geçen gün artıyor.

Her gece yayımlanan rakamların bize anlattığı bir başka önemli durum var.

Şöyle ki, turkuaz tabloya yansıyan "günlük pozitif saptanan vaka sayısı"nın, "günlük test sayısı"na bölünmesiyle elde edilen rakam, "pandeminin ülkedeki aktifliğinin yayılım hızını" gösteriyor.

Pandeminin ülkedeki aktifliğinin yayılım hızı, önemli göstergelerden birisi olarak kabul ediliyor.

Bu rakamsal gösterge, uzunca bir süre yüzde 10'un altında seyretti.

Ancak vaka sayısının artışıyla bağlantılı olarak son haftalarda parametre yükselmeye başladı.

18 Mart'ta yüzde 10,8 olan yayılma hızı, 19 Mart'ta yüzde 11,1, 20 Mart'ta yüzde 11 ve 21 Mart'ta yüzde 10,7 oldu.

Fakat ülke genelinde 200 binden fazla günlük test yapılmaya başlanmasıyla beraber Covid-19 vakalarında da önemli oranda artışlar görülmeye başlandı.

Vaka sayısının 20 bini geçtiği 22 Mart Pazartesi günü (22 bin 216) yayılma yüzde 11,1 iken, 23 Mart Salı günü 26 bin 182 vakayla yayılma hızı yüzde 12,3'e, 24 Mart Çarşamba günü ise 29 bin 762 vakada yüzde 13,4'e yükseldi.

Bilim insanları, bu yükselişin iyiye işaret olmadığının altını çiziyor.

Hastaneler alarmda

Bugün geldiğimiz noktada, ikinci dalga olarak adlandırılan dönemden sonra hastanelerdeki pandemi yataklarında kısmi azalma görülmesine karşın özellikle doluluk son 2-3 haftada arttı.

Her ne kadar turkuaz tabloda ülke genelindeki rakamlarda yoğun bakımlardaki yatak doluluğu ortalama düzeyde gözükse de, büyük şehirlerde durumun pek de normal seyrinde olmadığı görülüyor.

Örneğin, Ankara'nın önde gelen hastanelerinden Hacettepe'nin İç Hastalıkları Yoğun Bakım Servisi'nin sorumlusu Prof. Dr. Arzu Topeli İskit, Salı günü paylaştığı sosyal medya mesajında "ünitemiz tam doldu. 37 yaşında kadın hastamız ileri derecede Covid, entübe" bilgisini verdi.

Ankara'daki vaka sayısı

Keza, Ankara Şehir Hastanesi'nde tedavi altındaki hasta sayısında ciddi artış olduğu haberleri geliyor.

Öyle ki, Ankara'daki günlük vaka sayısının 5 bin dolayında olduğu ifade ediliyor.

Ancak bu rakam içinde bir ayrıntı vermek gerekiyor.

Vaka sayısı bilindiği üzere "PCR pozitif" testleri üzerinden hesaplanıyor. Fakat önce PCR testi negatif olmasına karşın tomografi çekildiğinde Covid-19 teşhisi konulan hastalar da Covid-19 olarak tedavi altına alınıyor.

Bu nedenle her iki durumla Covid-19 vakası sayısının toplamını dikkate almak daha doğru olacaktır kanımca.

İstanbul'da da durumun pek farklı değil.

Mutasyon virüsün hızlı yayılımı nedeniyle İstanbul'daki tedavi merkezlerinde sıkıntı yaşandığı gelen haberler arasında.

Kongre eleştirisi

Hükümetin kontrollü yaşama geçilmesi kararı sonrasında ülke genelinde insan hareketliliğinin artması, virüsle mücadelede ipin ucunun iyice kaçmasına neden oldu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın hemen her mesajında Koronavirüs'le mücadelede tavsiyede bulunmasına karşın, özellikle iktidar partisi AKP'nin birbiri ardına yapılan geniş katılımlı kongrelerinin görüntüleri çelişki yaratıyor.

Yanı sıra yine iktidara yakın isimlerin cenaze törenlerinin de AKP kongrelerine benzer biçimde gerçekleşmesi, Covid-19'la mücadelede toplumun yarının bozulmasına neden oluyor.

Sıra BioNTech'te

Aşı konusunda yeni gelişmeler var.

Çin'den gelen Sinovac'tan sonra Sağlık Bakanı Koca, Almanya'dan da yaklaşık 1.4 milyon doz BioNTech aşısı geldiğini duyurdu.

Ancak bu noktada bakanlık nasıl bir uygulama yapacak henüz belli değil. Zira BioNTech'in saklanma koşulları Sinovac gibi kolay değil.

Bu nedenle Alman aşısı, özel depolama olanağı bulunan sağlık merkezlerinde yapılacak.

Ramazan'da kapanmaya doğru

Gelelim başlıktaki cümlenin açılımına…

Malum, 13 Nisan'da Ramazan ayı başlıyor.

Ankara'da kulislerde konuşulan bilgilere göre, hükümet Ramazan ayının bir bölümünde "tam kapanmaya" gidecek.

Yani ülkede tamamıyla sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak. Bu sürenin iki ya da üç hafta sürmesinin öngörüldüğü belirtiliyor.

Ülkedeki ekonomik göstergelerin iyi olmaması, özellikle günlük yevmiye ile çalışanların pandemide ekonomik zorluk yaşaması ve pek çok çalışanın işsiz kalması nedeniyle hükümetin zorunlu olarak normal yaşama dönüşle birlikte "dört renkli haritada"ki vaka durumun her geçen hafta kötüye gitmesinin tam kapanma gerekçesi olacağı ifade ediliyor.

Sınavların ertelenmesi

Hatta Ramazan'daki tam kapanmada vaka sayısı durumunun kontrol altına alınamaması halinde Ramazan Bayramı için de formül düşünüldüğü konuşulan diğer bir durum.

Bu durumu dolaylı destekleyen gelişme Milli Eğitim Bakanlığı'ndan geldi. Bakanlık, ortaokullarda ve liselerde yüz yüze sınavların 3 Mayıs'a ertelendiğini açıkladı.

Sınavların ertelendiği tarih Ramazan'ın başlamasından üç hafta sonrasına denk geliyor.

Yeni bakan atanması

Bu arada dün Büyüteç'i yazdığım saatlerde siyasi kulisler çok hareketliydi. Uzun zamandır Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabinede yapacağı yenileme konuşuluyordu. Önceki gün olağan kongre çalışmalarını tamamlayan AKP'de şimdi bakanlık heyecanı başladı.

Pandeminin ilk başlarında kamuoyu desteğini alan ancak sonrasında hükümetin pandemideki uygulamaları nedeniyle ağır eleştirilerin hedefi olan Sağlık Bakanı Koca'nın görevden alınacağı bir süredir siyaset kulislerinde konuşuluyor.

Koca'nın değişmesi halinde yeni gelecek Sağlık Bakanı'nın pandemide nasıl bir uygulamaya gideceği henüz soru işareti. Hekim kökenli olması halinde mutlaka kendine özgü mücadele yöntemi uygulamak isteyecektir.

Kabine değişikliğinin süreci nasıl etkilediğini birlikte göreceğiz.

Bir küçük not daha… Sağlık Bakanlığı'nda olası bir değişiklikle birlikte, kamuoyundan eleştiriler alan Bilim Kurulu üyesi bilim insanının, bakan yardımcısı olacağı ifade ediliyor.

Küçük bir olasılık belki ama…

Burası Türkiye, "Olmaz" dememek lazım peşinen!