Ülkenin hızla akan bir gündemi var. Ancak daha önce yaşanıp gündem dışı kalmaması gereken konular da mevcut.
Büyüteç'te geçen hafta gündeme getirdiğim Kırklareli'de geçen eylüldeki sel felaketiyle ilgili yürütülen adli soruşturmada önemli gelişme yaşandı.
İğneada'daki Sisli Vadi (Foggy Valley) adlı turistik tesiste 6 yurttaşın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan sel felaketinde ihmal olup olmadığını ortaya çıkarılması amacıyla görevlendirilen iki uzman, hazırladıkları 13 sayfalık bilirkişi raporunu Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'na geçen perşembe teslim etti.
Rapor, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Muzaffer Lekesiz tarafından bizzat teslim alındı ve cuma günü dosyaya konuldu.
Bilirkişi heyetinin kaleme aldığı raporda, tesisin imar durumu, inşa süreci ve faaliyete geçmesiyle ilgili olarak dönemin Kırklareli Valisi Osman Bilgin'in yasaya aykırı işlem yaptığı tespitinde bulunuldu.
Bilgin'in yanı sıra, özellikle İl Özel İdaresi yönetiminin de yasaya aykırı işlem yapılması nedeniyle suçlu bulunduğu raporda, "kanun gerektirdiği üzere tesisi yıkılmış olsaydı ve işletmesine izin verilmemiş olsaydı olay günü tesiste kimsenin konaklaması mümkün olmayacaktı ve soruşturmayı konu olay yaşanmamış olacaktı" tespiti dikkati çekti.
Osman Bilgin
Vali Bilgin ve personeline suçlama
Raporun önemli bölümlerini, olduğu şekliyle aktarıyorum:
"(...) Tesislerin tamamının yapı ruhsatsız bir şekilde inşa edildiği ve işletme ruhsatsız bir şekilde konaklamalı turizm tesisi olarak faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır.
* 2020 yılının sonlarına doğru, yapı sahibi tarafından izin başvurusunda bulunulmuş ise de sonuçlandırılamamıştır.
* Yasal bir şekilde inşa edilmediği için kanuna aykırı şeklide inşa edilen bu yapılar hakkında yapı denetim firması, yapı müteahhidi, şantiye şefi, fenni proje mesulleri veya teknik uygulama mesulleri bakımından bir tespit yapılamamıştır.
* Yine yapımında görev alan kişilerin, işçi, usta gibi mesleki yeterlilik belgesi, ustalık belgesi sahibi olup olmadıkları bilinmemesine karşın, bu kişilerin teknik uzman, mühendis, tekniker gibi değerlendirilemeyeceği ve 3194 sayılı İmar Kanunu'na göre bir sorumluluk veya ihmalinden söz edilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
* Tesis ve yapıların ruhsatsız bir şekilde inşa edilmesi hususunda, yapı sahibi veya kendisi için yapan ya da yaptıranların 3194 sayılı İmar Kanunu'na aykırı hareket ettiği hususunda görüş ve kanaate varılmıştır.
* Tesis ve yapılan ruhsatsız bir şekilde konaklamalı turizm tesisi işletmesi olarak faaliyet göstermesi hususunda yapı sahibi veya yapıları kendisi için yapan ya da yaptıran 3194 sayılı İmar Kanunu'na aykırı hareket ettiği hususuna görüş ve kanaate varılmıştır.
* Tesis ve yapılan ruhsatsız bir şekilde inşa edilmesine müsaade edilmesi hususunda yerinde yapılan incelemelerde; bizzat görülmesi ve yazılı rapor ve il encümen kararlarında belirtilmesine ve işlem yapılmadığı hususunda şikâyete rağmen, işlem yapmayan İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürü Rahim Zobu ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Kuş'un şikayetler sayesinde farkında ve bilincinde olduğu halde İmar Kanunu'na aykırı hareket ettiği hususunda görüş ve kanaate varılmıştır.
* Tesis hakkında yapı tatil tutanakları düzenlendikten sonra mühürlü olduğu halde tesisin çok çok uzun süre faaliyetlerine devam etmesine izin veren, imar kirliliği ve mühür bozma hususlarında savcılığa suç duyurusunda bulunmayan İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürü Rahim Zobu ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Kuş'un beyanlarından da anlaşıldığı üzere, "farkında ve bilincinde" olduğu halde kanuna aykırı hareket ettiği hususunda görüş ve kanaate varılmıştır.
* İl encümeni tarafından verilmiş olan yıkım kararını kanuni süresi içerisinde tebliğ etmeyen ve tebliğ sonrasında da tesis hakkında verilmiş olan yıkım kararını kanuni süresi içerisinde veya süresi dolduktan sonra dahi uygulamayarak (kanun gerektirdiği üzere tesisi yıkılmış olsaydı ve işletmesine izin verilmemiş olsaydı olay günü tesiste kimsenin konaklaması mümkün olmayacaktı ve soruşturmayı konu olay yaşanmamış olacaktı) Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürü Yüksel Akış ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Bilal Kuş ve İl Valisi Osman Bilgin'in kanuna aykırı hareket ettiği hususunda görüş ve kanaate varılmıştır.
* Yukarıda yer verilen kişiler ve kurumların, kanuna aykırı iş ve işlemleri sonucunda iş bu soruşturmaya konu olayın meydana gelmiş olduğu hususunda görüş ve kanaate varılmıştır. (...)"
Hesabı kim verecek?
Bilirkişi raporunun bize anlattığı, facianın "geliyorum" dediği.
Aslolan ise, bu faciaya davetiye çıkaran iş ve işlemlerin altında, dönemin Kırklareli Valisi Bilgin ve emrinde çalışan üst düzey kamu görevlilerinin bulunduğu.
Şimdi bu rapor üzerine, felakette yakınlarını kaybedenler, "kamu görevlileri hakkında adli soruşturma yürütülüp yürütülmeyeceği"nin merakı içinde.
Bilirkişi raporunun yanı sıra yakınlarının kaybedenlerin İçişleri Bakanlığı'na şikâyet dilekçeleri var. Bakanlığın henüz bir araştırma ya da soruşturma yürüttüğü ile ilgili bir bilgiye ulaşılabilmiş değil maalesef.
Nihayetinde, giden gittiği ile kalıyor ne yazık ki.
Bu kadar usulsüzlüğün oluşmasına yol veren veya imza koyanlar, en ağır cezayı alsa bile yakınlarını kaybedenlerin yüreği nasıl soğuyacak?
Tolga Şardan kimdir?
Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı.
Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu.
Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu.
Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı.
2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.
|