12 Haziran 2018

Yasak Elma'yı yiyen mi yedirten mi suçlu?

Yasak Elma dizisinde ayvayı yemek her açıdan sarkastik bir alınyazısı değilse nedir yani?

Son günlerde taciz skandalıyla gündeme gelen dizinin içeriği kadın-erkek tanımlanması açısından çok daha büyük skandallar içeriyor. Patlak veren skandal ise hayatın sanattan çok daha metaforik olduğunun alegorisi gibi duruyor. Yasak Elma dizisinde ayvayı yemek her açıdan sarkastik bir alınyazısı değilse nedir yani?

“Herhangi bir anlatıda elma varsa Hz Havva’dan bu yana mutlaka suçlu ilan edilen ve tuzağa düşürülen bir de erkek var” demektir. Erkek elmanın zehirli veya yasak olduğunu unutur çünkü unutturulur. Kim tarafından? Tabii ki metindeki “fitne fesat, uğursuz, tekinsiz ve çıkarcı kadın” tarafından! Yani elmayı yemek “aslında erkeğin aklında yoktur ancak bir şekilde kandırılır, inandırılır ve tuzağa düşürülür.” Çünkü kadına karşı duyduğu masum ilginin ve inancın kurbanıdır.

Yasak Elma dizisinin bütün oyuncuları birbirinden seksi, pırıltılı, genç kısacası bugünün estetik ve cazibe kalıplarının özelliklerini sonuna kadar temsil eden oyunculardan oluşuyor. Her yaşta kadın ve erkeğin farklı varyasyonlarının en seyir zevki verenleri bir arada sunuluyor. Böylece esmer, sarışın, kumral seven ya da genç, yaşlı, olgun tercih eden farklı seyirci kitleleri her zevke uygun bir vitrinle mest ediliyor. Ne de olsa gösteri toplumlarının vazgeçilmez değeri idol imgelerinin her daim göz kamaştırıcı olmalarıdır. İçeriğin biçime yenildiği ileri kapitalist zamanlarda mühim olan akla ve kalbe fısıldanan değil göze görünendir. Kaldı ki kalp çoktan plastikleşmiş ve akıl kendi hayrına olanın gözüyle gördüğü cafcaflı dünya olduğundan emindir. Dolayısıyla dizideki bütün kadınların birbirinden hain, çıkarcı, materyalist ve çocuklarına karşı dahi şefkatsiz ve sevgisiz olması dikkat çekmez. Çünkü tüm dikkat ne kadar zayıf, kırışıksız, diri, dik ve son moda olunduğundadır. Bu uğurda verilen savaş kutsaldır. Ve zaten bu kutsal savaşta tek bir ilke söz konusudur; esas erkeği yani zengin erkeği kapaklayarak otoriteye ortak olmak! Dizinin sözde en iyi kadın karakteri dahil tüm kadınlar zengin erkeklere aşıktırlar. Erkekler bir zenginin mutlaka olması gerektiği gibi sert, asabi, çalışkan ancak ilkeli ve özünde çok iyi insanlardır. Ne yapsalar ne etseler olmaz! Bir şekilde oyuna düşürülür ve yasak elma yedirilir bu dünyalar iyisi, safı hem de zenginler zengini yakışıklılara!

Asıl skandal bu zihniyettir! Aralıksız dayak, hakaret, kurşun yiyen kadınların ülkesinde Yasak Elma ya tamamen yasallaşmalıdır ya da gerçekte ayvayı yiyenlerin hikayeleri de metinlerde yerini almalıdır. Bu arada dizide rol alan ve skandal sonrası erkek egemen zulme ‘hayır’ diyemeyen ya da sessiz kalanların çoğunlukla erkek olmasına ne demelidir? Öyle ya da böyle gerçekte ayvayı yiyen de yedirten de görünür kılınmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

Bartleby bu sezon Cihangir Atölye Sahnesi’nde ‘durmayı tercih ediyor’

Ah Bartleby, ah insanlık, ahhh dünya! Senin ahın her ‘hayır’ demeye cüret edildiğinde aynı tazelikle duyuluyor ve bu sezon Cihangir Atölye Sahnesi seni tercih ettiği için bu ahhh çok doğru bir yerden yüreklere, akıllara değmeye zarifçe dokunuyor, izi kalıyor

Affetmeden uzlaşmak mümkün müdür ve "Uzun Yol"

"Yüzleşmek suçun gerçekliğini kanıtlamaya mı gerekçelerini anlamaya mı yaklaştırır?", "Yoksa yüzleşmek intikam ve misilleme tuzaklarından uzaklaştırarak dengeyi mi sağlar?", "Yüzleşmek suçluyu aşağılamanın medeniyet maskesiyle saldırısı mıdır?", "Bağışlama, insanın önce kendisini sonra çevresindekilerle ilişkilerini onaran bir erdem midir?" … Ya da "Affetmeden uzlaşmak mümkün müdür?"

"Tarihte Yaşanmamış Olaylar" yaşıyor!

-Oyun büyük cümleler, çarpıcı sloganlar, ağır mesajlar ya da çiğ esprilerle seyirciyi etkilemek yerine transparan ilmeklerle birbirine bağlanarak Ülkü Tamer duygu ve düşünce dünyasına hizmet ediyor

"
"