29 Aralık 2024

Bir Turgutreis masalı…

Esareti altında olduğumuz köktenrantçı anlayışın rant konusundaki iştahı karşısında umarım Turgutreis’in masal gibi bir yaşam alanını daha kaybetmeyiz...

Bir masal çizdim
Bir şarkı anlattım
Bir şiir söyledim
Bir resim okudum... 

Belki karıştı
Belki sıra bu değildi... 

Ne farkeder dostum!
Ben bunları yaptım...

Ve bilsen ne güzeldi!

Yeni yılın getirdiği garip hislerle son günlerini yaşadığımız yılın garip çelişkileri arasında karışık olmayan bir şey bulmak hayli zorken; şahsına münhasır yukarıdaki şiirim çıktı karşıma.

Bu mısraları alt alta sıraladığımda, içimde nedenini şu an hatırlamadığım coşkuyu unutmamışım.

Geriden gelip bir maçı almak gibi bir şeydi o coşku; senin olana tekrar sahip olmak gibi…

Geçen hafta Milli Savunma Bakanlığından arandım.

Özlem Binbaşı: Serdar Bey bilmiyor olabileceğinize ihtimal vermiyoruz ama aramak istedik, Sahil Güvenlik Komutanlığı İçişleri Bakanlığına bağlı.”

Bazı okurlar da bu hatırlatmayı yapmıştı, evet, haklıydılar da.

Burada bir yanlışlık vardı o muhakkak, ama gerçekte o yanlışlık neredeydi ya da kimde?

Özlem Binbaşının konuşma içtenliği, karşısındakine onun bir asker olduğunu unutturacak denli nezaket doluydu.

Bodrumun itirazı var, Sayın Milli Savunma Bakanı başlıklı geçen haftaki yazımı aslında bir çağrı da içeren eleştiri yazısı olarak kabul etmek gerekirdi, öyle söyledim.

Yani epey kudretli bir Sahil Güvenlik Limanı inşaatı ‘hali hazırda’ bir şehrin ta orta yerine yapılıyorsa, çevre ve yaşam alanı tahribatı bir yana, güvenlik çelişkisine önce biz mi şaşırmalıydık?

İlk yapıldığında yerleşim yerlerinin dışında olan ve yılların ardından şehirlerin içinde kalan askeri kışlaları, tesisleri filan biliyoruz da fakat böylesi neden ilk olmak zorundaydı?

Sahil Güvenlik Komutanlığı son olarak İçişleri Bakanlığına bağlandı evet, yani 15 Temmuz’dan sonra…

Bundan sonra başka bir bakanlığa bağlanmayacağını kim bilebilir?

Kendisi İçişlerine bağlı, inşaat kararı ve ihalesi Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılıyor ve bu arada Kültür ve Turizm Bakanlığı acaba ne der diye merak ediliyor ve fakat; ‘ülke güvenliği ve üstün kamu yararı’ (!) ana gerekçesi ile tesislerinin yapımına başlanan Turgutreis Sahil Güvenlik Limanı için Milli Savunma Bakanı ne düşünüyor diye merak edilmiyor?

Açıkçası, Sayın Milli Savunma Bakanı, eğer gerçekten amaç; ülke güvenliği ise konusunda en yetkin kişilerden birisi değil mi?

Bu nedenle en doğru adrese mektup gönderdiğimi söylemeliyim.

Fakat bu neyi değiştirir derseniz, buna bir yanıtım yok;

Esareti altında olduğumuz köktenrantçı anlayışın rant konusundaki iştahı karşısında umarım Turgutreisin masal gibi bir yaşam alanını daha kaybetmeyiz demekten başka…

Eyvallah.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında, Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Ankara kar altında!

Sevgili Uğur Mumcu’nun ‘Sesleniş’ini içselleştirmeyen, her okuduğunda yüreği titremeyen, nefessiz kalmayan yurtsever yoktur sanırım

Bir Akdenizli kahkahasıydı mutluluk...

“Mesela Tarabya’ya giderdik Perşembe günleri. Nadir Nadi, İlhan Selçuk, Yaşar Kemal; Cağaloğlu’nda Fazıl Hüsnü, Can Yücel... Herkes bir aradaydı, o kadar zorluğa rağmen herkes çok gülerdi, bir Akdenizli kahkahası vardı...”

Hoş geldin Halikarnas Balıkçısı!

Halikarnas Balıkçısı için lütfen şunun adını doğru koyalım artık: Cevat Şakir Kabaağaçlı, babasıyla yaşadığı münasebetin sonucunda aldığı cezadan ötürü değil ‘ifade hürriyetine’ muhalif bir yargılamada verilen hükmün neticesinde Bodrum’a sürgün olarak gelmiştir

"
"