21 Temmuz 2024

Sen Tanrı mısın?

Az biraz evcilleşmeyi biz de mi denesek acaba" diyorum!" Dünyada bu kadar kıyım ve yıkıma neden oluyor ve olmuşken; henüz başaramadığımız o kadar ortada ki...

Cumhuriyetin ilk yüzyılının son çeyreğini allak bullak eden bu güzide iktidarın sözde milli şuuru; hayvanları koruma kanununda değişiklik öngören yasa teklifi ile yaradılışın o yüce gücüne öykündüğünde geriye bir tek şu soru kalıyor: Sen Tanrı mısın?

Müslüm Gürses'le dilimize dolanan, Ali Avaz'ın sözlerini yazdığı şarkının "can alıcı" sorusunu, iki yakasından tuttuğum gibi yasa yapıcıları sarsa sarsa sormak istiyorum...

Yaradılışın o yüce gücüne öykünmek! 

Ne kadar şaşırtıcı ve nasıl bir küstahlık; önce Tanrıyı yarat, sevgi değil korku sal ve sonra ta kendisi olmak iste! 

Medeniyet, dönüştüğü o tek dişi kalmış canavarın; çileyle, kederle, hırsla, gözünü bürüyen kan ve nefretle yarattığı kendi dünyasında geride kendinden başka bir şey bırakmamak, tükettikçe tükenip çektiği acılara bir daha ve bir daha bir yenisini eklemekten yorulmaz ve uslanmazken, dünyanın kesilen takati, vallahi de insan formunun umurunda bile değil.

Uygarlık tarihiyle birlikte bu formun evcilleşme yaşıyla aynıdır oysa sokak hayvanlarıyla olan münasebeti.

TBMM'de ilgili komisyon toplantısında belki de bunu hatırlatmak istiyordu TİP milletvekili Sera Kadıgil.

Öyle tane tane anlattı ki ve öyle insandı ki konuşurken, az daha "biz aslında sokak hayvanları ile kardeşiz" şakası bile yapabilecek kadar sakin ve samimiydi.

Sabahın dört buçuğu olmuş hâlâ neden orada oldukları konusunda bir fikri olmayanların zikrine bir parmak akıl ve vicdanlarına az biraz merhamet çalmak için sesi yükseldiğinde ise, söylediği şey; alkışlanan bir hayvan hakları yasasından ölüm kamplarına dönüşecek hayvan barınaklarına götürülmek istenen sürecin, bir beceriksizlik, bilgisizlik, niyetsizlik ve başarısızlığın itirafı olduğunu, komisyonun iktidar kanadının yüzlerine okunmasından başka bir şey değildi.

Bodrumlu hayvan severlerin tepkileri her akşam devam ediyor. Neyzen Tevfik Caddesi (Bodrum - Marina) 

Ben bu yazıyı yazmadan hemen önceki gece Bodrum sokaklarında tasarıyla ilgili tepkilerin yoğunlaştığı Neyzen Tevfik Caddesinin iki yanını tutmuş hayvan dostlarının endişesine katılmamak mümkün mü?

Yasayla ilgili tartışmalar süredursun, üçüncü bir evcil tür yolda

Hemen hemen her akşam evimizin arka bahçesine gelen domuzları mahallece misafir ediyoruz.

Bunun yanında hemen hemen her sokakta kitlesel olarak su ve yiyecek arayışındaki bir domuz ailesiyle karşılaşmayı kanıksamayan yok gibi.

Peki ya, sokakların yeni misafiri evcilleşme yolundaki üçüncü bir tür olan domuzcuklar için de aynı cahil cühelanın bir plan hazırlığı olabilir mi?

Açlık ve susuzluk...

Sadece yaşam alanlarına doğru yayılan yapılaşma değil onları kentlere göçe zorlayan, onlar iklim krizinin artık doğrudan etkilerini yaşayan ve tükenmeye yüz tutmuş yaşam kaynaklarının bir sonucu olarak hava kararınca şehre iniyor, aydınlık olmadan da güvenlikleri nedeniyle geri dönüyorlar.

Yasanız yeterince zalim değilse domuzcukları da ekleyebilirsiniz.

Bir süre sonra döndükleri doğal yaşam alanlarını bırakıp gece gibi günü de geçirmek için daha çok yakınımızda olmayı tercih etmeleri artık uzak bir ihtimal sayılmaz, bu nedenle az vakitte domuzlar için de bir önlemler paketi ekonomik ve siyasi nedenlerle gündem değişimi amaçlı servis edilebilir diye ciddi ciddi beklentim oluştu.

Korkmuyor da değilim bu haklı endişem nedeniyle.

Hâl böyle olunca, öneriyi gündeme getirenlerin dikkatini çekecek bir önerim var: "Az biraz evcilleşmeyi biz de mi denesek acaba" diyorum!"

Dünyada bu kadar kıyım ve yıkıma neden oluyor ve olmuşken; henüz başaramadığımız o kadar ortada ki...

Eyvallah.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında ve Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları

CHP halka ne vaat ediyorsa tüzüğünde de o olmalı

Parti içinde demokrasiyi savunan tutarlı bir muhalefet sorunu (arayışı) var

Bir dikiş makinesi, dört kadın  

Tanrıyla hiç ilgisi yoktu, sevgi kurtaracaktı dünyayı, güzel bir utanç gibi bir sevgi...

Bodrum için eylem vakti: "Havlunu al gel, Gerenkuyu hepimizin!"

Bir avuç duyarlı insan, binlerce insanın hakkına hukukuna dokunulmasın diye yaşamın ta kendisi ekosistemin korunması ve çevrenin savunulması adına eylemden eyleme koşturması arasında; şimdi de "Havlunu al gel, kıyılar hepimizin" diye ilana çıktı

"
"