12 Mayıs 2019

Sağlık, vazgeçmemektir!

7 hırsıza ses etmeyenlere, göz yumanlara, teşvik edenlere ağız dolusu küfretmektir sağlık...

Sağlık, öfkelenmektir.

7 hırsızın irademizi çalmasına öfkelenmektir.

Öfkelenin.

Sağlık, küfretmektir.

7 hırsıza ses etmeyenlere, göz yumanlara, teşvik edenlere ağız dolusu küfretmektir sağlık.

Küfredin Can babaca.

 

Sağlık, yerinde duramamaktır.

Memleket açık faşizme yelken açmışken hâlâ yüksek politika yapanlara, reel politik koşulları öne sürenlere, “Biz de rahatsızız ama” diyerek iktidar mahfillerine yakın durmaya çalışan sığıntılara karşı yerinde duramamaktır sağlık.

Sağlık, taraftar olmadan taraf olmaktır.

Haktan, adaletten, insanlıktan yana taraf olmaktır.

Hiç kimseye biat etmeden taraf olmaktır.

Taraf olun.

*

Sağlık, coşmaktır.

Kanı kaynamaktır sağlık.

Olmaz bu kadarı deyip konformizmin gemilerini yakmaktır. Yatlar, katlar, çekler kadar insanın da değeri olduğunu idrak etmektir.

Suskunluğun insansız ve insanfsız bir geleceği var ettiğini görmektir.

Ne olursa olsun artık susmayacağım demektir sağlık.

“Bana bunu yapamazsın. Kararımı yok sayamazsın. Beni aşağılayamazsın” demektir.

Lâl olmuş diline, örselenmiş benliğine hayat suyunun yürümesidir sağlık. Yeniden yeşermektir, özgürce solumaktır sağlık. Korkmamak değil, korka korka özgürlükte saf olmaktır sağlık.

Aynada gördüğün yüze, çocuğunun “Şimdi ne olacak” sorusuna, annenin “Onu Allah bildiği gibi yapsın” isyanına bir yanıt bulmaktır.

Sağlık, yine bir lanetli 6 Mayıs günü, bozkırlardan Denizlere çıkmaktır. Demokrasiye yol almaktır. Dünü ve onları unutmadan. Yarına inanarak.

Kaynasın kanınız, coşsun içiniz. Bir yanıt verin bugün insan olmanın ne olduğu sorusuna.

*

Sağlık, yaşamaktır.

En kötü zamanlarda bile yaşamdan, kendinden, dostundan, ötekinden ümidi kesmemektir.

Sarılın yanı başınızdaki dostunuza. Aradığınız güç orada, ellerinizde.

Kenetleyin ellerinizi o büyük kötülük karşısında.

*

Sağlık, dayanışmaktır.

Ortalığa saçılan dezenformasyonlara inanmamaktır.

Dün demokrasiye koşulsuz destek veren, faşizme hayır diyen dostlarınızı bugün yalnız bırakmamaktır.

Onlara yönelen kem sözlerin büyük kötülükten geldiğini görmektir.

Karşı durmaktır kötülüğe.

Dayanışmaktır ötekiyle. Toplum olma vasfını yitirmemektir.

Büyük kötülüğe hayır diyen herkesle dayanışın. Saçının rengi, türbanı, affedersiniz Ermeni oluşu, Kürtlüğü, ateistliği ya da ibneliğine aldırmayın. Dayanışın.

Birbirimize emanet olduğumuzu hiç unutmayın.

Hepimiz aynı gemideyiz. İnanın bu gerçeğe.

Sağlık, umut etmektir.

Bilin ki, onlar umudun düşmanıdırlar. Saraylarda umutsuzluk aşını pişirirler. Güçlü olduklarına inanmamızı isterler.

Çünkü korkaktırlar.

Çünkü iktidar koltukları altlarından çekilince un ufak olacaklarını bilirler.

Çünkü yokturlar.

Kumdan inşa ettikleri kaleye umudun fiskesini vurun. Çekinmeyin; bir fiskelik takatlerini yıkın geçin.

*

Sağlık, emektir, çabadır, alın teridir.

Hiçbir çıkar beklemeden koşmaktır yardım isteyene. Mağdur edilene omuz vermektir.  

Kafeteryada sohbettir adaletsizliğe karşı. Sabah kahvaltısında çaya katık edilen muhabbettir. Arkadaşlarla kahvede okeye dönerken edilen iki sözdür. Sokağındaki bakkala günaydındır. “Emeğine sağlık” demektir işini yapana. Evindeki yardımcıyla aynı sofraya oturup ekmeğini paylaşmaktır. Zengin mahallelerinde bir başına kalmamaktır sokak ortasında.

O gün geldiğinde de sandıkta oy, çetelede şahit, YSK’da gözlemci olmaktır.

*

Sağlık, vazgeçmemektir.

Vazgeçme!

Bil ki; vazgeçmezsen #herşeyçokgüzelolacak

Şimdi şarkı söylemenin zamanı. Aç müziğin sesini ve haykır: Her Şey Güzel Olacak.

Yazarın Diğer Yazıları

Yaşam, ölüm ve Gezi

Ölen, öldürülebilen, ama kurban edilemeyen, ama intihar haberleri 140 karakteri geçmeyen, yaslarının yaşanmasına da asla izin verilmeyen o ölümler nedeniyle adına Türkiye denilen cehennemde süregiden hayat ölümüne bir iktidara tabi kılınabiliyor

"Sigara haramdır"

Siyasi iktidar, her konuyu fırsat bilip dinbaz siyasetini topluma ne kadar dayatırsa, toplum genelinde dayatılan inanca olan tepki ve red o oranda artıyor

Virüs var; takmayın maske!

İstanbul’a gelen Tayvanlı turistin çantasının üzerine "Çinli değilim. Tayvanlıyım, Ölürüm Türkiyem" yazmak zorunda kalmasından bahis açıyorum