06 Haziran 2021

Sanatsız bir yıl: Bize, daha yapılacak ne kadar çok şey olduğunu hatırlatan boş bir tuval

COVID-19 nedeni ile sanatçılarımızın çok zor durumda olduğunu biliyoruz. Bir yıldan fazla süredir üretimlerini sergileyemiyorlar, ekonomik güçlük içindeler. Peki, gerçekten de onlar için yapılanlar yeterli mi?

JAMA, Amerikan Tabipleri Birliğinin dergisi. 1883 yılından beri yayınlanıyor; 1960 yılından beri de JAMA (The Journal of American Medical Association) olarak anılıyor. Derginin 2011 yılından beri baş editörlüğünü yapmakta olan Dr. Howard C. Bauchner yakın zamanda bir editör yardımcısının tıpta ırkçılık hakkında yapılan tartışmalı yorumların ardından, önce bir süreliğine uzaklaştırıldı ve sonra da görevi bırakmak durumunda kaldı.

Dr. Bauchner, pandemi döneminde yapmış olduğu video sohbetler ile konunun en önemli uzmanlarını ağırlamış ve en güncel bilgilere en yetkili ağızlardan dinlememize olanak vermişti. Kendi adıma çok şey öğrendim. Fauci'yi en kritik dönemlerde dinledik. Amerikan Hastalıkları Kontrol Merkezi yeni direktörü de bu göreve atanmasından önce birkaç kez Dr. Bauchner'in sohbetlerine katılmıştı. Hem konuşmacı seçimleri hem de soruları çok iyiydi. COVID-19 ile ilgili kendilerine yapılan başvurulardan en güncel durumu değerlendirebiliyor ve yılların editör birikimi ile en doğru soruları sorabiliyordu.

JAMA, dünya çapında bilimsel gündemi ve kamu politikasını şekillendiren araştırmalar yayınlayan, dünyanın önde gelen tıp dergilerinden biri. Nasıl oldu da böyle bir süreç yaşandı?

Tartışma, editör yardımcısı Dr. Ed Livingston'un 24 Şubat'ta yayınlanan bir podcast'tinde ABD'de yapısal ırkçılığın artık var olmadığını söylemesiyle başladı. Dr. Livingston beyazdı ve konuşmasında; "Yapısal ırkçılık talihsiz bir terimdir. Şahsen, konuşmadan ırkçılığı çıkarmanın yardımcı olacağını düşünüyorum. Benim gibi birçok insan, bir şekilde ırkçı olduğumuz imasından rahatsız oluyor" demişti.

Kişisel görüşü, derginin resmi hesabından bir tweet ile paylaşıldı. Podcast şu sözlerle desteklenmişti: "Hiçbir doktor ırkçı değildir, öyleyse sağlık hizmetlerinde yapısal ırkçılık nasıl olabilir?"

Yanıtlar hızlı ve sertti. Dergiden podcast'i kaldırması ve tweet'i silmesi istendi. Dergi, yanıt vermekte geç kaldı. Örneğin, Dr. Bauchner ancak bir hafta kadar sonra tartışmaya değindi. Açıklama için özür diledi, sorumluluğu üzerine aldı ve bunun tekrarlanmaması için önlemler alındığını belirtti. Bunu, Dr. Livingston'un istifası izledi.

Ama bu olayların sakinleşmesine yetmedi. Siyahi doktorların sağlık hizmet sunumunda var olan çalışma koşulları, ücretler, yönetimlerde yer alışları ile ilgili hak kayıplarının tıbbi dergilerin yayımlama sürecinde de aynen devam ettiği uzun zamandır dile getiriliyordu. Bir grup doktor soruşturmanın derinleştirilmesini ve JAMA'nın kurumsal ırkçılık ile ilgili yaklaşımının incelemesi gerektiğini söyler oldular. Dergiden Dr. Bauchner'ı sorumlu tutmasını ve editoryal süreci gözden geçirip yeniden yapılandırmasını isteyen bir Change.org hareketi başlatıldı, binlerce imza toplandı.

Dr. Baucher'ı özleyeceğim. Bu döneme yapmış olduğu katkıları hep anacağım.

Evet, ırkçılık dahil olmak üzere her türlü ayrımcılık sağlık hizmeti sunumunda çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bizim ülkemizde olmaz böyle şeyler demeyin. Sağlık hizmet sunumumuz da ülkemizdeki ayrımcılık söylem ve yaklaşımlarından nasibini almış durumda. COVID-19 bunu daha da görünür kıldı. Daha fazla farkındalık ile daha iyisini yapmak için net adımlar atmalıyız.

JAMA'nın bir başka editörünü de bu vesile ile anmak isterim: Dr. M. Therese Southgate.

Dr. Southgate, 1962'de JAMA'da kıdemli editörlük pozisyonunu kabul ettiğinde bu pozisyona sahip ilk kadındı. İki yıl sonra, JAMA editörleri, derginin kapağında her hafta bir sanat eserinin görseline yer vermek için eşi görülmemiş bir karar verdiler. 20 Nisan 1964'te JAMA kapağında Jan van Eyck'in "St. Jerome in His Study" adlı resmi yer aldı; bu resim, derginin tıp eğitimi ile ilgili içeriğini vurgulamak için seçilmişti. 1974'te Dr. Southgate, dergideki ikinci en yüksek pozisyon olan editör yardımcılığına terfi etti. Aynı yıl, tüm güzel sanat eserlerini seçmeye ve eşlik eden yazıları yazmaya başladı. Dergi 2013'te yeniden tasarlanana kadar herkes JAMA'nın o haftaki kapağını merakla bekler oldu. Hem hekimler hem de hekim olmayanlar, pek çok okuyucu, tıp alanında önde gelen bir derginin neden her hafta ünlü bir güzel sanat eserini ön kapağında yayınladığını soruyordu. Cevap açıktı.

"Görsel sanatların tıpla ilgisi var. İkisi arasında binlerce yıldır tanınan bir yakınlık var. Sanat, insana özgü bir niteliktir. Bu, umudun söndürülemez insan niteliğini ifade eder. Uzun ve sevgi dolu dikkat, resmin kalbinde yer alır. Aynı zamanda tıbbın kalbinde, hastaya bakmanın kalbinde yer alır. Tıp, özellikle tıp dergilerinde yansıtıldığı gibi, o kadar yoğun bir şekilde bilimseldir ki, hasta sıklıkla "sürecin küçük bir parçası" haline gelir. Sanata bir sayfa kadar ayırmak, tıpta korunması gereken insani değerler olduğunu söylemenin bir yoludur." -Dr. M. Therese Southgate

Bu anlayışla, her ülkeden ve akımdan onlarca ressamın eserleri JAMA kapağında yer aldı. Sadece resimler de değil, Japon Ukiyo-E baskıları, Afrika bronz heykelleri, fotoğraflar...

Hepsi insanlık tarihimizi anlatıyordu.

Gelelim beni en etkileyenlerine.

İlki, sayının içeriğine eşlik eden 28 Şubat 1986 sayısındaki Van Gogh'un Sigaralı Kafatası'dır. Daha önce bu resmi görmemiştim. Bir sunum hazırlığı içindeyken keşfettim ve sonrasında tütün kontrolü ile ilgili sunumlarımın vazgeçilmezi oldu.

Sonra da JAMA kapaklarının peşine düştüm. Hepsi çok titizlikle seçilmiş ve işlenmişti. En çok etkilendiklerimden diğeri ise, boş bir kapak. En son HIV/AIDS araştırmalarını sunan 1 Temmuz 1998 tarihli JAMA kapağı boştu ve "Sanatsız Bir Kapak" başlıklıydı. Dr. Southgate'in eşlik eden makalesinde yazıldığı gibi, "Bu kapak, bize daha yapılacak ne kadar çok şey olduğunu hatırlatan boş tuvaldir."

Okuduğum bir makalede: "Bu başka bir hesaplanamaz maliyettir. Kayıplar nedeni ile. Kitaplar okunamadı çünkü asla yazılmadılar; tıpkı hiç boyanmadıkları için görülmeyen resimler, söylenmediği için hiç duyulmamış performanslar gibi…"

JAMA'nın kapaklarını süsleyen sanat ve beraberindeki makalelerden oluşan seçkiler, "The Art of JAMA" olarak üç kez kitap olarak Dr. Southgate tarafından yayımlandı. Her seçkiye, sanatçı ve eser hakkında açık ve gerçeklerle dolu tartışma, sanatçının arka planını ve eserin tamamlandığı koşullar, ardından eserin kendisi ve kişisel yorumları eşliğinde...

Dr. Southgate ilham verici bir kadın hekim. Bugün daha da çok hatırlanmasına gereksinimiz olan, tıbbın insancıl yönünün kaybedilmemesini bize hatırlatıyor.

Bir de sanatçılarımızın değerini.

COVID-19 nedeni ile sanatçılarımızın çok zor durumda olduğunu biliyoruz. Bir yıldan fazla süredir üretimlerini sergileyemiyorlar, ekonomik güçlük içindeler. Ne yazık ki, sanatçı intiharları olduğunu basından izliyoruz.

Peki, gerçekten de onlar için yapılanlar yeterli mi? Sanmıyorum.

Bazı şeyler en iyi onların varlığında değil, onların yokluğunda görülür.

Sanatçılarımız tam da bu nedenle öncelikle korunmalıdır.


Kaynaklar

Yazarın Diğer Yazıları

1 Mayıs ve çocuk işçiliği

Dünya çapında her 10 çocuktan birinin çocuk işçiliği yaptığını biliyoruz. Hemen hemen yarısı ise sağlık ve güvenliklerini doğrudan tehlikeye atan tehlikeli işlerde çalıştırılıyorlar. Ülkemizde de halen 700 binden fazla çocuk ekonomik faaliyetlere katılıyor

Dünya Sağlık Günü 2024: Sağlık, bir insan hakkıdır

Dünya Sağlık Örgütü, bu yılki teması altında yönetimler için bir yol haritası da tanımlamış

Çalışma hayatında üreme sağlığı niçin önemli?

İş dünyasındaki kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlıkları üzerinde kontrole sahip olmaları, bu kadınların daha sağlıklı, daha güçlü ve kişisel ve profesyonel yaşamlarında daha iyi karar verme gücüne sahip olmalarını sağlayacaktır