Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 6 yıl aradan sonra tekrar Atina’yı ziyarete geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son 2017’de yine 7 Aralık’ ta Atina’yı ziyaret etmişti.
Erdoğan, iki ülke arasındaki ilişkilerin zaman zaman gerginleşmesinden dolayı kesintiye uğrayan “Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi”nin Atina’daki toplantısına, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile birlikte başkanlık yapacak.
Yunan “Kathimerini” gazetesine verdiği özel mülakatında Erdoğan, ilişkilerin düzeltilmesini arzu ettiğini belirten iyi niyetli ifadeler kullandı.
Erdoğan, Kathimerini gazetesine konuştu
Erdoğan, bu mülakatında iki ülke ilişkilerinde bazı ciddi anlaşmazlıklar olduğundan ancak diyalog, iyi niyet, iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı saygı ve güvenin sağlanması ile bu anlaşmazlıkların da çözülebileceğine inandığından söz etti.
Atina toplantısında Türk-Yunan ilişkilerinde “pozitif ajanda” olarak da tanımlanan "sığınmacı sorununa karşı ortak faaliyetler" başta olmak üzere her alanda iş birliği (ekonomi, turizm, kültür, ticaret, eğitim... vs. gibi) ikinci derecede kalan alanlarda sağlanacak olumlu ortamın yaratılmasının amaçlandığı anlaşılıyor.
2019-2021 yılları arasında yaşanan uzun soluklu gerginliklerde Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” şeklindeki sözleri Türk-Yunan dostluğuna inanan Yunanları hayal kırıklığına uğratmış; kalpler kırılmıştı.
Kathimerini gazetesinin bu yöndeki sorusunu Erdoğan, “Bu söylemin Türkiye’yi tehdit eden terör unsurlarına karşı kullanıldığı” söyleyerek yanıtladı.
Hemen aynı iyi niyetli ifadeler, Yunanistan Başbakanı Miçotakis tarafından da sık sık dile getirildiği için, Türk-Yunan ilişkilerinde yeniden yeni bir sayfanın açılacağına inanılıyor...
Bu yeni sayfa; bilindiği gibi 6 Şubat depremlerinden sonra Yunanistan’ın Türkiye’ye yardım eli uzatmasıyla başlamıştı. Türkiye, uzatılan bu yardım elini takdirle karşılamış, iki ülke arasında süregelen karşılıklı tahrik edici söylem ve faaliyetlere son verilmişti.
Erdoğan'ı Atina'da neler bekliyor?
Erdoğan ve kendisine eşlik eden kalabalık bakanlar gurubu, saat 11.00'de (TSİ 12.00) Atina’nın “Eleftherios Venizelos” Atina Havaalanı'nda -protokol gereğince- Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis tarafından karşılanacak.
Erdoğan, saat 11.30’da (TSİ 12.30) Yunanistan Cumhurbaşkanı Ekaterini Sakellaropoulou tarafından kabul edilecek. Yargıtay eski Başkanı Sakellaropoulou’ya gerçekleşecek nezaket ziyaretinden sonra 12.15’te (TSİ 13.15) Cumhurbaşkanlığı sarayının hemen yanı başındaki yürüme mesafesindeki Başbakanlık ofisinin bulunduğu “Megaro Maximou” binasında Yunan Başbakan Miçotakis tarafından kapıdan karşılanacak.
İki lider, baş başa görüşmeden sonra saat 13.00 (TSİ 14.00) gibi kameraların karşısında açıklamalarda bulunacak. Edindiğimiz bilgilere göre, liderler gazetecilerden soru kabul etmeyecek, anlaşılan olumlu geçmesi beklenen iklimin bozulmasına fırsat verilmemesine özen gösterilecek.
Açıklamaların ardından verilecek çalışma yemeğinden sonra Erdoğan ve kendisine eşlik eden heyet saat 17.00'de (TSİ 18:00) Atina’dan ayrılacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geri kalan parti liderleriyle görüşmesine dair herhangi bir program açıklanmadı.
Erdoğan’ın Atina’da bulunacağı saatlerde 3 bin polis görevlendirildi, sıkı güvenlik önlemleri nedeniyle Atina’nın ana caddeleri trafiğe kapatılmış olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretinde Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz gibi anlaşmazlıklarındaki Yunan tezlerini bir kez daha dinleyecek. Ayrıca, Atina’nın “6 Şubat'tan bu yana süregelen olumlu iklimin sürdürülmesinden yana olduğunu” ilk elden dinlemiş olacak.
Yunanistan bu konuda “iki ülke arasındaki Ege ve Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlıklarının belirlenmesini” talep ederken; Türkiye, Erdoğan’ın Kathimerini gazetesine verdiği mülakatında belirttiği gibi “Ege ve Doğu Akdeniz'de anlaşmazlıkların yalnız kıta sahanlıklarının belirlenmesi ile sınırlı olmadığı” görüşünde. Türkiye; Ege’deki hava sahası, adaların silahlardan arındırılması, bazı adacık ve kayalıkların kimlikleri gibi anlaşmazlıkların da çözümünün gerektiğini talep ediyor.
Tarafların, bu anlaşmazlıkların çözümü için Lahey gibi uluslararası bir mahkemeye başvurmadan önce kendi aralarında hangi konuları mahkemeye götürecekleri konusunda bir mutabakat sağlamaları gerekiyor ki, en büyük anlaşmazlık da burada bulunuyor.