17 Eylül 2010

Sanatın Gözden Çıkarılmasına da Hayır

Kamuoyunu uzun süre meşgul eden AKM’nin boşaltılması, yıkılıp yerine ticari bir kompleks içeren planlamaya gidilme kararı...


Kamuoyunu uzun süre meşgul eden AKM’nin boşaltılması, yıkılıp yerine ticari bir kompleks içeren planlamaya gidilme kararı, yıkılmadan restore edilmesine ilişkin açıklamalar ve en nihayetinde planların rafa kaldırılıp, ödeneklerin iç edilip, yöneltilen soruların cevapsız bırakılması ve bütün muhatapların kulağının üzerine yatması sanatçılar ve sanatseverler dışında vicdan sahibi, akl-ı selim ve eli bir torba kömür karasına bulanmamış her İstanbullu’da içten içe öfke yaratacak bir konu oldu.
Konunun unutulması ve gündemden düşmesi için sessizliğe gömülen sorumsuz sorumlulara inat toplumsal vicdani sorumlulukla hareket eden ve bu aymazlığın peşini bırakmayan eleştirmen-yazar Üstün Akmen, bu hafta sorularına cevabı yargı önünde arama kararını aldı.
Akmen’in başkanı olduğu ve benim de üyesi bulunduğum Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin kamuoyuna imza çağrısını aşağıda okuyacaksınız. “Katılımcı demokrasi” diye haykırarak iktidara gelen ama katılımcılarını işaret parmağıyla göstererek seçtikleri bir demokrasi anlayışı sergileyenler karşısında demokrasiye güvenen ve kendine saygısı olan her bireyin, inandığı konuda düşüncelerini her platformda dile getirmesi vazgeçilmez olmalıdır.
Siz değerli okurlar da bu konuda aynı düşünceleri taşıyor iseniz, metni imzaladığınıza ilişkin bir mesajı [email protected] adresine göndererek duyarlılığınızı ve tepkinizi gösteriniz.

Tiyatro Eleştirmenliği Birliği'nin kamuoyuna duyurusu

Günlük Evrensel Gazetesi köşe yazarı Üstün Akmen’in Atatürk Kültür Merkezi’nin hangi nedenlerle tadil edilemediğini, dolayısıyla neden hâlâ açılamadığını haftalardır yazılarıyla sorguladığı kamuoyunun da malûmudur.
Üstün Akmen tarafından saptanan sorulara aynen katılıyor ve anılan soruları burada bir kez daha yineliyoruz.
Soru 1: Binayı/işleyişi bilmeyen geçici bir kuruluş olan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, bu projenin uygulanmasında kendi istekleri doğrultusunda acaba neden ısrar etmiştir? AKM için ayrılan 75 trilyonluk bütçeyi Bakanlığa aktarmayı hiç mi düşünmemiştir?
Soru 2: Ajansın, Kültür Sanat Sendikası tarafından dava açılması nedeniyle Atatürk Kültür Merkezi onarımının yapılmadığı yolunda iddialarda bulunması gerçeği yansıtmamaktadır. Ajans, yasalara rağmen kendi düşünce ve ısrarlı isteklerine göre, doğru olmayan bir proje yaptırmaya gayret etmeseydi süreç acaba bu noktaya gelir miydi?
Soru 3: Ertuğrul Günay’ın da ifade ettiği gibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul 9. İdare Mahkemesinin 16.12.2009 tarih ve E.2009/79 K. 2099/2088 sayılı iptal kararı üzerine konunun uzamaması için Danıştay nezdinde karara itiraz etmeyerek, geç de olsa davadan feragat etme olgunluğunu neden göstermemiştir?
Soru 4: Bakanlık, mahkeme kararlarına uygun olarak tüm işlemleri çok kısa sürede tamamlayarak ihaleye hazır hale getirmiş midir, getirmemiş midir?
Soru 5: Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları’nın İdari yargıda devam eden konuları mevzuatı gereği inceleyemeyeceğinin bilincine vararak davadan feragat etmesi, İstanbul 9.İdare Mahkemesinin verdiği kararın uygulanmasına katkıda bulunmak sayılır mı, sayılmaz mı?
Soru 6: Bakanlık, yargı kararına uygun olarak Koruma Kuruluna başvurduğunda, Koruma Kurulu da 31 Aralık 2009 tarihinde AKM’nin mevcut haliyle onarımı için karar aldı mı, almadı mı?
Soru 7: Daha sonra 14 Ocak 2010 tarihinde gereksinimlerle ilgili Bakanlıkça koruma kuruluna başvurularak vaziyet planı onayı gerçekleştirilmedi mi? Ajans, bu güne değin verdiği bilgilerde bu bölümlerden neden hiç söz etmedi?
Soru 8: Ajansın, bu süreçten hemen sonra onarım için ihale yapması gerekirken, “sendika engel oldu” gibi bir söylem içine girmesi ne anlama gelmektedir? Diğer taraftan, anlaşıldığı kadarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, kanunda belirtilen süre içerisinde yasalara uygun davranma görevini “bihakkın” yerine getirmiş değil midir? Buna mukabil Ajans, istediği proje gerçekleşemedi diye neden konuyu askıya almış, uykuya yatırmıştır? Yeni bir ihale yapmak yerine, neden ödeneğin bittiğini ifade ederek Atatürk Kültür Merkezi’nin onarılması işine fevkalade gayriciddî bir yaklaşım sergilemiştir? Hazırlanan projenin yanlış olması nedeniyle iptal edilmesi üzerine, gösterilen tepki ödeneği yok ederek mi ortaya konulmalıydı?
Soru 9: 5706 sayılı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkındaki Kanunun 11. Maddesi’nde belirtilen İstanbul Atatürk Kültür Merkezi onarımı, Rami Kışlası’nın kütüphane olarak restorasyonu, Ayazağa Kültür Merkezi’nin yapımı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın asli görevleri arasında değil midir? Bu görevler neden yerine getirilmemiştir?
Soru 10: İstanbul Atatürk Kültür Merkezi onarımı için çeşitli Bakanlıklar, kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve benzin gelirlerinden elde edilen maddi kaynaklar bugüne kadar nerelere sarf edilmiştir? Kimi kaynakların kullanılmaması yasalara, etik ilkelere uymakta mıdır? 
Soru 11: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 65 (a) maddesi kültür ve tabiat varlıklarını tahrip edenlerle ilgili 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanmasına amir olduğuna göre, binanın bu halde bırakılması kültür varlığının tahrip olması anlamına gelmiyor mu?  
Soru 12: Murat Tabanlıoğlu, ekip başı olarak diğer mühendislik hizmetleri karşılığı Ajans’tan tahsil ettiği 2 milyon 533 bin Türk Lirasını kimlere, nerelere ödediğini müspet evraklara istinaden neden tevsik etmiyor?  
Soruların (varsa) yanıtlarının AKM ile ilgili sır perdesini aralayacağına inanarak, Üstün Akmen’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusuna katılıyor ve destekliyoruz.
Saygılarımızla.

Yazarın Diğer Yazıları

Bir Avuç Gökyüzüne Bakış

Bir avuç insan; iki bin de olsak beş bin de… Yanında, yamacında, arkasında değil resmen karşısında ise sayıyla ifade edilemeyecek ölçüde bir büyüklük; bir zihniyet…

'Deliler gösteriyor körlere yolu'

Geçen Cumartesi akşamı Kocaeli Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun davetlisi olarak az sayıda eleştirmen dostumuzla İzmit’e Kral Lear’ın galasına gittik

Sanatçı muhafız olmaz

Klasik müzik dünyasında besteciliği ve konser piyanistliğiyle haklı bir üne sahip bir sanatçımız Fazıl Say

"
"