AKP hükümeti bir kez daha, Kürt sorununa ve terör sorununa çözüm bulmak için, terör örgütü PKK ile görüşmelere başladı. Bugüne kadar on binlerce güvenlik gücünün ve sivilin ölümüne neden olan PKK ve onun lideri Abdullah Öcalan, resmi muhatap olarak kabul edildi. Böylece siyasi hedeflere şiddet yoluyla ulaşmak yöntemi meşrulaştırılmış oldu. BDP bunu zaten meşrulaştırmak yolunda bir politika izliyordu, AKP de bu politikaya alet oldu. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti, bugüne kadar on binlerce insanı katleden bir terör örgütüne umut bağlayacak hallere düştü.
Bu karar alınırken, PKK’nın, KCK’nın ve BDP’nin iç dinamikleri, Orta Doğu’nun ve dünyanın iç dinamikleri, dünya silah ticaretinin iç dinamikleri dikkatlice incelendi mi? PKK terörünün sona ermesi durumunda, Türkiye’de ve dünyada kaç kişi “işsiz kalacak”, bunun hesabı yapıldı mı? PKK teröründen beslenenler, bu terörü rutin bir “sektör” haline getirenler, bu terörün sona ermesine izin verirler mi?
İrlanda’daki IRA ile İspanya’daki ETA örnekleri, Türkiye’deki PKK örneği ile dikkatlice karşılaştırıldı mı? IRA’nın ve ETA’nın kaç militanı var, PKK’nın kaç militanı var? IRA ve ETA’nın elinde kaç silah vardı, PKK’nın elinde kaç silah var? IRA ve ETA’yı halkın ne kadarı destekliyor, PKK’yı halkın ne kadarı destekliyor?
Britanya hükümeti IRA ile, İspanya hükümeti ETA ile görüşmeler yaptığında ve bu örgütler silahı bıraktığında, bu örgütlerin militan sayısı birkaç yüz kişi bile değildi. Bu örgütlerin halk desteği de zayıftı. Bu örgütlerin elinde fazla silah da yoktu. Bu örgütlerin uluslararası desteği yok denecek kadar azdı.
Kısacası, dünya “terör sektörü”nde, bu örgütlerin payı yok denecek kadar azdı. Bu terörden beslenen neredeyse kimse yoktu, bu terörden kar elde eden, bu terörden para kazanan, bu terör sayesinde makam, mevki, iş, güç sahibi olan çok az kişi vardı.
PKK’nın ise en az 5000 militanı, makineli tüfek, roketatar, mayın, el bombası gibi on binlerce silahı, halk içinde yüz binlerce destekçisi, birçok uluslararası bağlantısı var.
PKK terörü biterse, PKK işsiz kalır! PKK terörü biterse, BDP işsiz kalır! PKK terörü biterse, KCK işsiz kalır! PKK terörü biterse, MHP ve BBP işsiz kalır! PKK terörü biterse, “derin devlet” işsiz kalır! PKK terörü biterse, PKK’ya silah satanlar işsiz kalır! PKK terörü biterse, uyuşturucu tüccarları işsiz kalır!
Sadece PKK’ya silah satanların bile, PKK’nın içindeki ve/veya dışındaki tetikçiler vasıtasıyla bu süreci provoke ederek baltalaması, sürecin infilak etmesi için yeterlidir!
Nitekim, PKK ile görüşme süreçlerine rağmen, PKK’nın eylemlerinin sürmesi ve Paris’te üç üst düzey PKK’lının öldürülmesi, bununla bağlantılı olabilir.
PKK’ya elindeki silahları kim satmaktadır? Bu satıştan komisyon alan PKK’lılar ve diğerleri kimdir? PKK bu silahları satın almak için parayı nereden bulmaktadır?
Milli İstihbarat Teşkilatı bunları çok iyi biliyor, bunları çok iyi çözdü, önce bunları bertaraf etti, ondan sonra mı PKK ile görüşmelere başladı?
Hayır!
MİT daha kiminle dans ettiğini bilmeden, karanlıkta PKK ile tango yapmaya karar verdi!
Kış sezonunda PKK için “işler kesattır”. Kış koşullarında dağlarda barınmak, eylem yapmak neredeyse olanaksızdır. Bu nedenle PKK’nın terör “mesaisi” baharda başlar, yaz aylarında doruk noktaya çıkar, sonbaharın son aylarına kadar da sürer. Yani şu anda PKK zaten kış “tatilinde”! Şu anda PKK’nın “ateşkes” uygulamasının hiçbir anlamı yok. Nitekim daha önce, zaman kazanmak amacıyla, oyalamak amacıyla, rahatça yer değiştirmek amacıyla, silahlanmak amacıyla, askeri operasyonları ertelemek amacıyla, PKK tarafından geçici olarak uygulanan uyduruk “ateşkeslere” defalarca şahit olduk.
AKP, önce PKK’yı halktan izole edip, önce onun finans, uyuşturucu, silah bağlantılarını ortadan kaldırıp, ondan sonra onunla görüşmeler yürütse, belki bu anlaşılabilir bir durum olabilirdi. Ancak PKK ile, en güçlü olduğu zamanlardan birisinde masaya oturmak demek, intihardan başka bir şey demek değildir. Bugünkü haliyle bir PKK, Türkiye Cumhuriyeti devletini parmağında oynatır, kendi beslendiği bataklığın içine, onu da çeker.
AKP’nin bu politikası, Kürt sorununu yaratan zihniyetin temsilcisi olan MHP’nin oylarını arttırmaktan başka bir işe yaramaz!
Üstelik bu PKK’nın da, KCK’nın da, BDP’nin de, silah ve uyuşturucu tüccarlarının da, “derin devletin” de işine gelir! Bu sayede onlar da “iş, güç sahibi” olmaya devam ederler!
Devletin yapması gereken şudur:
1)Bir yandan, PKK ile hiçbir pazarlığa ve müzakereye girmeden, sadece temel insan haklarının uygulanması kaygısıyla, Kürt sorununu çözmek; örneğin, devletin üniter yapısını koruyarak Kürt kültürünün asimilasyonu önündeki engelleri kaldırmak; Kürtçe yayın ve eğitim önündeki engelleri kaldırmak, Kürtlerin yaşadığı kent, köy ve kasabalara tekrar Kürtçe adlarını iade etmek, üniversitelerde Kürt kültürü üzerine araştırma yapan enstitüler, bölümler kurmak; böylece halkı da PKK teröründen izole etmek, PKK’yı marjinal bir örgüt haline getirmek.
2)Bir yandan, PKK’nın ulusal ve uluslararası para ve silah bağlantılarını kesmek ve ortadan kaldırmak, bu çerçevede belki aylar, belki de yıllar sürecek ciddi istihbarat çalışmaları ve özel komandoların görev alacağı askeri operasyon eylemleri düzenlemek.
Kürt sorununu da, terör sorununu da çözmenin başka bir yolu yoktur.
Bir şeyi terör örgütü istedi diye yapmak, terörü ortadan kaldırmaz, aksine, terörü arttırır. Çünkü terörle istediğini elde ettiğini gören bir örgüt, elindekinden daha fazlasını elde etmek için, yine teröre başvurur.
Çünkü on binlerce insanı katleden bir teröristin ruhu artık donmuştur; birkaç bin kişi daha öldürmek onun için rutin bir “mesaidir”.
Terörist denen kişi, acıma, merhamet, vicdan ve adalet gibi duygulardan yoksundur.
Yoksun olmasa, zaten baştan terörist olmaz.