03 Mart 2024

Bilgi tapınakları: Dünyanın en güzel kütüphaneleri (XVIII)

Kremsmünster Manastırı Kütüphanesi ve Admont Manastırı Kütüphanesi...

Kremsmünster Manastırı Kütüphanesi

Viyana'daki Avusturya Ulusal Kütüphanesinden ülkenin batısına doğru iki küsür saatlik bir yolculukla, Yukarı Avusturya Eyaletinde, Alp Dağlarının eteklerinde yer alan Kremsmünster kentine ulaşılır. Oraya gitmemizin nedeni MS 777 yılında Bavyera Dükü III. Tassilo tarafından kurulmuş olan Kremsmünster Manastırı ve içinde bulunan ünlü, tarihi kütüphanesi. Söylentiye bakılırsa III. Tassilo bu manastırı, bir av seferi sırasında vahşi bir ayının saldırısına uğrayan oğlunun öldüğü noktada yaptırmış. Günümüzde Avusturya Kiliseler Topluluğuna bağlı Benedikten Tarikatı rahipleri tarafından yönetilmekte olan manastır, aşağıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi kente hakim bir tepenin üzerinde kurulu.

Kremsmünster Manastırı 

Kütüphanesinden önce manastırın tarihine geçmiş birkaç not düşmek gerek:

* Belki de bir tepenin üzerinde, sanki bir kale gibi korunaklı şekilde inşa edilmiş olması nedeniyle, Kremsmünster Manastırı Avrupa'da hızla gelişen Protestan Reform hareketinden en az zararla kurtulan ve zaman için tüm gücüyle yeniden ayağa kalkabilen bir manastır.

* 1731-1759 tarihleri arasında Başrahiplik görevinde bulunan ve yaptıklarıyla "örnek rahip" olarak anılan Alexander Fixlmillner'in kurduğu rasathane dünyanın en önemli rasathanelerinden biri olacak, buradaki çalışmaları sırasında Uranus gezegeninin yörüngesini ilk kez hesaplayan yeğeni Placidus Fixlmillner sonradan rasathanenin müdürlüğünü üstlenecekti. Dünyanın ilk elektromanyetik istasyonu ile Avusturya- Macaristan'ın ilk meteoroloji istasyonu da bu rasathanede kurulmuştu.

Kremsmünster Manastırının 51 m. yüksekliğindeki "Matematik Kulesi" ve tepesindeki rasathane 

* Mart 1939'da Çekoslovakya'nın Slovak parçası birlikten ayrılarak "Slovak Cumhuriyeti" adı altında Nazi Almanyasına bağlı bir uydu devlet olarak ortaya çıkmıştı. Fakat ömrü kısa olacak ve Slovak Hükümeti 8 Mart 1945 günü bu Manastırda imzaladığı anlaşma ile 3. ABD Ordusuna teslim olacaktı.

* Manastır, Okulunda eğitim gören erkek çocuklara papazlar tarafından cinsel taciz ve istismara dayanan çeşitli şikâyet ve iddialarla 1970'lerden başlayarak 1990'ların sonlarına kadar polis tahkikatının hedefi olmuştu. Konunun mahkemeye intikali ile Okul Müdürü dahil bazı papazlar hakkında 40-50 taciz ve tecavüz olayı belgelenecek ve bunlar 2013-2015 yılları arasında 12 yıla kadar varan hapis cezalarına, Manastır da toplamı 700.000 Avro'ya varan tazminata mahkûm edilmişti.

Kütüphaneye gelince... Yüzyıllar boyunca öylesine ünlecekti ki, ülkenin çeşitli yerlerinden çok önemli bilim insanları, araştırmacı ve yazarlar için bir cazibe merkezine dönüşecek, pek çok tarihi eser burada kaleme alınacaktı. Günümüzde koleksiyonunda 1.700'ü elyazması, 2.000'i incunabula olmak üzere 160.000 eser mevcut.

1680-1689 yılları arasında yeniden Barok tarzda inşa edilen kütüphane ve manastırın çift kuleli kilisesi, Yukarı Avusturya Eyaletinde inşa edilmiş çok yazıda dini yapının mimarı olan İtalyan (Lombardiyalı) Carlo Antonio Carlone'nin eserleridir. Zemine döşenen ahşap dışında tavanlardaki freskler, her tarafındaki alçı, mermer ve ahşap oymalar ve yaldız kaplamalar neredeyse aşkın denecek kadar coşmuş, almış başını gidiyor. Her ikisine göz atalım isterseniz:

Kremsmünster Manastırı Kilisesi 
Kremsmünster Manastırı Kütüphanesi

Admont Manastırı Kütüphanesi

Kremsmünster'den hepi topu bir saatlık mesafede, Avusturya'nın coğrafik olarak neredeyse merkezi denilecek bir noktasında, Styria Eyaletinde, Admont kenti bulunuyor. Muhteşem doğal güzellikte bir yer burası, Enns Nehri Vadisinde, Ennstall Alplerinin eteklerinde. Esasen Admont kelimesi Latince "ad montes" ifadesinden geliyor ki bu da "dağlarda" demek. Kentin merkezinde de, bünyesinde dünyanın en büyük manastır kütüphanesi yer alan Admont Manastırı yükseliyor.

Admont Kenti ve Manastırı (Foto: C.Stadler/Bwag; CC-BY-SA-4.0)

Evet, tahmin edileceği gibi burası da diğer bir Benedikten Tarikatına bağlı manastır, kuruluşu ise 1074 yılına dayanıyor. Bünyesinde 12. yüzyıldan itibaren yer alan asil ailelerin kızlarının eğitimi için rahibeler manastırı ve elyazması kitapların üretildiği, kopyalandığı ve resimlendiği "Scriptorium" ile ünlenmiş, her zaman bilge başhiplerin yönettiği bir manastır. Her ne kadar "Reform" döneminde çökmüşse de 1550'lerden 1648'e kadar süren "Karşı Reformasyon" döneminde yeniden ayağa kaldırılmış ve eski görkemli günlerine geri dönmüş.

17. ve 18. yüzyıllarda sanatsal açıdan en yüksek düzeye ulaşan manastırın 1776'da inşa edilen kütüphanesi usta Barok mimar Joseph Hueber'in eseri. Merkez salonu 70 m. uzunluğu, 14 m. genişliği ve 11 m. yüksekliğiyle dünyanın en büyük manastır kütüphanesi. Tavanları yedi kubbeden oluşuyor ve bunlardaki insan aydınlanmasının (bilgisinin) tarih boyunca gelişmesinin evrelerini yansıtan freskler Barok dönemin ünlü Avusturyalı ressamı Bartolomeo Altomonte'nin eseri. Salonda bulunan ıhlamur ağacı oymalar ve heykeller ise gene Barok dönemin Avusturyalı heykeltraşlarından Joseph Stammel'in.

Bu salonun görsel açıdan en büyük özelliklerinden biri, diğer kütüphanelerde görülen koyu kahverengi ahşap raflar yerine hepsinin üzerleri yaldızla bezenmiş şekilde beyaza boyanmış olması. Bunlar ve kubbelerdeki 48 pencereden içeri yansıyan ışıkla son derece aydınlık, ferah bir mekâna sahip kütüphane. Manastırın koleksiyonunda bulunan, 1.400 elyazması ve 600 incunabula da dahil toplam 200.000 eserin 70.000 kadarı bu salondaki raflarda muhafaza ediliyor.

Admont Manastırı Kütüphanesi Salonu (Foto: Jorge Royan; CC BY-SA 3.0)
Bartolomeo Altomonte'nin "Aydınlanma" freski. "Şafak" Tanrıçası "Aurora", insanı temsil eden "Düşler Tanrısı" "Morfeus"u "Dil" (Lisan) öğreterek uyandırıyor. (Foto: Fb78; CC BY-SA 3.0)

Mimari açıdan kütüphanenin iki diğer özelliğinden de bahsetmek gerekir. Birisi herkesin "Gizli Kapılar" diye andığı, gerçek kapı gibi tasarlanmış, sahte kitaplardan oluşan kapıları. Diğeri ise beyaz, kırmızı ve gri mermerden üretilmiş 7.000'den fazla eşkenar dörtgen karo ile geometrik bir desen oluşturan döşemesi.

Bundan sonra yolumuz uzun, Güney Alpleri aşarak 500 km. uzaklıktaki Venedik'e ulaşacağız. Ünlü San Marco Meydanında yer alan dünyanın en güzel kütüphanelerinden biri, Marciano Ulusal Kütüphanesi bizi bekliyor. Gelecek yazımda...

Şefik Onat kimdir?

Şefik Onat, TED Ankara Koleji ve Londra Hendon Grammar School'da lise eğitiminin ardından A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olmuştur. 1966 – 1982 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı mensubu diplomat olarak Bakanlıktaki görevlerinin dışında OECD İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (Paris), Jakarta ve Islamabad T.C. Büyükelçilikleri, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğinde (New York) görev yapmıştır. 

1982 – 1983 yıllarında Başbakanlık/Devlet Bakanlığı Özel Danışmanlığında bulunduktan sonra devlet memuriyetinden ayrılmıştır.

1984 – 1995 yılları arasında özel sektörde üç farklı şirkette üst düzey yöneticilik hizmetini takiben, 1996'da TOKI tarafından gerçekleştirilen B.M. HABITAT II Konferansının Konferans Hizmetleri Koordinatörü olarak Türkiye tarihinde yapılan en büyük ve en kapsamlı uluslararası organizasyonun sorumluluğunu üstlenmiştir.

Bu konferansın ardından, 1997- 2010 yılları arasında, kendi kurduğu "ASİTANE Etkinlikler" firması eliyle, kamu kuruluşları ya da yerli ve yabancı Birlikler/Dernekler/Şirketlerin çeşitli ulusal ve uluslararası kongre, konferans, tanıtım, özel etkinlik, gösteri organizasyonlarını gerçekleştirmiştir.

Öte yandan, Mimar Prof. Suha Özkan'la birlikte, 2006 yılında tüm dünya mimarlarının çalışmalarını internet ortamında tam eşitlik ilkeleri kapsamında yayınlayabildikleri ve yarıştıkları "World Architecture Community"i kurmuştur.

2010 başından itibaren kendini tamamen emekli ederek eşiyle birlikte Bodrum'a yerleşmiş ve bütünüyle, her zaman özel merakı olan tiyatro ve tarihi roman alanlarında yazmaya yönelmiştir.

Tiyatro yazarı olarak, geçmiş yıllarda TRT'de "Radyo Tiyatrosu" ve "Arkası Yarın" programlarında, özgün + çeviri + uygulama niteliğinde 53 eseri yayınlanmıştır. Günümüze kadar sahne için 6 müzikal/müzikli oyun, 2 sahne oyunu, 5 film senaryosu yazan Onat'ın ayrıca 3 oyun çevirisi vardır.

Yayımlanmış, editörlüğünü yaptığı 2 kitabın dışında, "Son Sultan Abdülhamid" ve "Casuslar İni İstanbul" başlıklı iki belgesel tarihi romanı ve diplomasi dönemi anılarını yansıtan "Diplomasi Dedikleri" başlıklı kitabı bulunmaktadır. ONK Telif Ajansına bağlı bulunan Onat, "T24 Haftalık" ve "EK Eleştiri Kültür Dergisi" yazarları arasındadır.

1943 Ankara doğumlu, evli ve üç çocuk sahibidir. İngilizce ve Fransızca bilmektedir. İngiliz "British Council"ın lisanslı İngilizce hocasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

Bilgi tapınakları | Dünyanın en güzel kütüphaneleri (XXI): Milli Kütüphane

Daha 1963 yılında ikinci ilave bina yapılırken, bunun dahi ileride yeterli olmayacağı biliniyordu. O tarihlerde Türkiye artık planlı kalkınma dönemine girmişti. Ülkenin tek milli kütüphanesinin artık geniş bir alanda, geleceği de düşünerek yeterli büyüklükte olması planlanıyordu

Bilgi tapınakları: Dünyanın en güzel kütüphaneleri (XX): Türkiye topraklarında resmi kütüphaneler

Galiba artık kendi ülkemize uzanmanın zamanı geldi. Bu bölümde sizlere Türkiye'nin en büyük, en önemli ve elbette bana göre en güzel kütüphanelerini anlatacağım. Böylece bir bakıma ülkemizin resmi (devlet ya da ulusal) kütüphanecilik sürecini de yansıtmış olacağım