21 Haziran 2024

FETÖ'den tutuklanan MHP'linin dosyasındaki MİT yazışmalarının detaylarında neler var?

MİT'in 2017'de elde ettiği ve resmi yazılarla ulaştırdığı bilgilerin adli soruşturmaya dönüştürülmesi için neden tam 7 yıl beklendi? Savcılık ve polis neden zamanında işlem yapmadı? Çintaş, savcılık ve poliste korundu mu? Bugüne kadar ulaşan süreçte, Çintaş'ın MHP'li olmasının bir etkisi var mı?

Devlet Bahçeli ve Mustafa Çintaş

Büyüteç'te MHP'den iki dönem milletvekili adayı olan Mustafa Çintaş'ın FETÖ'den tutuklanmasını gündeme taşıdım.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen adli soruşturmanın detaylarına yer vermek istedim bu kez.

Detaylarda devletin en önemli kurumlarından MİT Başkanlığı'nın Çintaş'la ilgili tespitleri var.

Bu yazıda MİT'in Çintaş'la ilgili üç ayrı raporunu okuyacaksınız. İşin içine MİT girince, sürecin muhatapları, "devletin gizli belgelerinin açıklanması" konusunu gündeme getirebilirler.

Baştan söyleyim; söz konusu bilgiler, soruşturma dosyasında yer alan kamuya açık bilgilerden. Mahkeme dosyasında mevcut. Yargılamada dikkate alınacak. Dolayısıyla gizlilik yok.

Bir not daha ekleyim; MİT'in yazılarında Çintaş dışına başka kişilerin isimleri ve TC kimlik numaraları var. Bu kişilere yönelik farklı sonuçlar doğurmaması için TC kimlik numaralarını kullanmadım. Dosyada ismi geçen bazı isimleri de kodladım.

Her şey FETÖ'nün şirketinin soruşturulmasıyla başladı

FETÖ'den geçen Nisan'da gözaltına alınıp tutuklanan Çintaş, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) emekli. Astsubay olarak yıllarca görev yaptı. Zaten linkini bıraktığım yazıda Çintaş'ın 1990'ların başına uzanan süreci var.

Çintaş, emekliliğinin ardından MHP'de siyasete başladı. 2015 ve 2023 seçimlerinde İzmir'den milletvekili adayı oldu. Her ne kadar seçilebilecek sıraya konmasa da FETÖ'yle bağı olduğu tespit edilen bir siyasetçinin MHP'de aktif siyaset yapabilmesinin bir amacı olmalı kuşkusuz.

MİT'in her üç yazısı da 2017 tarihini taşıyor. Çintaş'ın siyasetteki ilk adaylığı sonrasında ilişkileri gün ışığına çıkarılmış, buna karşın 2024'e kadar hakkında herhangi bir işlem yapılmaması ayrıca dikkat çekici kuşkusuz.

MİT Başkanlığı'nın ilk yazısı 15 Ağustos 2017 tarihini taşıyor:

"(…) FETÖ / PDY'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik faaliyetleri ile ilgili olarak; örgütün Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na (KKK) yönelik faaliyetlerine tahsis edilmiş olan Ankara merkezli AFYE Bitkisel Ürünler Şirketi'nin Fetullah Gülen'in talimatıyla FETÖ / PDY ile bağlantısı bilinmeyecek şekilde dizayn edilerek kurulduğu,

FETÖ / PDY kontrolündeki AFYE Şirketi'nin, FETÖ / PDY'nin KKK'dan sorumlu mensubu Mustafa Arslan tarafından kurulduğu ve şirket gelirlerinin mezkur birimin faaliyetlerine tahsis edildiği,

Mustafa Arslan'ın AFYE Şirketi'nin gayri resmi sahibi olduğu ve örgütün "Hususi" sorumluları arasında yer aldığı,

AFYE Şirketi'nin çalışanların çoğunluğunun son dönem itibarıyla KHK ile ihraç edilmiş örgüt mensuplarından oluştuğu ve resmi kayıtlardan kaçınmak amacıyla, SGK primi ödenmeksizin şirkette çalıştırıldığı,

Mustafa Arslan'ın, firari Adil Öksüz ve tutuklu Kemal Batmaz ile irtibatlı FETÖ / PDY mensubu Selim Tahtalı ile de bağlantılı olduğu,

Mustafa Arslan'ın geçmiş dönemde Ayso Soğutma Paz. İmal. İth. İhr. San. Tic.Ltd. Şti'nin sahibi tutuklu Ercan Ayla ile birlikte ABD'ye gittiği,

FETÖ / PDY kapsamında tutuklu eski Hava Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ve tutuklu eski Hava Pilot Tümgeneral Fethi Alpay'ın irtibatlı olduğu Mahrem Hizmetler mensubu "Sivil İmam" tutuklu Mehmet Topdemir isimli şahsın da Ayso Soğutma firmasının 2014 yılına kadar diğer ortağı konumunda olduğu,

AFYE Şirketi'nin, "Deva Destek Hizmetleri Kimya Sağlık Gıda İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi"nin bağlı kuruluşu olduğu, Deva Destek Hizmetleri Şirketi'nin kurucu ortaklarının; Mustafa Arslan FETÖ / PDY bünyesinde asker sorumlusu olarak faaliyet gösteren Mehmet Ali kod E.Ş., 1993-1994 yıllarında Ankara'da Harp Okulu öğrencileri ile ilgilendiği yönünde bilgi bulunan M.B., N.A., Ö.Y., Sabri Dağcı, Yücel Geven ve Mustafa Çintaş isimli şahıslardan oluştuğu,

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi iken kamu görevinden çıkarılan Orhan kod Prof. Dr. Ö.A.'un, Mustafa Arslan'ın üst ilişkisi olduğu ve bir dönem AFYE Şirketi'nin AR-GE Müdürü olarak çalıştığı, Ö.A'un, FETÖ / PDY'nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı ülke geneli sorumluları arasında yer aldığı ve aranır durumda bulunduğu, anılanın Eylül 2015 ayından bu yana ABD'de mukim olduğu,

Halihazırda tutuklu olan şirket ortağı Yücel Geven'in, AFYE Şirketi'nin resmi işlerini gerçekleştirirken, şirket işleyişine ilişkin hususları Mustafa Arslan'a sorduğu, Mustafa Arslan'ın ise, örgütsel mahiyette üstü konumunda bulunan Orhan kod Ö.A.'a danışarak faaliyet yürüttüğü,

FETÖ / PDY mensubu O.Ö.'ın şirket müdürü olarak faaliyet gösterdiği,

O.Ö. ve şirket ortağı Mustafa Çintaş'ın son olarak 28/04/2017 - 01/05/2017 tarihleri arasında yurtdışında bulundukları,

AFYE Şirketi'nin muhasebe işlemlerinin, serbest muhasebeci mali müşavir ve bağımsız denetçi M.E. tarafından yürütüldüğü, anılanın geçmiş dönemde FETÖ/PDY kurumlarında ortaklığı bulunduğu,

Defterdarlık uzmanı iken kamu görevinden çıkarılan A.O.'ın isimli şahsın FETÖ / PDY'nin askeri yapılanmasında "mahrem hizmetler" sorumlularından olduğu, anılanın eşi eczacı M.O'a ait Ankara / Çankaya'daki B. Eczanesi'nde AFYE Şirketi'nin ürünlerinin de satıldığı, (…)"

İkinci yazı: "İmza yetkisi Çintaş'ta"

MİT Başkanlığı'nın savcılığa gönderdiği ikinci yazı ise; 10 Eylül 2017 tarihinde gönderildi. Yani, ilkinden yaklaşık dört hafta sonra.

MİT, Çintaş'la ilgili yeni tespitleri bildiriyor:

"(…) FETÖ/PDY'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik faaliyetleri ile ilgili olarak;

Örgütün, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na (KKK) yönelik faaliyetlerine tahsis edilmiş olan Ankara merkezli AFYE Bitkisel Ürünler Şirketi (Deva Destek Hizmetleri Kimya Sağlık Gıda İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi)'nin imzaya yetkili yöneticisi Mustafa Çintaş'ın, kayyum atanması ihtimaline binaen Eylül 2017 itibarıyla mezkur şirketi satmayı planladığı,

Şirketi tüm varlıklarıyla birlikte satışa sunan anılanın, halihazırda bir alıcı ile anlaştığı,

Diğer taraftan, örgüt çevrelerince; ‘Mustafa Çintaş'ın, şirketin satışı sonucu elde edilecek parayı kendi amaçları doğrultusunda kullanacağı' hususlarının ifade edildiği istihbar olunmuştur. (…)"

Üçüncü yazı: "Sivil imamların FETÖ şirketiyle bağlantıları"

İkinci yazıdan sadece 18 gün sonra MİT, bu kez Çintaş'ın aktif görev aldığı AYFE adlı firmayla FETÖ'nün sivil imamları arasındaki bağlantıları ortaya koyan 28 Eylül 2017 tarihli yeni yazıyı savcılığa ulaştırdı.

Yazıda şu bilgiler yer aldı:

"(…) FETÖ / PDY terör örgütünün GATA'ya yönelik faaliyetlerinin tespiti kapsamında; örgüt mensuplarınca 2010 - 2013 yıllarında operasyonel hat kullanmak suretiyle oluşturulan hücresel haberleşme ağında "Mahrem Hizmetler " olarak adlandırılan yapılanma bünyesinde;

FETÖ / PDY üst yöneticilerinden, "GATA İmamı" firari R.A.'ya bağlı "Sivil İmamlar" olarak;

AFYE Bitkisel Ürünler Şirketi çalışanı, emekli Tabip Tuğgeneral M.Ö. ve Albay V.A. ile irtibatlı Yücel Geven,

AFYE Şirketi'nin AR-GE Müdürlüğü görevini yürüten, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi iken kamu görevinden çıkartılan, Tabip Albay E.Y., Tabip Albay M.Ö., Tabip Yarbay S.D., ve Tabip Yarbay E.A. ile irtibatlı Prof. Dr. Ö.A.,

AFYE Şirketi'nin sahibi, Bylock kullanıcısı Mustafa Arslan, Kaynak Holding eski yöneticisi, Akilus Bilişim Teknolojileri Ltd.Şti ortaklarından ve Bylock kullanıcısı D.B., FETÖ / PDY'ye müzahir eğitim kurumları çalışanı Ö.Y., Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Sincan Türkoğlu Ortaokulu'nda matematik öğretmeni olarak görev yapan M.İ., FETÖ / PDY'ye müzahir eğitim kurumları çalışanı, AFYE Şirketi ortaklarından M.B., FETÖ / PDY'ye müzahir eğitim kurumları çalışanı İ.E., Avukat A.Y. isimli şahısların yer aldığı istihbari rapor edilmiştir.

2-"GATA İmamı" R.A.'nın irtibatları arasında yer alan "Sivil İmam" Avukat A.Y.'nın farklı operasyonel hat kullanmak suretiyle 2011 – 2013 yıllarında İstanbul GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanlığı'nda görev yaptıkları dönemde irtibatlı olduğu tabip subaylar olarak; Prof. Tbp. Tümg. M.Z.K., Prof. Tbp. Alb. C.B., halen İkiler Sağlık İşletmeleri Ltd .Şti.'de SGK bilgisi bulunan Prof. Tbp. Alb. G.S., İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ö.Ö., isimli şahısların yer aldığı istihbari rapor edilmiştir.

3-"GATA İmamı" R.A.'nın irtibatları arasında yer alan "Sivil İmam" Ö.Y.'ın farklı operasyonel hat kullanmak suretiyle 2011 - 2013 yıllarında Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve MSB Sağlık Dairesi'nde görev yaptıkları dönemde irtibatlı olduğu tabip subaylar olarak;

Prof. Tbp. Alb. S.C., 15 Temmuz başarısız darbe teşebbüsü sırasında MSB Sağlık Dairesi'nde görevli olup KHK kapsamında meslekten ihraç edilen, halen Akademi Ortak Sağlık İş Güvenliği İnşaat Eğitim Turizm Gıda ve YTic.Ltd.Şti.'nde SGK bilgisi bulunan Tbp. Bnb. H.İ., 15 Temmuz başarısız darbe teşebbüsü sırasında Genelkurmay Eğitim Daire Başkanlığı Eğitim Şube Müdürü olan Albay N.G. isimli şahısların yer aldığı istihbar olunmuştur.

4- "GATA İmamı" R.A.'nın irtibatları arasında yer alan "Sivil İmam" M.B.'ün 2011 - 2013 yıllarında farklı operasyonel hat kullanmak suretiyle MSB'de Sağlık Dairesi Başkanlığı görevinden emekli olan halen Karataş İş Sağlığı ve Güv.Eğ.Tic.Ltd.Şti.'nde SGK bilgisi bulunan Tabip Albay R.A. ile irtibat kurduğu yönünde istihbari rapor edilmiştir. (…)"

Tablonun ortaya çıkardığı sorular

MİT'in üç yazısından da görüldüğü gibi; sadece Çintaş'la ilgili değil, içinde bulunduğu yapılanma hakkında da detaylı bilgiler edinilmiş ve savcılığa gönderilmiş, zamanında.

Bu tabloya göre; iki soru ortaya çıkıyor?

  1. Bu verilere göre, FETÖ şüphelisi bir emekli TSK mensubu nasıl oluyor ki MHP içinde aktif siyaset yapıyor? Kim ya da kimler aracılık yaptı?
  2. MİT'in 2017'de elde ettiği ve resmi yazılarla ulaştırdığı bilgilerin adli soruşturmaya dönüştürülmesi için neden tam 7 yıl beklendi? Savcılık ve polis neden zamanında işlem yapmadı? Çintaş, savcılık ve poliste korundu mu? Bugüne kadar ulaşan süreçte, Çintaş'ın MHP'li olmasının bir etkisi var mı?

Kimi zaman "şeytanın gör dediği" durumlar oluşur, günlük yaşamda.

Buradan hareketle, 2017'den bugüne kadar gerek adliyede gerekse emniyette kimler görev yaptı acaba?

Bu isimlere ulaşılması, özellikle ikinci sorunun yanıtının bulunmasının önünü açar, kanımca.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. 

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Başsavcı Uçar'ın mektubunda son durum: Hangi hâkime ihraç istendi?

Yargı kaynaklarından edindiğim bilgilere göre; hakkında hazırlanan müfettiş raporunda Hâkim Sidar Demiroğlu hakkında iki ayrı dosyadan "meslekten ihraç" teklifinde bulunuldu. Demiroğlu'na yönelik meslekten ihraç teklifinde "rüşvet" iddiasına yönelik bir tespit bulunmamakla birlikte mesleğin saygınlığı küçük düşürme gerekçesinin bulunduğu kaynaklarca ifade edildi

İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı: Seçim döneminde Altınok'a çalışan AKP seçim araçlarının benzini belediyeden alınmış

Televizyon ve radyoya 3.5 yıl içinde 4.5 milyon liralık alt yapı harcaması yapıldı. Ayrıca, Altınok'un büyükşehir belediyesine aday olmasıyla birlikte matbaa işleri ve ilçedeki büyük ilan panolarına yönelik bütçeden yüklü harcama yapıldığı iddia ediliyor

Emniyet, İçişleri Bakanı'na operasyon mu yapıyor?

Gelinen noktada, önce Soylu ile çalışan ardından da genel müdür yardımcılığına terfi ettirilerek Yerlikaya ile beraber görev yapan Çorumlu'nun, Yerlikaya'ya yönelik tartışmalı adli soruşturma yürütmek isteyen devresi Yılmaz'a kalkan olması İçişleri Bakanı'nın dikkatinden kaçmasa gerek!