28 Temmuz 2024

Renkler âlemi (5) | Mavi: Sükûnet, barış ve huzur

Mavi ya da koyu tonu olan lacivertin aynı zamanda insana güven verdiği bilinir. Saygının, uyum sağlamanın da ifadesidir. Bu nedenle genellikle polis üniformaları mavi/laciverttir. Ciddi olmak gerektiğinde "Laciyi çeker" gideriz. İş görüşmelerinde lacivert giymemiz önerilir. Ama bilmeliyiz ki mavi bir yandan da yalnızlığın, uzağın, melankoninin, hüznün, kırgınlığın, depresyonun, soğuğun, buz gibinin rengi

Mavi deyince (İngilizce: Blue, Fransızca: Bleu)

Bu "Renkler âlemi" yazı dizimin ilk bölümünde dilimin döndüğü kadar renk teorilerini, sınıflandırılmalarını, sanayiden sanata, görüntü teknolojilerine kadar renklerin sayıları üzerindeki iddiaları, tartışmaları, buluşmaları anlatmıştım. Dönüp dolaşıp aynı şeyleri tekrar etmek istemiyorum. İster RGB'deki üç, ister CMKY'deki dört olsun, ister nasıl ortaya çıktığı anlaşılmayan ama okullarda öğretilen yedi temel renk, hepsinde, her zaman ana renklerden biri olan maviden bahsetmek istiyorum bugün.

Çeşitli renk çarkları yaratılmıştı tarih boyunca, hatırlayacaksınız, günümüzde sanayide ve her türlü yaratıcı sanatta renk çarkı üç kademeli. Birinci kademede kırmızı, sarı ve mavi var; ikinci kademede (birinci kademe renklerin karışımından elde edilen) yeşil, turuncu ve eflatun; üçüncü kademede ise (bu defa birinci ve ikinci kademe renklerin karşımından elde edilen) mavi-yeşil, kırmızı-eflatun gibi renkler.

Bir adım daha atarak çarkı tam ortasından dikine bölersek bu kez sıcak renkler (kırmızılar, turuncular, sarılar) ile serin renkleri (maviler, yeşiller, eflatunlar) elde ederiz. Sıcak renkler enerjiyi, parlaklığı, hareketi ifade eder, serin renkler ise sükûnet, barış ve huzuru.

Serin renkler Sıcak renkler

Geldik böylece maviye, benim rengime, sükûnet, barış ve huzura! Havanın, gökyüzünün rengi mavi. Dingin suların, denizlerin rengi mavi. İnsana güven veren mavi. Açıktan koyuya mavi, ton ton mavi ve elbette, hepsinin ötesinde, hayranı olduğum, kendimi kollarına attığım Bodrum Mavisi. "Deniz baştan başa masmavi bir gülüştü," demiş Bodrum'u Bodrum yapan, Halikarnas Balıkçısı diye bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı. Üstelik, "Yokuş başına geldiğinde, Bodrum'u göreceksin. Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin!" de demişti, işte ben gitmemecesine bağrındayım Bodrum'un ve mavisinin. (Ah, hele yazları büyükkentlilerin işgaline uğramasa!)

Kaç kişi biliyor acaba geleneksel Bodrum evlerinin pencere ve kapı çerçevelerinin mavi boyanmasının akrep, çıyan ve diğer haşerelerden korunmak amacı taşıdığını? Çivit mavisine benzer bu mavi boya, göz taşı dediğimiz taştan elde edilir.

Mavi ya da koyu tonu olan lacivertin aynı zamanda insana güven verdiği bilinir. Saygının, uyum sağlamanın da ifadesidir. Bu nedenle genellikle polis üniformaları mavi/laciverttir. Ciddi olmak gerektiğinde "Laciyi çeker" gideriz. İş görüşmelerinde lacivert giymemiz önerilir.

Ama bilmeliyiz ki mavi bir yandan da yalnızlığın, uzağın, melankoninin, hüznün, kırgınlığın, depresyonun, soğuğun, buz gibinin rengi. Afro-Amerikalıların "Blues" müziği doğrudan hüznün müziğidir, kölelik dönemlerinde çekilen acıları, ayrımcılığı yansıtan müziktir.

Polonyalı büyük film yönetmeni Krzysztof Kieslowski'nin üçlemesinin ilk filmi olan "Mavi" aynı çizgidedir. Eşini ve kızını bir kazada kaybetmiş olan Julie'nin derin hüznü ifadesini mavide bulur.

Buna karşılık Kemal Sunal'ın Emel Sayın'ı bir halıya sarıp, mavi arabanın tepesinde kaçırdığı, Ertem Eğilmez'in insanı sarmalayan, sıcacık, muzip filmi "Mavi Boncuk" da var elbette!

Mavi deyince mavi nazar boncuğumuzu ve "mavi boncuk dağıtmak" deyimimizi, ortalama olarak her 2.7 yılda meydana gelen mavi ayı, bizim "kırk yılda bir" deyimimizin İngilizce karşılığı "once in a blue moon" sözünü, ilkokullarda giyilen mavi önlüğü, "mavi yakalılar" yani işçi sınıfını, seks sahneleri dolu "mavi film"leri, asalet ifade eden "mavi kanlı" sözünü, mavi lazer ışınını, en bilinen mürekkep rengi maviyi de unutmayalım bu arada...

Maviler

Pek çok tonu var mavinin, uçuk maviden laciverte kadar. Türkçede hepsinin tam karşılığı var mı diye araştırmaya kalkıştım, neler buldum neler! Ülke adlarını taşıyan maviler bile var. Renk üreticileri, ressamlar, tekstilciler falan bilir herhalde:

Türk mavisi, Bizans mavisi, Maya mavisi, Prusya mavisi, Fransız mavisi, Acem mavisi, Mısır mavisi, Arjantin mavisi, Ege mavisi, Capri mavisi, Boeing mavisi, Bayern mavisi, Kraliyet mavisi, Cambridge mavisi, Oxford mavisi, Columbia mavisi, Donanma mavisi, Amiral mavisi, Yale mavisi, Chelsea mavisi, Dallas Cowboys mavisi, Dodger mavisi, Alice mavisi, General Motors mavisi, Ford mavisi, Boeing mavisi, Crayola mavisi, Delft mavisi, IBM mavisi, deniz mavisi, okyanus mavisi, açık mavi, gök mavisi, bebek mavisi, toz mavi, azur mavisi, kobalt mavisi, floresan mavisi, peygamber çiçeği mavisi, yaban mersini mavisi, koyu mavi, kot mavisi, elektrik mavisi, iris mavisi, çivit mavisi, Majorelle Mavisi, Milenyum mavisi, Uranus mavisi, kutup mavisi, gece mavisi, lacivert, ultramarin mavi, safir mavisi, çelik mavisi, deniz salyogozu (periwinkle) mavisi, ördek mavisi, buz mavisi, camgöbeği, safir mavisi, Bondi mavisi, Cezayir menekşesi...

Geçmişte mavi

Benim Bodrum Mavisi diye hayran olduğum bu mavinin en yakını kadim tarihte ve Mısırlıların süs eşyalarında, giysilerinde, tapınak fresklerinde ya da vazo vs. gibi ürettikleri eserlerde kullandıkları, taparcasına hayranlık taşıdıkları, kutsal bildikleri renkmiş. Nedir bu rengin kaynağı diye araştırıldığında ise eriştiğimiz Afganistan'da bulunan "lapislazuli" taşı.

Lapislazuli  Mısır Medeniyeti eseri küp

Öylesine zormuş ki ta Afganistan bölgesinden bu taşı getirtmek, Mısırlılar MÖ 3.000'li yıllarda, sanırım insanlık tarihinde ilk kez sentetik bir boya icat etmeyi başarmış ve günümüzde "Mısır Mavisi" diye bilinen bu rengi elde etmiş.

Mısır'da Dandera Tapınağının mavi tavan freskleri

Kadim Yunan'da mavi kelimesinin karşılığı bile yok, renk yelpazesinde yeri yok! Rengin kendi var elbette ama "kyaneos" diye biliniyor, yani "koyu renk". Ama siyah da aynı, kahverengi de!

Hinduizm tanrılarından korumanın, merhametin, şefkatin, aşkın tanrısı Krişna mavi renktedir. Gök ve deniz mavi olduğundan Yahudilikte mavi (veya lacivert) (İbranice: thelet) kutsaldır, tanrısaldır. Ayrıca, "thelet" rengi gün ile gece arasındaki geçişin renk tonu olduğu için denkliği de simgeler. Tevrat, "Mısır'dan çıkış" kitabı 24:10 der ki: "İsrail'in Tanrısı'nı gördüler. Tanrı'nın ayakları altında laciverttaşını andıran bir döşeme vardı. Gök gibi duruydu."

Yine çok eskilere bakarsak MS 8-9. yüzyıllarda Çinlilerin mavi porselen ve cam yapımında gerekli rengi elde edebilmek için içeriğinde kobalt bulunan madenleri kullandıkları anlaşılıyor. Elde edilen rengi "Kobalt Mavisi" olarak biliyoruz. Gerçi kobaltın bu tür renge sahip bir metal türü olduğunu ancak 1742'de İsveçli kimyacı Georg Brandt bulmuş ama bu renge "Kobalt Mavisi" adının takılması ise 1777'de İngiltere'de olmuş.

Romalılar maviyi yas tutmakta kullanırmış. Üstelik "barbar"lar mavi ile ifade edilirmiş. Romalı tarihçilere bakılırsa savaştıkları ve barbar dedikleri Keltler ve Germenler savaşırken vücutlarını maviye boyarlarmış. Ayrıca mavi gözlü kadınlar ahlaksız olurmuş onlara göre. Zaten asiller ve zenginler beyaz, siyah ve kırmızı giyermiş, mavi alt sınıflara kalmış! İşin daha da ilginç yanı, Arapların da başta Romalılar olmak üzere zorlu düşmanı "Mavi düşman" olarak anmaları!

Ortaçağlar Avrupasında da öyle, asiller kırmızı ve beyaz içindeyken, çivitten üretilen mavi hizmetçiler ve benzeri alt sınıflara tahsis edilmiş. Hıristiyan dünyasında ayinlerde vs kullanılan renk beyaz ve altın iken ve kutsal renkler arasında mavinin adı bile anılmazken, birdenbire ne olduysa 12. yüzyıl civarında sanırsınız mavi keşfedilmiş! Resimleri, giyimi ve kraliyet, hanedanlık armalarını mavi kaplar olmuş. Resimde Bakire Meryem o zamanlara kadar hep siyah, gri, koyu kırmızı ya da koyu yeşil giysiler içinde canlandırılırken aniden koyu mavi giyer olmuş, zaman içinde de mavinin tonu gittikçe açılmış.

Aynı şekilde MS 1200 yılına kadar istatistiklere göre hanedan armalarının, bayraklarının sadece yüzde 5'i mavi iken 15. yüzyıla gelindiğinde yüzde 40'a çıkmış. Fransa'da kraliyetin zambak (fleur-de-lis) resimli arması/bayrağı ta Fransız İhtilaline kadar mavi zemin üzerinde belirmiş.

Fransız Kraliyet arması "Fleurs-de-lis"

Bir nefes alalım şimdi, bir sonraki yazımda "mavi"ye devam edelim...

Şefik Onat kimdir?

Şefik Onat, TED Ankara Koleji ve Londra Hendon Grammar School'da lise eğitiminin ardından A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olmuştur. 1966 – 1982 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı mensubu diplomat olarak Bakanlıktaki görevlerinin dışında OECD İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (Paris), Jakarta ve Islamabad T.C. Büyükelçilikleri, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğinde (New York) görev yapmıştır. 

1982 – 1983 yıllarında Başbakanlık/Devlet Bakanlığı Özel Danışmanlığında bulunduktan sonra devlet memuriyetinden ayrılmıştır.

1984 – 1995 yılları arasında özel sektörde üç farklı şirkette üst düzey yöneticilik hizmetini takiben, 1996'da TOKI tarafından gerçekleştirilen B.M. HABITAT II Konferansının Konferans Hizmetleri Koordinatörü olarak Türkiye tarihinde yapılan en büyük ve en kapsamlı uluslararası organizasyonun sorumluluğunu üstlenmiştir.

Bu konferansın ardından, 1997- 2010 yılları arasında, kendi kurduğu "ASİTANE Etkinlikler" firması eliyle, kamu kuruluşları ya da yerli ve yabancı Birlikler/Dernekler/Şirketlerin çeşitli ulusal ve uluslararası kongre, konferans, tanıtım, özel etkinlik, gösteri organizasyonlarını gerçekleştirmiştir.

Öte yandan, Mimar Prof. Suha Özkan'la birlikte, 2006 yılında tüm dünya mimarlarının çalışmalarını internet ortamında tam eşitlik ilkeleri kapsamında yayınlayabildikleri ve yarıştıkları "World Architecture Community"i kurmuştur.

2010 başından itibaren kendini tamamen emekli ederek eşiyle birlikte Bodrum'a yerleşmiş ve bütünüyle, her zaman özel merakı olan tiyatro ve tarihi roman alanlarında yazmaya yönelmiştir.

Tiyatro yazarı olarak, geçmiş yıllarda TRT'de "Radyo Tiyatrosu" ve "Arkası Yarın" programlarında, özgün + çeviri + uygulama niteliğinde 53 eseri yayınlanmıştır. Günümüze kadar sahne için 6 müzikal/müzikli oyun, 2 sahne oyunu, 5 film senaryosu yazan Onat'ın ayrıca 3 oyun çevirisi vardır.

Yayımlanmış, editörlüğünü yaptığı 2 kitabın dışında, "Son Sultan Abdülhamid" ve "Casuslar İni İstanbul" başlıklı iki belgesel tarihi romanı ve diplomasi dönemi anılarını yansıtan "Diplomasi Dedikleri" başlıklı kitabı bulunmaktadır. ONK Telif Ajansına bağlı bulunan Onat, "T24 Haftalık", "Mesele121.org" ve "EK Eleştiri Kültür Dergisi" yazarları arasındadır.

1943 Ankara doğumlu, evli ve üç çocuk sahibidir. İngilizce ve Fransızca bilmektedir. İngiliz "British Council"ın lisanslı İngilizce hocasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

Yenilenen İstanbul’u adımlarken (5): Anadolu Hisarı Müzesi

Anadolu Hisarı, 2021 yılında yakınındaki “Namazgâh”la birlikte “İBB Miras” tarafından tarihinin en kapsamlı restorasyon sürecine alınmıştı. Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’te “Anadolu Hisarı Müzesi” tabelası altında sosyal mekânları ve kültür-sanat etkinlikleriyle İstanbulluların hizmetine açılmıştı

Yenilenen İstanbul’u adımlarken (4): Yerebatan Sarnıcı Müzesi

Âşık olduğu Perseus’tan onu kıskanan Tanrıça Athena bu saçları yılana çevirmiş ve “Ona kim bakarsa taşa dönüşsün” diye lanetlemiş. Bunun üzerine Medusa’ya ancak ayna tutarak bakan ve yaklaşabilen Persesus onun başını keserek gücünü kendisine katmış. Bu efsane de “Medusa Başı”nın Bizans’ta sütun kaidelerine bakanların taşa dönmemesi için ters olarak yerleştirilmesine neden olmuş...

Yenilenen İstanbul’u adımlarken (3): Artİstanbul Feshane

“İBB Miras” görevlilerinden Y. Mimar Bahar Şahin’in kontrolörlüğünde sürdürülen restorasyon kapsamında binanın temelleri güçlendirilip zemin malzemesi yenilenmiş, özgün su kanalları temizlenmiş, çelik kolonlar, duvarlar onarılmış, güçlendirilmiş, çatı makasları onarılmış ya da yenilenmiş, çatıya titanyum kaplama yapılmış, ahşap doğramalar bütünüyle yenilenmiş ve mevcut depo binaları onarılarak personel odaları, teknik odalar ile depo alanları olarak işlevlendirilmiş, ayrıca dış alanlarda da peyzaj düzenlemeleri gerçekleştirilmiş

"
"