13 Aralık 2024

98 milyonluk mal varlığını açıklayamayan Vali Bilgin’e yargı yolu!

Vali Osman Bilgin ve ailesinin üzerinde görünen gayrimenkullerin gerçek değerleri dikkat çekti. 98 milyon 613 bin 219 lira 16 kuruşun “haksız mal edinme” kapsamında değerlendirilebileceği tespiti yapıldı. Gerek bilirkişi raporları gerekse müfettiş çalışmaları sonucunda ortaya çıkan veriler doğrultusunda Vali Bilgin’e yargı yolunu açan son imzayı İçişleri Bakanı Yerlikaya koydu

Osman Bilgin

Kırklareli’nin İğneada bölgesinde yaşanan sel felaketi sonrasında başlayan sürecin en önemli isimlerinden dönemin Kırklareli Valisi Osman Bilgin hakkında yeni gelişmeler gün ışığına çıktı.

Büyüteç’in takipçileri yakından tanıdığı Bilgin’le ilgili gelişmeye geçmeden önce yakın geçmişten bilgi aktarayım. Zira, süreci daha iyi okuyabilmek için gerekli.

Vali Bilgin’in yıldızı Manisa’nın Alaşehir ilçesinde kaymakamken, Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olmasıyla birlikte parlamaya başladı.

Bilgin de tıpkı Soylu gibi Trabzon eşrafından. Soylu Of’lu; Bilgin ise, Vakfıkebir’li.

Soylu, Ağustos 2016’da İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturmasından hemen sonra Aralık 2016’da Bilgin’i bakanlık merkez teşkilatı bünyesine aldı!

Alaşehir’de sadece 15 ay kaymakamlık yapan Bilgin, İçişleri Bakanlığı’nda İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı yapıldı. Dairenin adı sonradan Destek Hizmetleri Dairesi olarak değiştirildi.

Doğrudan Bakan Soylu ile çalışmaya başladı.

Görev alanı, bakanlık ve bağlı kuruluşların mali ve idari ihtiyaçlarının karşılanması. Ülke genelinde valilikler ve kaymakamlıkların kullandığı hükümet konaklarının inşa ihaleleri, her türlü araç ve gereç satın alınması, bakanlığın merkez ve taşradaki binalarına gereken alım satımın merkezi bütçe ödenekleri üzerinden gerçekleştirilmesi.

Hem hemşehrisi hem de görevi nedeniyle Mayıs 2018’de Kırklareli Valisi olarak atanıncaya dek Soylu’nun “sağ kolu”ydu. Aynı zamanda bakanlığın örtülü ödeneğinin kullanımı da yine Bilgin’in sorumluluğundaydı. 

Aslına bakarsanız, sorunlara pratik çözümler de bulmadı değil, görev süresince. Bakanlık ve mülki idare çevrelerinde işleri kolay çözümlemesi nedeniyle “Jet Osman” lakabıyla tanındı. Bu lakap, halen aynı çevrelerde kullanılıyor.

Unutmadan, bugünlerde gündemde olan “çakar lamba” kullanılması konusunda da ilginç icraatı ortaya çıktı Bilgin’in.

Şöyle ki, tüm devlet kurumlarında görevli üst yöneticilerin araçlarında kullandığı çakar lamba ve sesli uyarı cihazlarının organizasyonundan sorumlu olan Bilgin, bakanlığın lokantasına et satan Çukurambar’daki bir kasabın aracına Emniyet Genel Müdürlüğü’nden onay aldı!

Olay ortaya çıkınca onay Emniyet tarafından iptal edildi. Bilgin ise başkanlık görevine devam etti. Olayı ortaya çıkaran polis müdürünün hangi sonla karşılaştığına da okurlar yanıt versin!

Bilgin, Kırklareli’ndeki dört yıl sonrasında bu kez dönemin İçişleri Bakanı Soylu’nun hazırladığı kararnameyle Mayıs 2022’de Şırnak Valiliği’ne gönderildi. Bilgin’in kararnamesinin çıktığı günlerde bakanlık kulislerine, “Soylu’nun zorunlu olarak Bilgin’i Şırnak’a yolladığı” bilgisi yayıldı.

Soylu’dan sonra göreve gelen Yerlikaya ise, Bilgin’i Ağustos 2023’teki kararnameyle Şırnak’tan merkeze aldı.

Bilgin’e mal varlığı ve rüşvet araştırması

Bu ön bilgilendirmeden sonra asıl konuya sıra geldi.

Büyüteç’te bir çok kez gündeme getirdiğim Sisli Vadi dosyası kapsamında dönemin Kırklareli Valisi Osman Bilgin hakkında İçişleri Bakanlığı’nca soruşturma izni verildiğini geçen hafta duyurdum.

Bakan Ali Yerlikaya’nın onayladığı soruşturma izninde, “kaçak tesise göz yumduğu ve tesiste yaşanan sel felaketinde altı yurttaşın yaşamının yitirmesinde görev ihmali olduğu” bilgisi yer aldı. Bilgin’le birlikte selin yaşandığı dönemde kentin valisi görevindeki ve halen Şırnak Valisi olan Birol Ekici’nin bulunduğu belirteyim.

Olayın soruşturan İçişleri Bakanlığı Mülkiye başmüfettişleri, aynı dosya içinde sadece Bilgin’i ilgilendiren farklı konunun izini sürdü:

Konu başlığı şöyle:

“Eski Kırklareli Valisi Osman Bilgin tarafından Kırklareli ili Demirköy ilçesi Avcılar Köyü’ndeki Sisli Vadi adlı tesisin faaliyetine devam etmesine ve yeni kaçak yapıların inşasına menfaat karşılığında, rüşvet almak suretiyle göz yumulduğu” iddiası.

Aslına bakarsanız; soruşturma, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 6 Şubat 2024’te yani sel felaketinden beş ay sonra Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıyla başlatıldı:

“Eski Kırklareli Valisi Osman Bilgin’in Foggy Valley isimli işletmenin gayriresmi işletmecisi Bülent Bayrak’tan bir çanta dövizi ruhsatsız olan işletmeyi resmileştirmek için rüşvet olarak aldığının ve maiyetindeki memurlarla birlikte işletmenin ruhsatsız bir şekilde kurulmasına, kurulduktan sonra faaliyet göstermesine, ruhsatsız olduğu resmen tespit edilip mühürlenmesine rağmen faaliyetine devam etmesine göz yumduğu,

Eski Kırklareli Valisi Osman Bilgin’in isnat edilen rüşvet alma eyleminin 3628 sayılı kanunun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 4483 sayılı kanuna tabi olduğu, bu eylemlerle ilgili olarak görevsizlik kararıyla gönderilen soruşturma dosyasının Eski Kırklareli Valisi Osman Bilgin yönünden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2024/12 numaralı soruşturma sırasına kaydedilerek gerekli işlemlere başlandığı…”

Başsavcılık, İçişleri Bakanlığı’na bildirdi

Burada altını çizmek istediğim bir nokta var; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 6 Şubat 2024’te gönderdiği yazıda geçen konuyu, 9 Ocak 2024’teki Büyüteç’te kaleme aldım.

Yargıtay’ın bilgilendirmesi sonucunda Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı, gelişmeyi yasal yönden sahip olduğu yetki nedeniyle İçişleri Bakanlığı’na gönderdi.

Bakan Ali Yerlikaya’nın onayı ile işe başlayan müfettişler, hakkında rüşvet aldığı iddiaları gündeme gelen Vali Bilgin ve yakınlarının mal varlığını detaylı araştırdı.

Müfettişler, “mal bildiriminde bulunmamak” ve “haksız mal edinmek” çerçevesinde yedi ay süren çalışmalarında, Bilgin’in birkaç kez ifadesini aldı. Kendisi ve ailesi üzerindeki tüm mal varlıklarını, kendisi ve ailesinin geliriyle orantılı olup olmadığını inceledi.

Bilirkişilerden ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) başta olmak üzere Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile özellikle gayrimenkullerin bulunduğu kaymakamlıklardan bilgi istedi.

Kamu personelinin görevleri boyunca görev yaptıkları kurumlara bilgi vermek zorunda oldukları “mal bildirimi” uygulamasına Bilgin’in uymadığı tespit edildi.

Kuyumcularla para ilişkisi müfettiş raporunda

Müfettişlerce Bilgin hakkında hazırlanan raporda, elde edilen bilgilerin değerlendirildiği bilirkişi raporu yer aldı.

Bağımsız bilirkişilerce mal bildirimi başlığı altında yapılan değerlendirmede; eşinin 2018’de satışını yaptığı 2017 model Audi A6 marka lüks aracın satışından gelen 380 bin lirayı, kendisine ait olan 2022 tarihinde aldığı ve üç ay sonra sattığı aracının alımını ve satışını mal bildirimine bildirmediği aktarıldı.

Ayrıca, mal bildiriminde bulunmamak çerçevesinde Vali Bilgin’in bazı kuyumcu firmalarıyla para alışverişinin bulunduğu anlatıldı.

Bilirkişi raporunda; Bilgin’in şahsi banka hesabına Aralık 2021’de Üzer Kuyumculuk adına altın bozdurma karşılığında yatırılan 311 bin 200 liranın, Karadeniz Kuyumculuk adına yine altın bozma karşılığında 12 Eylül 2023’de dört ayrı işlemde gönderilen 2 milyon 840 bin lira, yine aynı firmaca bu kez 13 Eylül 2023’te iki ayrı işlemle gönderilen toplam 385 bin liranın yanı sıra S.A. tarafından banka hesabına yatırılan Ocak 2024’teki 6 milyon 700 bin lira ve Şubat 2024’teki 191 bin 250 liranın, H.G.’ce banka hesabına gönderilen 1 Eylül 2022’de, 2 Eylül 2022’de ve 22 Eylül 2022’de üç ayrı işlemde 200 biner liradan toplam 600 bin liranın mal bildirimine işlenmediği ortaya konuldu.

Haksız mal edinme işlemleri

Bilgin ve ailesinin mal varlığına yönelik araştırmaların “haksız mal edinme” çerçevesinde de önemli bilgilere ulaştı, müfettişler.

Yine bilirkişilere hazırlatılan raporda; Bilgin ve ailesinin 22 Mayıs 2018 – 13 Şubat 2024 tarihleri arasındaki mal varlığında yaşanan artış sonucunda 51.7 milyon liralık mal varlıkları bulunduğu, buna karşın 47.8 milyon lira geliri olduğu belirlendi.

Gelir ile mal varlığı arasındaki yaklaşık 4 milyon lira, müfettiş raporunda yer aldı. Bilirkişi raporunda ortaya çıkan farkı Vali Bilgin açıklayamadı.

Bilgin’in açıklayamadığı bu fark, bilirkişilerce “haksız mal edinme karşılığı” şeklinde değerlendirildi.

Bu arada, MASAK’tan gelen bilgiler doğrultusunda Bilgin’in, M.B adlı kişiye banka üzerinden gönderdiği 1.5 milyon lira, Y.K.’nin hesabına gönderdiği 150 bin lira ve Ö.T adlı kişinin hesabına yolladığı 1 milyon 218 bin liraya yönelik yaptığı açıklamaların yeterli olmadığı yine bilirkişi raporunda yer aldı.

Gerçek değeri belirlenen gayrimenkuller

Müfettişlerle birlikte bilirkişilerin çalışmalarıyla Vali Bilgin ve ailesinin üzerinde görünen gayrimenkullerin gerçek değerleri dikkat çekti.

Vali Bilgin’in Ocak 2024’te 3.5 milyon liraya aldığını söylediği Çekmeköy’deki 6319 m2’lik taşınmazın alındığı tarihteki piyasa değerinin 34 milyon 212 bin lira, yine aynı tarihte satın aldığı aynı yerdeki 3.5 milyon liraya aldığını açıkladığı yaklaşık 6 bin m2’lik arazinin güncel piyasa değerinin 32 milyon 150 bin lira, Ocak 2023’te eşi adına 1 milyon 257 bin lira ödenerek satın alınan İzmir Urla’daki 5.1 dönüm ceviz bahçesinin alım sırasındaki gerçek değerinin 20 milyon lira olduğu ortaya çıkarıldı.

Böylece, Çekmeköy ile Urla’da alınan üç taşınmazın gerçek değerleri ile beyan edilen değerleri arasındaki yaklaşık 78 milyon liralık fark şüpheli bulundu.

Raporda, söz konusu 98 milyon 613 bin 219 lira 16 kuruşun “haksız mal edinme” kapsamında değerlendirilebileceği tespiti yapıldı.

Vali ne dedi?

Müfettiş raporunda, ortaya çıkan tabloya yönelik halen merkezde müfettiş olarak görev yapan Osman Bilgin’in geçen ağustosta müfettişlere verdiği ifade yer aldı:

“Her ne kadar edindiği ve tasarrufta bulunduğu mal varlıklarına ilişkin resmi alış ve satış bedelleri ile mal bildiriminde bulunmuşsa da gerçek alım satım değerlerinin mal bildiriminde bulunduğu değerler ile aynı olmadığı, ülkemizde araç ve taşınmaz alım satımları esnasında resmiyette gösterilen değerler ile gerçek alış - satış değerlerimin uyuşmadığınım bilinen bir gerçek olduğunu, “haksız mal edinme” suçuna sebep olacak hiçbir eyleminin bulunmadığı…”

Bu ifadeyi veren Bilgin, yine geçen ağustosta müfettişlere ek ifade verdi. Bilgin, ifadesinin ekinde sunduğu mal varlığına ilişkin bilgilerde güncelleme yaptı!

Bilgin’in, söz konusu güncellemelerle beraber özellikle satın aldığı taşınmazlara ödediği bedelleri daha yüksek göstermesi dikkati çekti.

Ayrıca, üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin bir bölümüyle yaptığı finans işlemlerini anlatan Bilgin, sahip olduğu nakit parayı, altın alarak değerlendirdiğini aktardı.

Bilgin, mal varlığıyla ortaya çıkan menkul ve gayrimenkullerin mal bildirimine işlenmemesini “sehven” unuttuğunu öne sürdü!

Bilgin’in hakkındaki incelemede çıkan mal varlığı çerçevesinde 26 Ağustos 2024’te İçişleri Bakanlığı’na ek mal bildirimini verdi.

Valinin söz konusu işlemine müfettişler pek de itibar etmedi ve şüphelerini şöyle aktardılar:

“… 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamında yapılan soruşturma sırasında gönderilen söz konusu ikinci mal bildirim beyanlarını ise geçerli kabul etmenin mümkün olmadığı, bu şekilde yapılan ek mal bildirimleri ile haksız mal edinme suçunun oluşmadığını iddia etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu,

Osman Bilgin’in mal varlığından oluşan kendisine yapılan aylık ödemenin beş katından fazla tutarındaki değişiklikleri bir ay içinde idareye bildirme zorunluluğunu yerine getirmediği, bu itibarla 26 Ağustos 2024 tarihli ikinci mal bildirimlerinin hukuki geçerliliğinin olmadığı, öte yandan bu şekilde 12 Şubat 2024 tarihli birinci mal bildiriminin gerçeğe aykırı olduğunu da dolaylı olarak kabul etmiş olduğu…”

Bakan onay verdi

Gerek bilirkişi raporları gerekse müfettiş çalışmaları sonucunda ortaya çıkan veriler doğrultusunda Vali Osman Bilgin’e yargı yolunu açan son imzayı İçişleri Bakanı Yerlikaya koydu.

Yerlikaya, bizzat müfettiş tarafından istenilen soruşturma iznini kabul ederek, Bilgin’le ilgili dosyanın Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesini sağladı.

Doğrusunu isteseniz, Bilgin’le ilgili verilen bu karar, son dönemde İçişleri Bakanlığı’nda pek görülemedi.

Haklarında benzer konularda iddialar bulunan kimi bürokratlara yönelik süreçler, “bazı koruyucular”ın devreye girmesiyle pas geçildi.

Bilgin’in yaşadığı süreç, tüm bürokrasiye örnek olmalı.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel olarak yayınlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği , Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberler Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık görüldü. 

Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'ta yayımlananKomonist Masası'nda Nazım Hikmet " adlı araştırma sürecindeki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te en çok güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor .

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Emniyet’teki tayinlerin perde arkası: İstanbul’a yeni müdür atandı, Adıyaman’a müdür dayanmıyor!

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bir hafta arayla iki ayrı il emniyet müdürleri kararnamesini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayından çıkarttı. Sekiz kente yapılan atamaların en önemlisi güç dengelerinin ortasındaki İstanbul’du, kuşkusuz. Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı ve Emniyet İstihbarat Başkanlığı gibi iki görevi beraber yürütmeye çalışan Selami Yıldız, nihayet çok istediği İstanbul Emniyet Müdürü koltuğuna oturdu. Atamaların perde arkasında neler yaşandı?

İçişleri Bakanlığı, Sisli Vadi faciasında ikisi vali, 9 kamu görevlisi hakkında “soruşturma izni” verdi

Denetimi gerçekleştiren personel, “yapı tatil zaptı” hazırlayıp arazi üzerindeki yapıları mühürledi. Mühürleme işlemiyle birlikte 28 Mart 2022’de toplanan İl Encümeni, söz konusu kaçak işleme yönelik imar para cezası uygulanmasına karar verdi. Nihayetinde, kaçak olduğu tespit edilen ve yıkılması gereken tesis, sosyal medyadan yaptığı duyurularla faaliyete geçirildi!

Kara Harp Okulu’nda İzmir Marşı süreci ve Beşiktaş’ta “turuncu devrim”in önlenemeyen tükenişi

MSÜ yönetimi görüntü kaydında İzmir Marşı’nın yasaklanmadığı göstermeyi amaçlasa da okulun bir önceki komutanı Gültekin Yaralı’nın imzasını taşıyan talimat / emir Büyüteç’in yayımlandığı güne kadar “talimat panosu”nda asılıydı. “Okunacak marşlar ve yürüyüş kararları” başlıklı listede; Harp Okulu Marşı, Vatan Marşı ve piyade, istihkâm, topçu sınıf marşları olmasına karşın “İzmir Marşı” yok!

"
"