07 Mart 2023

Altılı Masa için sınav şimdi başlıyor

Bütün bu engelleri aşarak iktidara gelmeyi hayal eden ve ilk defa seçim sınavı verecek olan bir siyasi birlikteliğin seçime iki ay kala, hâlâ kendi iç sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalması kaygı verici bir gelişme aslında. 'Ucube rejim'den kurtulmak için bundan sonraki sürenin bu çok iyi kullanılması gerekiyor

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Cumartesi günü, hakkı yenmiş isyankâr kahraman edasıyla yaptığı konuşmayla Altılı Masa'yı ağır biçimde suçlayarak Masa'dan ayrıldığını açıklaması umudunu Masa'ya bağlamış olanlarda derin bir şok yarattı. Altılı Masa'yı küçümsemek için fırsat kollayan Saray cephesinde ve iktidara yakın duran medyada ise adeta bir bayram havası esti. Baştan beri alaya aldıkları Altılı Masa'nın er geç dağılacağını söylemiş olanlar, deprem felaketi sonrasında karşılaştıkları toplumsal tepkileri unutturma umuduna kapıldılar.

Ancak dün yaşananlar onların umutlarına ağır bir darbe vurdu. Meral Akşener'in suçlayıcı konuşması sonrasında ciddi bir kriz yaşayan Altılı Masa'nın Pazartesi günü yaşanan gelişmelerle hayata döndürülmesi ve Meral Akşener'in Altılı Masa'nın dün yapılan toplantısına katılması umudunu Masa'ya bağlamış olanlara ise rahat bir nefes aldırdı. İyi Parti yetkililerinin sık kullandığı deyimle "ucube rejimden kurtulma" umudunun yaşatılması demokrasinin geleceği açısından çok önemli bir adımdı.

Yaşadığımız deprem felaketiyle ipliği pazara çıkan 'Tek Adam' rejiminin ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının Masa'nın dağılacağı umuduyla içine girdiği şenlik havası ise yerini öfke ve umutsuzluğa bıraktı. İktidardan uzaklaşma ihtimalinin gündeme gelmesi bile yeterince kaygı vericiydi onlar için.

İyimser olmak için erken mi?

2022 yılının Şubat ayında ilk toplantısını yapan Altılı Masa'nın Türkiye'nin geleceği açısından büyük önem taşıyan seçimlere iki ay kala hâlâ kendi içindeki sorunları çözmeye zorlanması aslında hiç de övünülecek bir durum değil. Deprem felaketinin ortaya çıkardığı içler acısı tablonun, 'Ucube rejimin' fiyaskosunu sergilemek için bulunmaz bir fırsat yarattığı ortamda, Altılı Masa'nınbu fırsatı kullanmak yerine kendi içindeki çelişkilerle uğraşmak zorunda kalması ciddi bir zaafiyet belirtisi. Unutmayalım ki seçimle iktidara gelip demokrasiyi tahrip eden 'tek adam' rejimleri, iktidarda kalabilmek için her çareye başvurabiliyor, seçim sonuçlarını tanımamaya ve yandaşlarını sokağa dökmeye bile yeltenebiliyor.

Bütün bu engelleri aşarak iktidara gelmeyi hayal eden ve ilk defa seçim sınavı verecek olan bir siyasi birlikteliğin seçime iki ay kala, hâlâ kendi iç sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalması kaygı verici bir gelişme aslında. 'Ucube rejim'den kurtulmak için bundan sonraki sürenin bu çok iyi kullanılması gerekiyor.

6 Mart'ta umut verenler

Öte yandan, dün Altılı Masa'nın yola devam kararının açıklanması öncesinde, Halk TV'nin yaptığı yayın sırasında mikrofon uzatılan Altılı Masa'ya katılan partilere mensup yetkililerin 'ucube rejimden' kurtulma konusundaki kararlı tavırları, konuşma yetenekleri ve bilgi düzeyleri umut verdi bana. Çoğunu ilk defa dinlediğim bu kişilerin Altılı Masa'ya sahip çıkacaklarını düşünerek umutlandım.  

Osman Ulagay kimdir?

Osman Ulagay, İstanbul'da sanayici bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Robert Kolej Lisesi'ni ve daha sonra Boğaziçi Üniversitesi'ne dönüşen Robert Kolej Yüksek Okulu'nun ekonomi bölümünü bitirdi.

İngiltere'de, Manchester Üniversitesi'nde "Kemalizm ve Ulusal Kalkınma" konulu tez çalışmasıyla siyasal bilimler dalında master derecesini aldı. İngiltere'de bulunduğu dönemde Cumhuriyet gazetesine gönderdiği "İngiltere Mektupları" ile gazeteciliğe ilk adımını atan Ulagay, Türkiye'ye döndüğünde Cumhuriyet gazetesiyle ilişkisini sürdürdü. 1981'de Ekonomi Servisi Şefi olarak Cumhuriyet'te çalışmaya başladı, ekonomi sayfasını yönetmenin yanı sıra, haftalık söyleşilerle ve köşe yazılarıyla ekonomi gazeteciliğinin gelişme sürecine katkıda bulundu.

1992 yılında Cumhuriyet'ten ayrıldıktan sonra köşe yazarı olarak Sabah gazetesine geçti. Köşe yazarlığını 1993'ten itibaren Milliyet gazetesinde sürdürdü.

2013 yılında Dünya gazetesinde ekonomi yazılarına başladı. Bir dönem T24'te de yazdıktan sonra Mayıs 2016'da, 24 yıl aradan sonra Cumhuriyet gazetesine döndü, ancak kısa bir süre sonra ayrıldı. Bu süreçte Dünya gazetesindeki yazılarına devam etti.

Osman Ulagay, gazete yazılarının yanı sıra çok sayıda kitap çalışmasına imza attı. "Küreselleşme Korkusu ve 2001 Krizi" adlı kitabıyla 2001 yılında Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü'nü kazandı.

Kitapları

- Küreselleşme Korkusu ve 2001 Krizi

24 Ocak Deneyimi Üzerine

Özal Ekonomisinde Paramız Pul Olurken Kim Kazandı Kim Kaybetti?

Özal'ı Aşmak İçin

Enflasyonu Aşmak İçin

- Krize Adım Adım / Günah Sayılan Kehanet

Aklınla Uçur Beni

Küreselleşme Korkusu

Quo Vadis? Küreselleşmenin İki Yüzü

- Küresel Çöküş ve Kapitalizmin Geleceği

- Hedefteki Amerika / 11 Eylül Şoku

Tepki Cephesi / Piyasa İmparatorluğuna Karşı AB-Türkiye Yol Ayrımı

AKP Gerçeği ve Laik Darbe Fiyaskosu

- Türkiye Eskisi Gibi Olmayacak

Türkiye Kime Kalacak / Başbakan'ın Yazdırdığı Kitap

- Dünya Trump'a mı Kalacak?

 

Yazarın Diğer Yazıları

Demokrasi açılımı ekonomiyi kurtarır mı?

Türkiye'deki son gelişmeleri yakından izlemekte olan dış dünyanın ve finans piyasalarının da Erdoğan'ın bundan sonraki tavrını dikkatle izleyeceğini tahmin ediyorum

Şimşek'in anıları ilgi çekebilir

Erdoğan'ın yıllar sonra yeniden göreve çağırdığı Sayın Şimşek'in görevden ayrılması halinde 2017'den 2024'e kadar Türkiye ekonomisinde yaşananları en iyi anlatacak kişi olduğunu düşünüyorum

Erdoğan şimdi ne yapacak?

Orta Doğu'nun fena halde karıştığı bir ortamda, 22 yıllık AKP iktidarından bıktığını oylarıyla ortaya koyan seçmenlerin umutları umarız tehlike sinyali olarak algılanmaz ve iktidar halkın dikkatini başka yöne çekmek için sınır ötesi bir maceranın içine sürüklenmez