24 Ekim 2012

'Deliler gösteriyor körlere yolu'

Geçen Cumartesi akşamı Kocaeli Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun davetlisi olarak az sayıda eleştirmen dostumuzla İzmit’e Kral Lear’ın galasına gittik

Geçen Cumartesi akşamı Kocaeli Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun davetlisi olarak az sayıda eleştirmen dostumuzla İzmit’e Kral Lear’ın galasına gittik. Özdemir Nutku hocanın enfes çevirisiyle Malcolm Keith Kay’in rejisi bizi,ünlü İngiliz oyun yazarı William Shakespeare’in insan karakterini, duygu değişimlerini ve en temel sevgi ilişkisinden iktidar ilişkilerine kadar geniş bir dünyayı barındıran evreniyle yeniden karşılaştırdı.

W. Shakespeare’in ünlü oyunu Kral Lear’da Gloucester’a söylettiği sözün tamamı şöyle; “Zamanımızın lâneti bu: deliler gösteriyor körlere yolu.”

Körler kim ola deliler kim? Neler gelmiyor ki dilimizin ucuna... bir bir dökelim...

\

İnsan hakları ihlalleri almış başını giderken kafasını kuma gömenler... Ergenekon’u destan adı olarak algılayıp destan yazdığını sananlara alkış tutanlar... Balyozu Zagor’un baltasıyla karıştırıp adalet için indiğini sananlar... Köy Enstitülerinin değerini bilmeyip yeni yeni türetilen eğitim sistemlerine isyan etmeyenler...

Batıdan hala medet umanlar... medet ummakla kalmayıp kapısında fon dilenenler... İstanbul başka bir türlü fethedilirken ağızlarını açıp hayran hayran seyredenler... tirajlar, reytingler, istatistikler ve büyüme oranlarıyla gözleri boyananlar...  Bayrmlarını gönül rahatlığıyla ve dilediğince kutlayamayanlar...

\

Körlere yol gösteren ‘deliler’i çeşitlendirmek de mümkün elbet; sanatçılar, Atatürkçüler, aydınlar, vatanseverler, gençler, barış yanlıları, laikler, kendini gönüllüllüğe vakfedenler, sol politikaları destekleyenler, doğa savaşçıları, rant kavgasından uzak duranlar, idealistler, namuslu kalemler, meydanları boş bırakmayanlar, Bayraklarını beyaz alınlarında, ellerinde ve yüreklerinde dimdik taşıyanlar...

Kral Lear “... Siz de ey gökler, kainatı saran o korkunç gürlemelerinizle yamyassı edin şu yuvarlak dünyayı! Tabiatın insan döken kalıplarını paramparça edin; nankör insan üreten tohumları silip süpürün!” diyor ya çağımızda ve bu coğrafyada olsa şunu demekten alıkoyamazdı kendini: Ey deliler, haykırışlarınızla inletin kulağını kapatıp kendi türkülerini çığıranları, bayrağınız dalgalansın gözünüzün alabildiği her yerde, çelikten yürekleriniz etten bedenlerinizi yıkılmaz etsin, itin elinizin tersiyle muhterislerin keselerini doldurmak için üretilip nimet diye size lütfedilenleri, aklınızla ve sabrınızla alaşağı edin bir kalıptan üretilipvekil diye karşınıza çıkarılanları!”

Ve inatla, inançla kutlayın bayramlarınızı... Kurban Bayramınızın huzurla, Cumhuriyet Bayramınızın coşkuyla geçmesini dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları

Bir Avuç Gökyüzüne Bakış

Bir avuç insan; iki bin de olsak beş bin de… Yanında, yamacında, arkasında değil resmen karşısında ise sayıyla ifade edilemeyecek ölçüde bir büyüklük; bir zihniyet…

Sanatçı muhafız olmaz

Klasik müzik dünyasında besteciliği ve konser piyanistliğiyle haklı bir üne sahip bir sanatçımız Fazıl Say

Yeraltı bizi bekler!

Çok uzun bir aradan sonra yeniden buluşmayı getiren ve gerektiren bir iç dürtü... Düşünmek, söylemek ve yazmak bizim tek silahımız