26 Nisan 2013

Savaş süreci

Asker, polis, sivil, on binlerce insanı katleden ve öldüren PKK, 8 Mayıs 2013 tarihinden itibaren silahlı bir biçimde Türkiye’den Irak’a çekileceğini açıkladı

Asker, polis, sivil, on binlerce insanı katleden ve öldüren PKK, 8 Mayıs 2013 tarihinden itibaren silahlı bir biçimde Türkiye’den Irak’a çekileceğini açıkladı. PKK, silahlarını ilk aşamada bırakmayacağını, taleplerinin ve beklentilerinin yerine gelmesi durumunda, en son aşamada silahlarını bırakacağını açıkladı. PKK, terör eylemi yapmak hakkını saklı tuttu!

Taleplerin ve beklentilerin ne olduğu da somut bir biçimde açıklanmadı. Genel ve yuvarlak laflar dolaştı yine ortalıkta. İçi doldurulmamış “anayasal reform”, “demokratik süreç”, “Kürt sorunu” ve “Kürtlere statü” gibi sözler.

İsteyen bu bulmacanın içini istediği gibi doldursun! AKP ve PKK bu bulmacanın içini farklı doldurursa, süreç sekteye uğrayacak!

AKP ve PKK bu konuda karşılıklı olarak bir kör uçuş içerisinde mi? Bu konuda iki taraf da risk mi aldı? Yoksa bu süreç konusunda daha önce bir anlaşmaya varıldı mı, riskler baştan bertaraf edildi mi, olası anlaşmazlıklar ortadan kaldırıldı mı? Bunlar hala belli değil veya belli ama 3-5 kişi dışında kimse bilmiyor.

Somut olan tek şey, insan öldüren teröristler, ellerinde silahlarla, Türkiye’den Irak’a çekilecekler! Bu kişiler suç işledikleri halde, serbestçe sınır dışına geçecekler! Tabii kaçı geçer, kaçı geçmez, geçen herkes silahını yanında götürür mü götürmez mi, bu da belli değil. Bunu kim ve nasıl denetleyecek bu da belli değil.

Tabii somut olan bir şey daha var, o da, PKK’nın, Abdullah Öcalan’a ve tüm PKK’lılara yönelik özgürlük talebi!

Hukuk sistemi fiilen çökmüş durumda! Suç ve ceza kavramları bir anda buharlaştı. İnsanlar suç işleseler de, onlarla müzakere yapılabiliyor, insanlar suç işleseler de, onlara göz yumulabiliyor, bu kişiler ülke dışına kaçabiliyor, fiilen affa uğrayabiliyor!

Bu durum ülkedeki tüm suçlular için ilham kaynağı ve emsal olabilir. Artık ortada hukuk diye bir şey kalmadığına göre, ülkedeki diğer suçlular da aynı talepte bulunabilirler.

Yolsuzluk yapanlar, cinayet işleyenler, diğer örgütlere üye olan teröristler, hepsi müzakere talebinde bulunabilirler, hepsi yurt dışına kaçmak isteyebilirler, hepsi af talebinde bulunabilirler.

Örneğin DHKP-C üyeleri için de benzer bir organizasyon söz konusu olabilir mi? Yoksa DHKP-C’nin gerilla statüsüne gelmesi için daha çok insan mı öldürmesi gerekiyor?! Ne kadar çok insan öldürürsen o kadar güçlü olursun, ne kadar güçlü olursan devleti o kadar iyi dize getirirsin! PKK’nın dayattığı ve hükümetin kabullendiği ilke bu mu?

Türkiye’de silahlı mücadele, başka bir deyişle terör, hukuken olmasa da fiilen yasallaştığına göre, Aleviler, laiklik taraftarları, ateistler, agnostikler, dinsizler, sosyalistler, komünistler de artık silahlanabilir mi? Sonuçta bu kesimler de Türkiye’de yoğun devlet ve hükümet baskısı altında yaşıyorlar. Bu baskıyı bertaraf etmenin tek yolu silahlı mücadeleyse, onların da uzun bir silahlı mücadeleye başlamak hakları doğmuş oluyor mu? Örneğin onlar da binlerce, on binlerce insanı öldürürse, İslamcı faşizmin çökmesi ve/veya kapitalizmin çökmesi konusunda bir mesafe almış olurlar mı?

Binlerce PKK’lı terörist, ne olduğu belli olmayan bir süreç bağlamında silahlarıyla Irak’a geçebileceklerine göre, DHKP-C üyeleri de silahlarıyla birlikte Kuzey Kore’ye iltica edebilir mi?

Yüzlerce asker ve komutan uyduruk yargı süreçleri sonucunda hapiste mağdur olduğuna göre, askerler de, ordu da, meşru müdafaa ilkesini devreye sokarak, tankla, topla tüfekle hükümete saldırabilir mi, askeri gücüyle hükümeti devirip darbe yapabilir mi?

Gerçekten, insan anlamakta güçlük çekiyor. Yüzlerce gazeteci, avukat, yazar, akademisyen, siyasetçi, asker “Ergenekon” ve “Balyoz” gibi fantastik senaryolarla hapishanede çürümeye terk edilmişken, nasıl oluyor da PKK’ya bu kadar ayrıcalık tanınıyor?! Bu ayrıcalığa sahip olmak için terör eylemi mi yapmak gerekiyor, binlerce, on binlerce insanı öldürmek mi gerekiyor?!

Gazeteciler, avukatlar, yazarlar, akademisyenler, siyasetçiler, askerler, öğrenciler aylardır, yıllardır hapisteyken, PKK’lılara fiili af getirilmesini AKP hükümeti nasıl açıklayacak?! Kürtçülerle barışan AKP, laiklik taraftarlarıyla neden barışamıyor?! Laiklik savunucuları terörist olmadıkları için mi içerideler?!

Terörist olmayan ama terörist olmakla suçlananlar içeriye hapishaneye, terörist olan ancak özgürlük savaşçısı muamelesi görenler dışarıya!

Bu da yeni Türkiye düzeni!

Hukuk içinde yapamadığını, hukuku ihlal ederek yapmaya çalışmak, hukuk içinde çözemediğin sorunu, hukuku ihlal ederek çözmeye çalışmak!

AKP ve PKK sonunda ortak bir noktada buluştu!

Yazarın Diğer Yazıları

Mağduru oynayan zalimler

Türkiye’nin seçimle iktidara gelen padişahına karşı yürütülen protesto gösterilerine katılan vatandaşlara, terörist muamelesi yapılmaya devam ediliyor

Darbeci Erdoğan

Erdoğan da şu anda, Mısır’daki darbeyi sert ve sistematik bir biçimde eleştiren dünyadaki nadir liderlerden birisi haline geldi

Gezinin sonuçları ve yararları

İstanbul’da Gezi Parkı’nda başlayan ve daha sonra tüm ülkeye yayılan, AKP hükümetini ve Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto gösterilerinin üç büyük yararı oldu...