09 Ocak 2022

Vivaldi'yle yoğrulan yeni maydonozlu köfteler

Ne kadar bereketliymiş şu Dört Mevsim! Her eline alan harcına farklı bir şeyler katmış, menüde tadına doyum olmaz yeni köfte türleri belirmiş...

Hani şu saçlarını horoz ibiği gibi kestiren çok ilginç İngiliz kemancı Nigel Kennedy var ya (adam 65 yaşına geldi, hâlâ aynı kafada devam ediyor!)... Hani önce İngiltere'de Yehudi Menuhin Müzik Okulunda eğitim görüp sonra da New York'un ünlü konservatuvarı Julliard'ı tamamlayan... Hani 1989'da kaydettiği ve benim favorim olan Dört Mevsim yorumu toplam 3 milyon satışla tüm zamanların en fazla satan klasik müzik kayıtlarından biri haline gelen... Hatta hatta zamanla daldığı caz, rock, füzyon ve Yahudilerin klezmer türü müzik bahçelerinde de Jimi Hendrix, The Who, Doors, Sarah Brightman, Blue Note'la ortalığı hallaç pamuğu gibi atan... Bugüne kadar ödül üstüne ödül kazanan...

Hah işte resimdeki o Kennedy, 2013 yılında Londra'nın muhteşem Royal Albert Hall'unda kendi Hayat Orkestrası elemanları ve Kudüs'te bulunan Edward Said Ulusal Müzik Konservatuvarı'ndan Filistin Yaylıları (Palestine Strings) elemanlarının katılımıyla, gece saatlerinde olağanüstü bir Promenad Konseri vermişti.

Hep birlikte zaman zaman eserin içinde geliştirdikleri emprovizasyonlar unutulmazdı. Mutlaka seyredin:

Bir Max Richter var, tanır mısınız? Wikipedia kendisini, "... çağdaş klasik müzikle bağımsız pop müziğin (indie) buluşmasında son aşama olan postminimalist alanda çalışır," şeklinde tanıtıyor. Gerek sayısız filme yaptığı müzikler gerek albümleri gerekse opera ve bale eserleriyle pek çok ödüllü Alman/İngiliz besteciden bahsediyorum.

Bu Richter Efendi de Dört Mevsim'i almış, yüzde 75'inde elektronik ve postmodern müzik alanında akıl şaşırtıcı oynamalarla yepyeni bir doku yaratmıştı. 2012'de ilk kez Londra'da bulunan ve Avrupa'nın en büyük gösteri sanatları merkezi olan Barbican'da seyirci/dinleyiciye sunulduğunda büyük tezahüratla karşılanmış, ardından yayınlanan albümü de uzun süre İngiltere-ABD-Almanya'nın itunes listelerinin başını terk etmemişti. Verilen adı şöyleydi: Max Richter Tarafından Yeniden Bestelenmiş Vivaldi – Dört Mevsim (Recomposed by Max Richter: Vivaldi – The Four Seasons).

Barbican Merkezi Büyük Salon

Şimdi bu eserden bahsedince Richter Efendi'nin yakın arkadaşı kemancı Daniel Hope'dan bahsetmemek olmaz, zira bu besteyi Richter özellikle bu Hope Efendi'nin çalması için yapmış. Güney Afrikalı Daniel Hope'un yazar babası İrlanda kökenli bir aileden gelme, annesi ise Nazizm'den kaçarak Güney Afrika'ya sığınan Alman Yahudisi bir çiftin kızıydı. (Bu kadın ilerideki yıllarda Yehudi Menuhin'in asistanı olacaktır). Gün gelir, bu aydın ana-baba apartheid karşıtı fikirleri nedeniyle "tu kaka" edilir ve Daniel minicik bir bebekken oradan kaçarak kapağı İngiltere'ye atarlar. Yolu böylece açılmıştır Daniel'in. İyi bir İngiliz okulunda öğrenim ardından Surrey'deki Yehudi Menuhin Okulu'nda müzik eğitimi görecek, zamanla Kraliyet Müzik Akademisi'nde hocalık, Zurih Oda Orkestrasının müzik direktörlüğü, derken San Fransisco Yeni Yüzyıl Oda Orkestrası baş kemancılığı ve sonrasında müzik ve sanat direktörlüğünü üstlenecektir.

Daniel Hope & Max Richter

Almanya Liyakat Madalyası sahibi Hope Efendinin Medici TV için yaptığı "Kemanın Gizemi" başlığı taşıyan üç bölümlük bir belgesel dizisi vardır. Dünyanın en pahalı kemanları Stradivarius ve Guarneri'yi, kemanın tarihini ve borsasını anlatıyordu. Bunu bir saatlik belgesel olarak Youtube'da, İngilizce altyazılı olarak seyretmek mümkün:

Richter ve Hope'un Dört Mevsim'ine dönecek olursak, bu ikilinin Tito Muñoz yönetimindeki orkestrayla, her türlü yeni denecek müziğin seslendirildiği, New York'un Greenwich Village semtindeki ünlü Kırmızı Balık (Le Poisson Rouge)[1] mekânında verdiği harika konserinin kaydı da şurada:

İki cazip Hamburg'lu kadının, "Biz şu klasik müziği öylesine neşeli, öylesine keyifli hale getirelim ki, bu tür müzikten hazzetmeyenler bile koşarak gelsin, eğlenmeye doyamasın!" demesiyle kurdukları kuartet, günümüzde yılda 120 konserle ortalığı kırıp geçiriyor. İki kız, Angelika Bachmann ve Iris Siegfried, okudukları ilkokulda tanışmış ve daha 11 yaşlarındayken okulun orkestrasını kahkahalar içinde ortaklaşa yönetir olmuşlar. O gün bugündür ayrılmayan bu ikili kafayı eğlendirici müziğe takıp, aralarına iki kız daha alıp bir kuartet kurmuşlar ve genç müzik, edebiyat, sanat meraklısı Alman gençlerin hafta sonları buluşup sohbet ettikleri, müzik dinledikleri bir apartman dairesinin salonunda çalmaya başlamışlar.

Salut Salon Kuartet

Günün birinde o ortama yeni katılan birisinin, "Yahu siz sahneye, halkın karşısına çıkmalısınız," demesiyle de bir yolunu bulup çıkmışlar; adlarını da o salona atfen, "Selam  Salon" anlamında "Salut Salon" koymuşlar. Çıkış o çıkış! Gerçi sonradan katılan iki kız değişmiş, ama ne gam; aralarına aldıkları Anne-Monika von Twardowski ve Sonja Lena Schmid ile yola devam (ayrıca yedek müzisyenler de katılmış). Klasik, tango, folk, pop, film müziği, herşey var şimdilerde repertuvarlarında; Ankara, İstanbul ve Mersin'de de birkaç kez konser verdiler.

Bizimle ilgisi, bu dörtlünün bir yarışma havasında icra ettikleri Vivaldi Dört Mevsim'den Yaz Konçertosunun Presto bölümü. Birkaç eğlenceli dakika şurada:

Yakışıklığıyla özellikle kızların kalbini fetheden Alman müzisyen David Garrett Vivaldi'ye el atmasaydı olmazdı elbette. Dört yaşındayken dâhi bir müzisyen olduğu anlaşılan, daha 14 yaşındayken Alman devletince kendisine en mükemmel Stradivarius kemanlardan biri olan "San Lorenzo" emanet edilen, Londra'daki Kraliyet Müzik Akademisi, New York'taki Julliard Okulu gibi dünyanın en önemli müzik okullarında eğitim görerek, en ünlü maestroların yönetiminde, en ünlü orkestralarla verdiği klasik konserlerle gittikçe devleşen, saniyede 13 nota çalarak Guinnes Rekorlar Kitabına göre "Dünyanın en hızlı keman çalan sanatçısı" ilan edilen David Garrett... Bu sonuncu laflarıma inanmazsanız şunu seyredin lütfen:

David Garrett cep harçlığını çıkarmak için Julliard'da okurken yarı zamanlı mankenlik yapmaktaydı.

Bu muhteremin repertuvar yelpazesinde klasik müziğin en muhteşem eserleri yanında Vaya Con Dios'dan Michael Jackson'a, Queen'den Metallica'ya, Nirvana'dan Beatles'a özel yorumları da yer alır. Ama gelelim Dört Mevsim'den Kış Konçertosunun Allegro non Molto bölümünü Vertigo adı vererek nasıl dönüştürdüğüne. Şuradan izleyebilirsiniz:

Dört Mevsim daha çok ellerde çok farklı tekniklerle yeniden, yeniden yaratıldı tarih boyunca. Ama bizim de nokta koymak zamanımız geldi değerli okurlarım. Bunu da iyice uçta bir yorumla yapmak istiyorum. Manuel Iradian ve David Evangelista adlı Kanadalı metalci iki müzisyenin iki elektro gitarın düeti olarak sundukları Yaz konçertosu:



[1] Bu mekân 1958-1996 arası John Coltrane, Dizzy Gillespie, Duke Ellington, Nina Simone, Woody Allen, Asretha Franklin dahil ABD'nin en ünlü müzisyenlerinin performanslarıyla New York'un en popüler konser mekânı olan "Village Gate"'in yerine 2008'de açıldı.

Yazarın Diğer Yazıları

Yenilenen İstanbul’u adımlarken (5): Anadolu Hisarı Müzesi

Anadolu Hisarı, 2021 yılında yakınındaki “Namazgâh”la birlikte “İBB Miras” tarafından tarihinin en kapsamlı restorasyon sürecine alınmıştı. Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te “Anadolu Hisarı Müzesi” tabelası altında sosyal mekânları ve kültür-sanat etkinlikleriyle İstanbulluların hizmetine açılmıştı

Yenilenen İstanbul’u adımlarken (4): Yerebatan Sarnıcı Müzesi

Âşık olduğu Perseus’tan onu kıskanan Tanrıça Athena bu saçları yılana çevirmiş ve “Ona kim bakarsa taşa dönüşsün” diye lanetlemiş. Bunun üzerine Medusa’ya ancak ayna tutarak bakan ve yaklaşabilen Persesus onun başını keserek gücünü kendisine katmış. Bu efsane de “Medusa Başı”nın Bizans’ta sütun kaidelerine bakanların taşa dönmemesi için ters olarak yerleştirilmesine neden olmuş...

Yenilenen İstanbul’u adımlarken (3): Artİstanbul Feshane

“İBB Miras” görevlilerinden Y. Mimar Bahar Şahin’in kontrolörlüğünde sürdürülen restorasyon kapsamında binanın temelleri güçlendirilip zemin malzemesi yenilenmiş, özgün su kanalları temizlenmiş, çelik kolonlar, duvarlar onarılmış, güçlendirilmiş, çatı makasları onarılmış ya da yenilenmiş, çatıya titanyum kaplama yapılmış, ahşap doğramalar bütünüyle yenilenmiş ve mevcut depo binaları onarılarak personel odaları, teknik odalar ile depo alanları olarak işlevlendirilmiş, ayrıca dış alanlarda da peyzaj düzenlemeleri gerçekleştirilmiş

"
"