11 Şubat 2022

Boynuz kulağı geçti: Falyalı cinayeti

ABD, istese Falyalı'yı İngiltere gözetiminde başka ülkeye çekip yakalatabilirdi. Ama nedense yapmadı!

Tarihin tekerrür ettiğinin yeni bir örneği yaşandı KKTC'de.

Yeni dünya düzeni içinde liste başı olan "sanal bet" ya da "internet üzerinden yasa dışı bahis oynanması" adıyla bilinen kumar sektörünün önde gelen ismi KKTC'li Halil Falyalı, evinin önünde kurulan pusuda öldürüldü. 

Ada basınına göre kaleşnikof otomatik tüfeklerin kullanıldığı cinayet, 1996'da birbirine yakın tarihlerde kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal'ın İstanbul'da, gazeteci Kutlu Adalı'nın KKTC'de öldürülmesini hatırlattı. 

Cinayetin duyulmasıyla birlikte özellikle sosyal paylaşımlar üzerinden ilginç bilgiler akmaya başladı.

Kumar dünyası başta olmak üzere devlet - siyaset - mafya zinciri içinde yer alan yeraltı dünyasının bazı kalburüstü isimlerinin olayla bağlantıları kuruldu. 

Bu bilgilerin büyük bölümünün teyide muhtaç olduğunu belirtmek gerekir. 

Zira KKTC'de bir, İstanbul'da üç şüpheli cinayetle bağlantı oldukları iddiasıyla gözaltına alındı. İfadelerinde neler anlattıkları henüz bilinmiyor. Muhtemel ki, verdikleri bilgilerle yeni gözaltılar olacaktır. 

Ailesinin gözünün önünde otomatik silah / silahlardan çıkan kurşunlarla ölen Falyalı, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamalarıyla tanındı.

Sonradan sonraya anlaşıldı ki, Falyalı, hem KKTC'de, hem Türkiye'de sanal ortamdaki yasa dışı kumar sistemini kontrol eden isimdi. 

Topal'ın öldürüldüğü dönemde kumarhane sistemin internetle birlikte değişim sağlamasının yanı sıra daha kolay ve az maliyetle yasa dışı bahis sisteminin kurulabilmesi; müşterilerin yeşil çuhalı, krupiyerli masalardan bilgisayar veya akıllı telefon ekranlarına geçiş yapmasına olanak sağlandı. 

Böylelikle istediğiniz herhangi bir anda, internete ulaşılabilen herhangi bir yerde bahis oynama imkânının yaratılması, aynı zamanda sektörün beklenenden daha çok sıcak paraya kavuşmasının önünü açtı.

Matruşka tarzı sorular

Bu işin arkasında kim olduğu sorusunun yanıtı bulunmaya çalışılıyor cinayet anından itibaren.

Geçmişteki mesleki tecrübelerimden yola çıkarak, tetiği çekenlerin kim olduğunun ortaya çıkması cinayetin perde arkasının hemen aydınlanmasını sağlamayacağını söylemek yanlış olmaz.

KKTC ve İstanbul'da gözaltına alınan şüpheliler, cinayeti nasıl işlediklerini, talimatı kimden aldıklarını, keşif verilerini nasıl elde ettiklerini, olay yerinden nasıl kaçtıklarını anlatsalar bile Falyalı cinayetinin asıl failleri zaman içinde ortaya çıkacaktır. 

Sorunun yanıtı için zamana ihtiyaç olmasının gerekçesi Falyalı'nın konumundan kaynaklanıyor. 

Bilindiği üzere, Falyalı sadece Türkiye ve Kıbrıs değil, Balkanlar ve Avrupa'da yasa dışı bahis organizasyonlarını yönetiyordu. 

Falyalı aynı süreçte, ABD'nin uyuşturucu kaçaklığından kırmızı bültenle aradığı bir suçluydu. 

Bu noktada akıllara şu soru geliyor kaçınılmaz olarak:

"Bütün dünyada aradığı herhangi bir suçluyu istediği yerde, istediği zaman, istediği biçimde yakalayan / yakalatan ABD, -her ne kadar son dönemde fikir ayrılığı yaşasa da- müttefiki İngiltere'nin etkili olduğu Kıbrıs'ta Falyalı'yı yakalamıyor ya da yakalatamıyor!" 

Oysa Türkiye'de son derece rahat hareket eden ancak ABD'ce aranan Sezgin Baran Korkmaz'ın, ABD'nin verdiği bilgilerle Avusturya'da yakalandığını anımsatayım. 

Böyle pek çok örnek var geçmişte. 

ABD, istese Falyalı'yı İngiltere gözetiminde başka ülkeye çekip yakalatabilirdi. Ama nedense yapmadı!

Bu kararda Falyalı'nın yerelde kalmayıp uluslararası alanda kimlik sahibi olmasının önemine dikkat etmek gerek.

Örneğin, Sedat Peker'in iddialarında geçen uluslararası kokain kaçakçılığının Doğu Akdeniz bölümünde Falyalı'nın adı geçiyor. Falyalı bu işleri tek başına mı yapıyor?

Elbette hayır. Kokainin yola çıkışından sonra Kıbrıs'a gelişinden ve bölgede dağıtımından sorumlu olan Falyalı, Rusya'nın denetimindeki Suriye'nin Lazkiye Limanı üzerinden uyuşturucu sevkiyatında kimlerle çalışıyordu acaba?

Sadece yasa dışı kumar parasının aklanmasından mı sorumluydu?

Uluslararası uyuşturucu kaçakçılığında kimlerle paydaştı?

KKTC'de olduğu gibi Türkiye'de de siyasi bağlantıları var mıydı? Eldeki kayıt dışı paranın yasa dışı bahis üzerinden sisteme girmesi için birilerine destek verdi mi? Özellikle 2020'nin son aylarında.

Falyalı'nın yerine sisteme kim sokulacak?

Soruların yanıtları önemli. İşte bu nedenle Falyalı'nın sistemde yer alması önemliydi. 

Falyalı'nın sistemden çıkarılmasıyla artık uluslararası kara paranın dengesi değişecek. Yeni figür ya da figürler sisteme girecek.

Kardeşi Hüsnü Falyalı var. Ancak, kardeş Falyalı ağabeyini yerine geçebilecek mi yakında göreceğiz.

Sisteme gireceklere göre cinayetin fotoğrafının okunması daha kolay olacak!

Kıbrıs'ın yasal avantajı

Bu arada, KKTC'deki ortam hakkında kısaca bilgi vereyim.

Bilindiği üzere Türkiye'deki yasalar gereğince yasa dışı bahis yasak. Ancak, farklı metotlarla bu yasak delinebiliyor.

KKTC'de ise, işler daha kolay. Yazılı olmayan İngiliz Anayasası kapsamında bulunan yasalardan alınan örnekle hazırlanan kanunlar çerçevesinde 2017'ye kadar ülkede bilişim konusunda yasal boşluk vardı. Daha sonra uygulamaya konulan yasa uyarınca şartları uygun olanlara yasa dışı bahis sitesi açma izni verildi. 

Görünürde bir site vardı, ancak altında birbirinden farklı yüzlerce sanal bet sitesi faaliyette. Bir ucu KKTC'de, diğer ucu artık dünyanın neresine giderse.

Böylelikle gerek Türkiye'de bu işin peşinde koşanlar, gerekse KKTC'de Falyalı gibileri yasa dışı bahis siteleri kurup işletmeye başladı.

Bugün gelinen nokta ortada!

Türkiye'nin aynası KKTC

Olayla ilgili Kıbrıslı bir dostumla görüşürken Falyalı'nın Ada'daki siyasilerle yakınlığından söz edip siyasetteki konumunu hatırlattı. 

Yasaların Falyalı'ya neden uygulanmadığını sorduğumda, "Siyasete büyük finans sağlıyordu. Siyaset tarafından ciddi şekilde korunuyordu" yanıtını verdi. 

Yıllarca sokakta polislik yapan bir başka dostuma Falyalı olayını sorduğumda verdiği yanıt şuydu:

"Türkiye'de yapılan işler, Kıbrıs'ta da yapılmaya başlandı. KKTC'deki siyaset, Türkiye'deki işlerin orada da yapılamasına göz yumdu. Bu, Türkiye'nin KKTC'deki siyasi tercihinin sonucudur."

Büyüteç'i, aynı dostumun dikkat çekici bir tanımıyla bitireyim:

"Unutulması ki; yeraltı, yerüstünün izdüşümüdür!"

İsmail Şanlı’nın açıklaması

İstanbul Havalimanı’nda bir dönem sorumlu vali yardımcısı olarak görev yapan mülki idare amiri İsmail Şanlı, 28 Ocak 2022’de kaleme aldığım “İmamoğlu yemekteydi, peki ya havalimanı valisi neredeydi?” başlıklı yazıyla ilgili açıklama gönderdi.
Şanlı, hakkındaki FETÖ soruşturması gereğince havalimanındaki görevinden alınmadığını, özlük hakkı çerçevesinde farklı göreve atandığını ve bu görevi sırasında soruşturma kapsamında asli işlem gördüğünü bildirdi.

Yazarın Diğer Yazıları

Tutuklanan polis müdürü 22 polisle korunuyormuş: Kaplan soruşturmasında el konulan Rolex'ler sahte çıktı!

Yapılan üç ayrı kıymet tespitinde; bir firma Rolex'lerin gerçek olduğunu buna karşın iki firma ise, sahte olduğunu ortaya koydu. Rolex'lerin sahte olduğunu ortaya koyan firmadan birisinin aynı zamanda firmanın temsilcisi olduğunun altını çizeyim

Emniyet’te gizli tanık skandalında yeni gelişmeler: Darbe girişimi emniyette biliniyor muydu, Garson listesine karşı MİT’e operasyon mu var?

Eğer emniyet içinde darbe girişimde bulunan bir ekip varsa MİT’in ulusal güvenlik çerçevesinde bilgilendirilmesi ve müdahale etmesinin sağlanması gerekirdi. İşte bu ortamda, MİT’in yeni verilerinden rahatsız olan bir kısım polis yöneticisinin “aradan bu işin çıkarılması”nı sağlamak amacıyla MİT’e dolaylı operasyon yapılmasının önünü açtığı iddiası mevcut

Ankara Emniyeti'ndeki "gizli tanık skandalı"nda son gelişmeler: Doktor raporundaki şüphe ve kamerasız odada olanlar

Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, yaşananlarla ilgili MİT Başkanlığı'nın devreye girdiğini duyurdu kişisel sosyal medya hesabından. İşin içine MİT'in girmesi demek, yaşananların basit bir gelişme olmadığını, ulusal güvenlik merkezinde değerlendirildiğinin işareti aynı zamanda