ATİNA
Geçtiğimiz hafta Atina'ya sürpriz bir ziyaret gerçekleşti. Türk - Yunan ilişkilerinin siyaseten -ve ana akım basının da körüklemesiyle- hiç de iyi olmadığı bir dönemde İstanbul / Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç Atina'ya geldi.
Belediye Başkanı Kılıç'ın bu ziyaretinin amacı, bu gergin ortamda iki ülkenin yerel yönetimlerini bir araya getirme olanaklarını araştırmak ve iletişim kanalları açmak. Yani iktidardaki siyasetçilerin yapmadığının ya da yapamadığının tam tersini yapmak.
İlk temasını Atina'nın Kallithea semtinin Belediye Başkanı Dimitris Karnavos ile gerçekleştiren Kılıç, burada çok sıcak karşılandığını söyledi.
Osmanlı döneminde bugünkü Kallithea semtinin "Maltepe" adıyla anıldığından hareket eden Kılıç, Belediye Başkanı Karnavos ile geliştirdiği samimi sohbetinde, "Kardeş Semt" olma olanaklarını gözden geçirdiler. Hatta Karnavos'un eşinin dedesinin Maltepe'den Atina'ya göç etmiş olduğunu ve oğlunun vaftiz törenini de Büyükada'daki kilisede düzenlediğini ilk elden öğrenmiş oldu.
Bu görüşmelerini hem Atina'da hem İstanbul'da sürdürmeye karar veren iki Maltepeli Belediye Başkanının attığı bu adımlarını başka belediyelerin de izlemesi için çalışmalara başlamaları bekleniyor.
Geçtiğimiz haftalarda benzeri ziyaretler İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis'e yapılmış, dostluk mesajları verilmişti.
Aynı şekilde iki ülkenin "yangına körükle gitmeyen" gazetecilerinin de bir araya gelmesi için bir dizi görüşmeler yapılıyor.
Unutulmaya yüz tutan bu temaslar 1999 yılındaki depremlerden sonra iki ülke halkını yakınlaştıran faaliyetleri akıllara getiriyor.
Bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk Atina ziyareti de 1999'daki bu yakınlaşma sürecinde olmuş ve dönemin Atina Belediye Başkanı Dimitris Avramopoulos ile bugüne dek süren bir dostluk ilişkisi kurulmuştu.
Keçi adası dizisi
Belediye başkanları, gazeteciler temas kurma çabalarını süredursun, Keçi adası ile ilgili yayınlar, geçen hafta içinde de sürdü. TRT'de yayınlanan Keçi adasını kuşbakışı ve adanın sanki yeni silahlanmış gibi gösteren video filmi Atina'da "yabancı bir ülkenin toprağını gözetleyen casus görüntüler" olarak algılandı.
Türkçe'deki adıyla "Keçi", Yunancada "Pserimos" olarak anılan bu küçük adanın 130 hanelik olup; 1947 Paris antlaşmasıyla 12 ada ile birlikte Yunanistan'a bağlanan ve hemen yanıbaşındaki Kalimnos (Türkçedeki adıyla Kilimli) adasına bağlı olduğu bilgilerini 1948 yılındaki kayıt/sayım belgelerinden edindim.
Bu adanın niçin silahlandırıldığı konusunu ise Yunan askeri kaynaklara sordum.
Malum nedenlerle adının açıklanmasını istemeyen bu kaynağım şunları söylüyor:
"Pserimos adasının silahlandırılması yeni değil, gizli hiç değil. Bu küçük ada 1996'da yaşanan Kardak (İmia) krizinden sonra, olası bir Türk - Yunan savaşı tehlikesi karşında, ada sakinlerinin korunması amacıyla askeri bir karakolun kurulmasıyla top ve uçaksavarlarla silahlandırılmıştı. Kardak krizine kadar silahlardan arınmış olan bu ada, Kalimnos'taki askeri devriyeler tarafından denetleniyordu."
Orman yangınlarında benzerlikler
Yaz aylarına girer girmez, Türkiye ve Yunanistan'ın maalesef "olmazsa olmazlarından" biri olan yıllık orman yangınları kendisini gösterdi. Orman yangınlarının her iki ülkenin muhalefet partileri tarafından iktidar partilerine karşı kullanılan "siyasi bir malzeme" olarak görülmesine devam ediliyor.
Biraz da Yunanistan'da neler oluyor?..
Yunanistan'da enflasyon rakamlarının yüzde 10'u geçmeye başlaması iktidarın en büyük baş ağrılarından birini oluşturuyor.
Hayat pahalılığa yansıyan bu enflasyon, Yunan hükümetinin elini "tekrar cebine" atmasına neden oluyor.
Bu çerçevede oto sahiplerine verilen 40'ar Euro'luk mali yardım, 80'er Euro'ya çıkarılırken, aniden fırlayan elektrik faturaları için 600 Euro'ya kadar geri ödeme yöntemleri ve eski model klima, buzdolabı ve dondurucularını "çevre dostu" yeni modellerle değiştirmek isteyenlere yüzde 40'lara varan indirimler uygulanıyor.
Muhafazakâr Yunan hükümetinin bu "bonkörlükleri" 2023'te yapılacağı açıklanan genel seçimlerin daha erken bir tarihe, bu yıl içinde yani yaz tatilinden sonrasına, çekileceği yolundaki tahminleri körüklüyor.
Not: Belediye Başkanları , gazeteciler, STK'lar iki ülke arasında iletişim kanalları açmak için uğraşırken, 2014 yılına kadar İstanbul/Şişli Belediye Başkanlığı yapmış; "Değişim Partisi" kurucusu Mustafa Sarıgül de kendisine göre bir iletişim kanalı açmayı uygun görmüş. Sarıgül'ün Atina'nın en lüks oteli "Grand Britagne" önünde Yunan parlamentosunu arkasına alarak Türk bayrağı ile 2 saniye poz vermesi "barış hamlesi" olarak nasıl yorumlanır bilinmez.
