31 Ocak 2024

Amerika'ya büyük bir memnuniyetle milyar dolarlar verilirken, halklar hayat pahalılığından kıvranıyor

Bu konuda her iki ülkede yayınlanan haberler, fotoğraflar ve grafikler birbirine o kadar benziyor ki, zannedersiniz iki ayrı dili konuşan tek bir halk var ve en büyük sorunu geçim sıkıntısı...

Türkiye ile Yunanistan’ın geçen hafta Amerika Birleşik Devletleri yapımı savaş uçaklarına milyarlarca dolar verecek olmasından “büyük bir memnuniyet” duyduklarını, her iki ülkede yapılan resmi açıklamalardan ve basında çıkan haberlerden öğrendik.

ABD’nin Türkiye’ye -en nihayet- verileceğini açıkladığı 40 adet F-16 savaş uçağının 23 milyar dolara, Yunanistan'a da 20+20 adet F-35 savaş uçağı -ilk aşamada- 8.6 milyar dolara mal olacağı belirtiliyor.

Üstelik savaş çıkmış gibi yapılan milyarlarca dolarlık bu alışverişler Türkiye’de de Yunanistan’da da zafer naraları ile karşılandı.

Bu alışverişlerden asıl memnun olması gereken -ve ilk aşamada- en az 31-32 milyar dolar kazanacak olan ABD’nin kendisi olması gerekirken, milyarlarca dolar ödeyecek Türkler ve Yunanlar Amerikalılardan daha çok seviniyor..!

Oysa bu milyar dolarların faturası yine hayat pahalılığından şikayet eden Türk ve Yunan halklarına kesilecek...

Hayat pahalılığı üzerine yayınlanan haberler, yapılan araştırmalar ve halkın şikayetleri gösteriyor ki, bu iki ülkedeki tüketicilerin birinci sıradaki en büyük sorununu hayat pahalılığı oluşturuyor.

Bu konuda her iki ülkede yayınlanan haberler, fotoğraflar ve grafikler birbirine o kadar benziyor ki, zannedersiniz iki ayrı dili konuşan tek bir halk var ve en büyük sorunu geçim sıkıntısı...

Hükümetlerin vadettikleri işçi ve emeklilere yapılan -ve yapılacağı açıklanan- zamlar yetmiyor ve daha yürürlüğe girmeden eriyiveriyor... İki yaka bir araya getirilemiyor.

Ama milyarlarca dolara mal olan F-16’lara, F-35’lere gelince kimsenin gıkı bile çıkmıyor... Karşı çıksan “vatan haini” derler diye konuşamıyor; karşı çıkamıyorsun.

Türkiye’deki ekonomik durum, hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı zaten malumumuz.

Yunanistan ise 2009-2019 yılları arasında geçirdiği büyük ekonomik kriz nedeniyle üyesi olduğu AB ve IMF’nin hazırladığı kemer sıkma gibi acımasız reçetelerini uygulamakla özellikle savunma harcamalarının tümünü askıya almıştı.

Halkın yüzde 40 oranında gelir kaybına yol açan bu acı reçeteler sayesinde Yunan ekonomisi düzlüğe çıktığı bir anda -ve artan hayat pahalılığına rağmen- Yunan hükümeti, tekrar savunma harcamalarına ağırlık vermeye başladı.

Daha ucuza mal olan İHA’ların, SİHA’ların cirit attığı bir dönemde savaş uçaklarına milyarca dolar harcanmasına bu denli sevinilmesine ne buyurulur?

(Not: Yunan basınında yayınlanan haberlere göre Yunan adalarındaki eski silahlar, ABD’nin talebi üzerine Ukrayna’ya gönderiliyor)

Yunan hükümeti, f-35’ler, Fransız yapımı Rafale uçakları, Fransız “Belh@rra” tipi ve Amerikan “Constellation” tipi fırkateynlerin ortak yapımı için milyarlarca dolarlar ve eurolar saçarken, emeklilere yüzde 3 oranında; asgari ücretlere de önümüzdeki 4 yıl içinde toplam yüzde 27 oranında zam yapılacağını açıkladı.

Emeklilere yüzde 3 zam yapılması ve asgari ücretin 750 eurodan -2028’e kadar- 950 euroya çıkartılacağının açıklanması, sendikalar tarafından “sadaka” gibi algılandı.

Buna rağmen medya, Amerika'ya kendi cebimizden (kasamızdan) milyarlarca dolar vereceğimiz için bayram ediyor.

İşin trajikomik tarafı ise medyadaki bu bayram havasından sonra gündeme getirilen geçim sıkıntısı ile ilgili haberlerde halkın hayat pahalılığına karşı isyan eden demeçlerine yer veriliyor.

Avrupa'da traktörler yollara çıkıyor

Bu arada hemen bütün AB ülkelerinde tarımda çalışan üreticiler yollara dökülürken; aynı sorunlarla karşı karşıya bulunan Türk üreticilerden toplu bir ses çıkmaması da ilginç.

Fransız, Alman, Avusturyalı, İtalyan, Yunan üreticiler traktörleriyle yolları kapatıyor. Oysa Avrupalı çiftçilerin dile getirdiği şikayetler Türk çiftçileriyle hep aynı: “..elektrik, mazot, gübre, ilaçlama , hayvan yemleri , tarımla ilgili her şey pahalılaştı... Üreticiler geçinemiyor, haksız rekabetler, fahiş fiyatlar kol geziyor, daha fazla sübvansiyon talep ediyoruz...” diye haykırıyorlar.

Hükümetlerin, son derece vahim duruma gelen bu geçim sıkıntılarına kulak asmamaları hatta Türkiye ve Yunanistan gibi krizden krize sürüklenen ülkelerin yabancı ülkelere bol keseden milyarlar yağdırmaları halklar tarafından mutlaka sorgulanması gerekmiyor mu?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Miçotakis aşırı milliyetçilere sert çıktı: “İlk büyük krizde kaçacak olan onlardır”

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye ile diyalog kurulmasına yan gözle bakan ülkedeki aşırı milliyetçilere sert çıktı

Yunanistan’da muhalefet liderlerinin yarışı devam ediyor

Karamanlis ile Samaras’ın parti içinde hâlâ taraftarları oldukları varsayılırsa, YDP’ni aşırı milliyetçilerden arındırmaya çalışan ve daha çok merkeze yönelen Miçotakis’in muhalefet partilerinden çok, parti içinde oluşacak olası cepheleşmelere karşı mücadele edeceğe benziyor

Türk-Yunan ilişkilerinde yeni gelişmeler: Ege ve Doğu Akdeniz’de kıta sahanlıkları mı belirlenecek? Ruhban Okulu açılması tekrar gündemde

İki ülke liderinin Ege ve Doğu Akdeniz’de karşılaşılan sorunların giderilmesi; insan tacirlerinin yakalanması gibi güvenlik makamları arasında iş birlikleri; azınlıkların dini özgürlüklerinin sağlanması, Kıbrıs sorununun çözümünü öngören müzakerelerin yeniden başlatılması gibi alınacak kararları hayata geçirilirse, işte o zaman “Türk-Yunan ilişkilerinde gerçekten yeni bir sayfanın açılacağından” söz edilebilir

"
"