31 Aralık 2023

Bodrum helal mi hâlâ?

Hiç normal işleri yok mu bunların? Varsa yoksa kamu arazisi, devlet işletmesi. Onu bulup çöküyorlar tepesine

Bazen kendimi kaptırıp
Lodosun dolduruşuna gelen
Arşipel’in dalgaları gibi hissediyorum.

Köpük köpük ve bembeyaz...

Ve kıyıya çarpa çarpa
Orada izler bırakırken ben;
En çok kendimi dövdüğümden bihaber

Yalancı dünyanın
Kahrını ve de kederini
İçime, gerisin geriye çeke çeke;

Bir kaybolan ve sonra görünen
Ebedi maviliğin
Uslanmaz
Ama dingin
Ama şehvetinden sual olunmaz
Beyaz dalgaları gibi...

Bahse girerim
Afrodit’i böyle bilmezsiniz!

***

Güzel bir giriş oldu.
Akdeniz mimarisinin beyaz rengini
Nereden aldığını da biraz anlatmış oldum.

Yolculuklarım ve hikayelerimden sonra 
Mavi yurda döndüğümde;

Yine bu yurdun cennet köşelerinden
Gerenkuyu’ya da "kolları sıvayıp"
Giriştiklerini duyunca
Şunu sormak farz oldu:

"Siz, hiç yaşadığınız kentin tutsak alınmış olduğu hissine kapıldınız mı?"

O kentin tutsaklığı değil de
O kentin suskunluğu
Asıl esaretidir, diyorum ben.

Nasıl da sesimizin çıkmadığına
Hayret ediyor olmalısınız

Ben de öyleyim...

O sessiz yığının içindeyken bile
Şaşırıyorum hâlâ;

Sessizliğime
Kendime...

Ve bu tutsaklıkta
Can Atalay
Ve nice sessiz haykırış
Dört duvar arasındayken

Kendimize dönmek
Yani bir kente;

Bencilce gelebilir...

Olsun.

Saydık daha dün
Cennet Koyu, Gerenkuyu filan derken
Dördü Bodrumu mesken tutmuş
Beşli çetenin...

Beşinci de zaar çıkacak bir yerlerden
Aldığı cesaretle...

Hiç normal işleri yok mu bunların?
Varsa yoksa kamu arazisi
Devlet işletmesi
Onu bulup çöküyorlar tepesine

Helal mi ki onlara halkın malı?

***

Evet, bu kent tutsak,
Bu kent rehin
Bu kent ipotek altında...

Bana kalsa
Bu şehrin orta yerine
Bir renk paleti koyar
Herkesin eline bir fırça verirdim

Boyardım mesela baştanbaşa maviye
Zaten mavi mi?

Sarıya boyardım o zaman!

Vakti geldiğinde
Menekşeye çalsın diye akşamı...

O da mı var!

Olsun.

Ve bana kalsa
Yeşile de boyardım

O yeşil
Bize nefes, kuşlara
Börtü böceğe ev olsun diye.

O da var mı?

E olsun tabii de
Korkarım Haramiler
Yarına bir şey bırakmamaya
Yemin etmişler;

Her şey bir yana; renkleri bile!

Eyvallah.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında ve Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Toprağa düşen gözyaşı: Bodrum Cennet Koyu

Yıl dört mevsim olsa da Bodrum'da sadece iki mevsimin, madalyonun iki yüzü gibi yaşandığını düşünüyorum: Biri toprağa düşen gözyaşı gibi diğeri ise insanın yüreğine umut ve mutluluk serpen melodiler ve renkler gibi

Pınarbaşı ile Bodrum Caz Festivali'nin ne alakası var?

Uluslararası Bodrum Caz Festivali, ne zamana ne mekâna sığmayacak kadar çok şey yaşatıyor, çok şey başarıyor.

Son şampiyon: Bodrumspor

Eğer Bodrumspor taraftarıysanız mutlaka sizi her sene bir final maçı bekliyor