Gizli kural 1: Banka bench diyeceksin!
Bench’te sen bana öyle yapmıştın!
Bench’in önünde sen bana yan bakmıştın!
Bench’e giderken bütün motivasyonumu bozdun!
Bench, bench, bench ama asla bank ya da sıra filan değil! Çünkü o bench! Ne de olsa kendi dilinde kendini ifade etme zorluğu yaşarken ‘bench’ demek daha havalı durur ve zaten havalı olmak yerine de ‘cool’ olmak gerekir.
Yani Survivor’da ‘Bench’te değil bankta oturulsa olmaz, hem havaları hem de bank batabilir! Bench diyeceksin!
Gizli kural 2: Mutlaka dövme yaptıracaksın.
Düz bedenle, sade deriyle ve boş ciltle yarışmaya kabul edilinmesi imkansız değilse de mümkünsüzdür. Kendini asi sanan uysallaştırılmış bedenler izlemenin zevki ve kahrını bir arada sunarlar. (Foucault yine rahmet istedi!)
Dövmeli, küpeli, ilginç, sıradan ve efendi olacaksın!
Gizli kural 3: Sürekli takım ruhundan bahsedeceksin.
Birbirini eleme sistemine dayalı bir yarışmada devamlı olarak iyi kalpli bir takım insanı olduğunu vurgulamak gerekir.
Takımım için yedim, yendim, yenildim. Takımım için bacağımı kırdım. Takımım için seni eledim. Takımım için en yakın arkadaşımın kuyusunu kazdım, sırtından hançerledim, yüzüne güldüm, arkadan itip gömdüm.
Takımım da takımım, benim güzel takımım! Birey değil takım olacaksın!
Gizli kural 4: Oyunların illa ki 9-9’a gelmesi gerekir.
Nasıl olursa olur ama illa ki iki takım arasındaki çekişme 9-9’a kadar gelir, şaşırmayacaksın. Çünkü oyunları kurguluyorlar gibi şeyler düşünmek yasaktır. Bu kafaya girerseniz heyecanı biter ve en fenası reyting bile düşer. Bu her sene tekrar eden ilahi tesadüfe saygı duyacaksınız. Hatta tesadüflere genel olarak inanacaksınız. (Freud’a göre hiçbir şey kaza veya tesadüf değilse değildir, kafayı Freud’a değil Acun’a yoracaksın.) Akıllı olacaksın akıllı!
Gizli kural 5: Konseyde eleneceklerin yazıldığı kutunun hikmetinden sual olunmaz.
Kutu nasıl bir mekanizmayla oluyorsa oluyor yeri zamanı gelince kaya kaya Acun’un önüne geliyorsa geliyordur. Belki size öyle geliyordur. Ya da bana geliyorlardır! Ama kutular her zaman bazılarına gidiyorsa hikmetinden sual olunmaz tabii ki! ‘Kutular sana bana gelmez’ ilkesi değişmez, hatta ıssız bir adada bile… Saygı duyacaksın!