02 Şubat 2025

Dünya Sağlık Örgütü ve Trump: İkinci evre

Toplumun tüm yaşam alanlarında eşit şekilde var olmaya, saygı görmeye hakkı vardır. Bu hak da ancak, ülkemizin siyasi partilerinin bu konuyu söylemlerine, politik belgelerine, eylemlerine taşıması ile mümkün olacaktır

T24 Haftalık yazı serüvenimi Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’a borçluyum.

Bundan neredeyse beş yıl önce, 19 Nisan 2020 tarihli ilk yazımın başlığı şuydu: “Dünya Sağlık Örgütü bir insanlık değeridir; korunmalı ve geliştirilmelidir.”

DSÖ-Trump karşılaşmasının ilk evresi ABD Başkanı Donald Trump’ın 14 Nisan 2020 tarihinde DSÖ’yü COVID-19 salgınını "ciddi şekilde yanlış yönetme" ile suçlayarak ABD'nin ödemelerini durduracağını ilan etmesi ile başlamıştı.

DSÖ hakkında şeffaflık, yapısal sorunlar, bürokrasi ve verimsizlik ile ilgili eleştirilerin çok haklı tarafları olduğunu; ancak ABD’nin desteğinin çekilmesi DSÖ'nün değişim yolundaki çalışmalarını da etkileyeceğini ifade eden yazımı işte bu açıklama üzerine yazmıştım.

Sonra Biden seçimi kazandı ve ABD, DSÖ'nün en büyük fon sağlayıcısı olmaya devam etti.

Bu durum yeni bir seçime kadar sürdü. Başkanlık seçimini yeniden kazanan Trump, görev başı yaptığı ilk günde onlarca karara imza attı. Bunlarda biri bir kez daha DSÖ’den çekilme kararı idi. Belgeyi onaylarken "Oooh, bu büyük bir şey," dediği biliniyor.

Gerçekten de bu karar büyük bir şey!

Hem dünya hem de ABD için.

Öncelikle, DSÖ için mali etkisi büyük. DSÖ’nün yıllık bütçesi 6,8 milyar dolar. ABD yıllık aidat dışında yapmış olduğu gönüllü katkılarla bunun neredeyse beşte birini karşılıyor.

Ancak daha önemli etkileri halk sağlığı üzerine olacak.

İçinde bulunduğumuz dünyada başta salgınlar olmak üzere küresel sağlık sorunları ile kimse tek başına mücadele edebilecek durumda değil.

DSÖ’nün dünya çapına yayılmış uzmanlar ağı sağlık sorunlarını izliyor, değişimlerde erken tedbirlerin geliştirilmesini sağlıyor ve her yeni bilgiyi anında ağı içinde paylaşıyor. DSÖ’nün ABD’ndeki bazı kurumsal yapılarla -örneğin CDC ve FDA- ile yakın bağlarını kaybetmesi sonucu uzman havuzunda bir kayıp yaşanacağını biliyor. Bu kurumlar için de küresel sağlık bilgisi veri tabanına erişimini kaybetmek çok önemli bir sorun. Ülkeyi dünyanın dört bir yanından gelen hastalık tehditlere karşı daha savunmasız hale getirebilir.

DSÖ sadece bulaşıcı hastalıklar ile ilgilenmiyor. İklim değişikliğinin sağlık etkileri, kentleşme, şişmanlık, şeker hastalığı gibi küresel sağlık önceliklerine göre, politikalar geliştiriyor. Bu politikaların ülkelerde öncü uygulamalarını destekliyor.

Siyaset üstü yapısı ülkelerde daha rahat hareket etmesine olanak veriyor. İkili ilişkilerdeki sorunlar nedeni ile yapılamayacaklar hayata geçiyor. Soğuk Savaşın en hararetli günlerinde ABD ve Sovyetler Birliği'nin çiçek hastalığının ortadan kaldırılmasında birlikte çalışması DSÖ aracılığıyla mümkün oluyor.

Başkan Trump’ın imzası ile başlayan ayrılma sürecinde dünya ve ABD halk sağlığı açısından daha güvensiz hale gelmeye aday.

İmza atılmış olsa da bu yıl boyunca ABD anlaşma gereği taahhüt ettiği meblağı DSÖ’ye ödemeye devam edecek. Bu anlaşma 1948 yılındaki bir Amerikan Kongresi kararına dayanıyor. Kim bilir belki de Kongre çekilmeyi uygulamamak gibi bir tutum geliştirebilir. Bazı grupların da dava açmaya hazırlandığı biliniyor. Bunlar nasıl bir sonuç doğurur?  Bekleyip göreceğiz.

Bu arada ben DSÖ’yü ana başvuru kaynaklarımdan biri olarak kullanmaya devam edeceğim.

Buna birçok konuda ihtiyacım var.

Bu yazı yayımlandığında CHP Engellilik Çalıştayı İzmir’de gerçekleştiriliyor olacak. Programda yer alan bir paneldeki moderatörlük görevim nedeni ile ülkemizin güncel verilerine bakmak istedim. Son kapsamlı çalışma 2011 yılına ait. Ülkemizin bu veri çölü haline bir kez daha üzülürken bilgisayar farem beni DSÖ web sayfasına taşıdı. Kolayca ulaştığım veri ve belgelerle zenginleştim.

Engellilik deyince aklıma gelen tanrı Hephaistos’tur; çünkü Hephaistos doğuştan topaldır.

Annesi Hera tarafından istenmemiş ve denize atılmıştır. O da annesini cezalandırmak için bir altın taht yapıp sıkıca bağlar ve uzaklaşır. Bütün tanrılar bir araya gelip tanrıçayı özgürleştiremezler. Nihayet şarap tanrısı Dionysos onu sarhoş eder ve eve dönmeye ikna eder. Ama Hephaistos’un bir de şartı vardır: güzeller güzeli Aphrodite ile evlenmek.  Gönülsüz yapılan bu evlilikten sonraları çok çeker.

Olympos tanrılarının bitmez tükenmez aşk, ihanet ve intikam döngüsündeki hikâyelerini insan yansımaları olarak kabul edip çok sevsem de Hephaistos ile ilgimi çeken asıl demirciliğidir. Hermes’in miğferi ya da Afroditin kemeri onun usta ellerinden çıkmıştır. Tanrıların hemen hemen tüm demir eşyalarını şekillendirir tezgâhında.   

Hephaistos, demirci ustalığı sayesinde tüm zanaatların tanrısıdır.

Hephaistos bir engellidir; ama çalışan ve üreten bir ustadır.

Her engellinin de benzer şekilde çalışma, üretme hakkı vardır.

Toplumun tüm yaşam alanlarında eşit şekilde var olmaya, saygı görmeye hakkı vardır.

Bu hak da ancak, ülkemizin siyasi partilerinin bu konuyu söylemlerine, politik belgelerine, eylemlerine taşıması ile mümkün olacaktır.

Hephaistos’un öyküsü de dahil nice öyküleri bize taşıyan büyük anlatıcı Homeros’un doğduğu topraklarda yapılacak Çalıştay tam da bu nedenle önemlidir.


Kaynaklar:

https://time.com/7208937/us-world-health-organization-trump-withdrawal/

https://publichealth.jhu.edu/2025/the-consequences-of-the-us-withdrawal-from-the-who

https://www.who.int/news/item/21-01-2025-who-comments-on-united-states--announcement-of-intent-to-withdraw

Pınar Okyay kimdir?

Prof. Dr. Pınar Okyay, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı başkanıdır. 

Pınar Okyay, 1983'te Bornova Anadolu Lisesinden, 1989'da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden ve 1993'te Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Bölümünden mezun oldu. 

Halk sağlığında epidemiyoloji, sağlık araştırma yöntemleri, araştırma ve yayın etiği, biyoistatistik, kadın sağlığı ve afet ağırlıklı çalışmaktadır. 

Üniversite hastanesi başhekim yardımcılığı, Özdeğerlendirme Kurulu başkanlığı; 2016-18 döneminde Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yönetim Kurulu üyesi; 2018 Kasım 2021 Temmuz döneminde HASUDER'in Yönetim Kurulu başkanlığı yaptı.

Halen HASUDER Toplumsal Cinsiyet ve Üreme Sağlığı ile Afetler Çalışma Gruplarında çalışmaktadır. Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Kurulu TUKMOS ve Halk Sağlığı Yeterlilik Kurulu Denetleme Komisyonu üyesi. 

2020 Nisan -2021 Mayıs tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı COVID-19 Bilimsel Danışma Kurulu üyeliği görevini yürüttü. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) bünyesinde TTB Halk Sağlığı Kolu başta olmak üzere çeşitli görev gruplarında yer almaktadır. 

Aydın Tabip Odası üyesidir; yönetim kurulu üyeliği yapmıştır; halen TTB Delegesidir. 

Bir kitapsever, gezgin ve T24 İnternet Gazetesi haftalık köşe yazarıdır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sokak hayvanları ile birlikte yaşamak...

Hayvanların bakımı herkesin sorumluluğundadır İnsanlık olarak hadi gelin, gücümüzü kullanıp küçük küçük değişiklikler yapalım. Nazım'ın dediği gibi "yüz bin eli" ile bize dokunan, gölgesinde en güzel klimadan daha çok sıcaktan koruyan güzelim ağaçlarını koruyalım. 1183 yıllık porsuk ağacını kesmemekle başlayalım. Sokağımızdaki bir hayvanın sorumluluğunu üstlenelim. Su ve yemek vermekten öteye onunla bir aile bireyimiz gibi ilgilenelim

Demografik dayanıklılık

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) 2023 neden hâlâ yapılamadı? Bu büyük araştırma her beş yılda bir bildim bileli yapılır. Daha fazla gecikmeden, hemen gerçekleştirilmelidir

1 Mayıs ve çocuk işçiliği

Dünya çapında her 10 çocuktan birinin çocuk işçiliği yaptığını biliyoruz. Hemen hemen yarısı ise sağlık ve güvenliklerini doğrudan tehlikeye atan tehlikeli işlerde çalıştırılıyorlar. Ülkemizde de halen 700 binden fazla çocuk ekonomik faaliyetlere katılıyor

"
"