21 Aralık 2021

Bu kadarına pes: "Ucuz et kampanyası"nda iki marketin vurgunu! Hem devleti, hem de tüketiciyi kandırdılar…

İddiaları sıralamak gerekirse; market zincirlerinin proje kapsamında ESK'dan aldıkları kaliteli erkek sığır etlerini kendi üretimlerinde kullanıp iç piyasadan sağladıkları kalitesiz etleri proje kapsamında tüketiciye sundukları...

Ülkenin en önemli iki gündem maddesinden birisi, ekonomideki kötü gidişle birlikte hayat koşulların geldiği durum kuşkusuz.

Günümüzde artık sadece teoride kalan orta direk yurttaş kesiminin temel gıdaları temininde yaşadığı sıkıntı had safhaya ulaştı.

İktidardaki AKP'nin yıllar içinde uyguladığı farklı ekonomik modellerin hiçbirisi maalesef alt ve orta kesim yurttaşa ilaç olmadı, olamadı.

Ucuz et kampanyası

Hükümetin, yurttaşın bir nebze olsun nefes almasını sağlayacak kısa süreli kampanyaları arasında "zincir marketler aracılığıyla ucuz et satışı" projesi vardı.

Anımsatmak gerekirse; bugünkünün benzeri yaşanan yakın geçmişte hükümetin uygulamaya koyduğu bir kampanyaydı bu.

Et - et ürünlerinde yaşanan enflasyonun yanında fiyat istikrarsızlığını ortadan kaldırmak ve tüketicinin et - et ürünlerine daha ucuz erişimi için Kasım 2017'de başlatılan kampanyayla ilgili önemli bilgilere ulaştım.

Hükümetin bu uygulaması, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Et ve Süt Kurumu (ESK) üzerinden yürütüldü.

ESK; kendisine ait kaliteli et ve et ürünlerini ucuz fiyat üzerinden halka ulaştırmayı hedefledi.

Şimdi sürecin en önemli bölümüne geliyorum.

Hükümetin ESK üzerinden başlattığı projede ilk olarak iki büyük market zinciri yer aldı. Daha sonra üçüncü market zinciri kampanyaya katılan zincir market oldu.

Erkek sığır etleri teslim edildi

Projeye göre ESK, tüketicinin daha kaliteli beslenmesini sağlamak amacıyla kesilmiş erkek sığır etlerini karkas yani bütün ve löp et halinde zincir marketlere teslimatı yapacak ve market zincirleri de bu etleri kıyma ve kuşbaşı haline getirip özel ambalaj ve ESK markasıyla halka ulaştıracaktı.

Bu kapsamda öncül durumdaki market zincirlerinin kendilerine ait et parçalama ve üretim tesisleri olmaması nedeniyle ESK, erkek sığır etlerinin her iki zincir marketin anlaşmalı olduğu tedarikçi firmalara teslim etmeye başladı.

Tedarikçiler – ki bu firmalar da belli – kendilerine gönderilen karkas ve löp erkek sığır etlerini zincir marketlerin talebine göre ön işlemden geçirip marketlere gönderdi.

Üçüncü market zinciri için uygulama değişikliği vardı. Zira firmanın kendisine ait et işleme tesisleri olması nedeniyle ESK, etleri doğrudan market zincirine teslim etti.

İddialar… İddialar…

Fakat projenin uygulanmaya başlanmasıyla - Türkiye'nin hiç de yabancı olmadığı - olaylar ve iddialar konuşulmaya başlandı.

Olaylar ve iddiaların merkezinde proje kapsamında gerçekleştiği ifade edilen yolsuzluklar ve usulsüzlükler vardı!

Bu iddiaları sıralamak gerekirse;

* Market zincirlerinin proje kapsamında ESK'dan aldıkları kaliteli erkek sığır etlerini kendi üretimlerinde kullanıp iç piyasadan sağladıkları kalitesiz etleri proje kapsamında tüketiciye sundukları,

* Tedarikçiler tarafından zincir marketler için üretilen kıymada yağ oranlarının çok yüksek olduğu, bu durumun yürürlükteki gıda mevzuatına aykırı olduğu, kıymanın üretiminde hayvanın en kötü kısımlarının kullanıldığı,

* Proje kapsamında zincir marketler için tedarikçilere ESK'nın teslim ettiği etlerin "ucuz et satışı projesi" çerçevesinde kullanmayıp ucuz fiyattan aldıkları etleri "piyasa fiyatları"ndan üçüncü kişilere sattıkları ve haksız kazanç elde ettikleri,

* Tedarikçilere ESK tarafından erkek sığır etleri teslim edildiği halde iç piyasadan sağlanan daha ucuz olan "dişi sığır" etlerinden kıyma yapıldığı şeklindeydi.

Marketlerde kontrol başlatıldı

Bu coğrafyada yaşayanların sıkça tanık olduğu ve artık sıradanlaşan olaylar / iddiaların bürokraside ayyuka ulaşmasının ardından bakanlık harekete geçmek zorunda kaldı. 

Projeyi başlatmak ve yürütmekten sorumlu olan Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü, ESK'dan aldıkları etleri halka satmaktan sorumlu olan zincir marketlerde satılan ESK markalı ürünlerden inceleme amacıyla numune almaya başladı. 

Kontrol uzmanlarının aldığı numuneler tek tek bakanlık tesislerinde laboratuvar incelemesine alındı.

Sonuç, kolayca tahmin edileceği üzere vahimdi!

Numunelerde dişi sığır etlerine rastlandı. 

Yetmedi, etlerin yağ oranlarının yüksek olduğu, özellikle kıymada kalitesiz etlerin kullanıldığı belirlendi.

ESK'nın reddedilen teklifi

Kampanyada yaşananlar elbette bu kadar değil. Devamı var.

Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü, bakanlık talimatıyla yapılan numune alma ve inceleme işlemi sonrasında ortaya çıkan durumu özel bir raporla ESK'ya bildirdi.

Bunun üzerine ESK, öncül konumdaki zincir marketlere yaptığı kaliteli et sevkiyatını durdurdu. Süreçte gerek iki market zinciri, gerekse tedarikçilerinin eylemlerinde ortaya çıkan sorun nedeniyle ESK, her iki zincir markete yeni bir teklifte bulundu.

ESK, iki firmaya halka ucuz et satışına devam ettirme çerçevesinde "son ürün olarak kıyma ve kuşbaşı etleri üretip, özel ambalaja koyarak ESK markasıyla marketlere teslim etmeyi önerdi.

Ancak her iki zincir market yönetimi ESK'nın teklifini kabul etmedi!

Peki bundan sonra ne oldu?

Sorunun yanıtı yarınki devam yazısında olacak…

Yazarın Diğer Yazıları

Dorukhan Büyükışık cinayetinde polislere yargı yolu

Soruşturmayı yürüten müfettişler, adları geçen 24 personelden dokuzu hakkında meslekten ihraç, maaş kesim cezaları ile kınama cezaları talep etti. Dönemin Narlıdere İlçe Emniyet Müdürü İsmail Köksal ve Komiser Yardımcısı Hüseyin Vurucu’ya “meslekten çıkarma cezası” verilmesi teklif edildi. Ancak polis müdürü Köksal’ın cezası, olayın işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren mevzuat nedeniyle zaman aşımına uğradı!

7,5 yıl sonra yapılan keşif ve sıfırlanan telefonlar

"Resmi keşif raporuna göre; Onur muhtemelen bilinci yerinde değilken, birden fazla kişi tarafından balkondan bırakılmış, hafif sol tarafına doğru yere çarpması sonucu balkon altına doğru yönelmiş. Sanıkların beyanları, Onur’un aktif atlama yaptığı şeklinde olmasına karşın, resmi rapor diğer düşme analizleri gibi Onur’un kontrolsüz / serbest ve ilk hızsız düştüğünü tasdik etti"

Adaletin merhem ol(a)madığı yine bir evlat acısı dosyası mı?

Baba Levent Özkan’ın ihmal iddiaları var; olaydan hemen sonra, soruşturmanın ilk günlerinde dosyaya konulması gereken, oğlu Onur Özkan’ın hastaneye götürülmesini sağlamak amacıyla irtibat kurulan 112 Acil Hattı’nın telefon görüşme kayıtlarına 8 ay sonra ulaşabildiklerini söyledi

"
"