18 Nisan 2024

Ekose Etekli Levrek kimin oltasına takılmıştı?

"O haber, Hasan Cemal tarafından kaleme alınmış ancak o sırada, bir yazısı nedeniyle hakkında mahkûmiyet kararı bulunan Hasan Cemal  basın tarihine geçen büyük haberde kendi imzasını kullanamamıştı"

"Son günlerin çok tartışılan konularından biri, AKP'li Şebnem Bursalı'nın Monaco'da yediği ıstakoz oldu ama yıllar önce yaşanan "Ekose Etekli Levrek" olayı da  az mı konuşuldu?" diye sorduktan sonra bir meslektaşımla aramızda geçen diyaloğu paylaşayım:

- Tamam konuşuldu da, o haberin altındaki imza kimindi?

- Günaydın gazetesinde yayımlanan haber aslında imzasızdı.

- Ama sen tuttun o çok önemli, hem de tam sayfa haberi Olay Tan'a atfettin? (*) 

Evet, ne yazık ki o büyük hatayı ben yaptım, yeterince araştırmadım, Ekose Etekli Levrek kitabının yazarı Fethi Akkoç'la konuşmakla yetindim, oysa ortalığı sarsan o haber, Akkoç'un kitabından yıllar önce Hasan Cemal tarafından kaleme alınmış ancak o sırada, bir yazısı nedeniyle hakkında mahkûmiyet kararı bulunan Hasan Cemal  basın tarihine geçen büyük haberde kendi imzasını kullanamamıştı. 

Hasan Cemal bu durumu dün zarif bir mesajla bana hatırlattı, ben de üzülerek arşivlere daldım, ilgili yazıları buldum, işte Doğan Hızlan'dan (**) bu önemli haberin öyküsü:

"1973 yazında İhsan Sabri Çağlayangil'in verdiği davete, Günaydın'da yazmak üzere Hasan Cemal gönderiliyor. Ne var ki, içeriye gazeteci kabul edilmiyor. Hasan Cemal, Cemal Paşa'nın torunu olarak içeri sızıyor. Dolaşırken karşısına emekli büyükelçi Oğuz Gökmen çıkıyor, ona menüde yer alan Ekose Etekli Levrek'in anlamını soruyor. Oğuz Gökmen de ona açıklamada bulunuyor: 'Her yıl listede bir şirinlik yapılır, İngiltere Büyükelçisi İskoç asıllı olduğundan, ona bir şıklık, şirinlik olsun diye böyle yazılmış.' Oğuz Gökmen'le Hasan Cemal konuşurken, büyükelçiyi uyarıyor Çağlayangil. 'Bu adamlara konuşursan altından bir şey çıkar', diye. Hasan Cemal de yazısını bitiriyor, Günaydın'a teslim ediyor. Ertesi gün gazeteyi aldığında şaşırıyor. Günaydın'ın birinci sayfası, bu habere ayrılmış. İşte İhsan Sabri Çağlayangil ve Hasan Cemal'in adları basın tarihine böyle geçiyor. 1983'te karşılaştığı Hasan Cemal'e, İhsan Sabri Çağlayangil, 'Senin yüzünden seçimi kaybediyordum, o yıl' diyor."

Haber neden imzasız?

Devrim Gazetesinde yazdığı yazı nedeniyle hakkında mahkûmiyet kararı verilen Hasan Cemal'in Günaydın Gazetesinde görev almasını sağlayan gazeteci Altan Öymen de durumu (***)  şöyle anlatıyor:

"İhsan Sabri Çağlayangil, 12 Mart dönemine kadar Dışişleri Bakanı'ydı. Fakat Demirel hükümeti devralınca bakanlıktan ayrıldı, senatörlüğü devam ediyordu. Eski Dışişleri Bakanı olarak verdiği yemeği, yine vereceği haberini alıyor Hasan. Mekân, Çağlayangil'in Yalova'daki yazlık evi ve bu geceye kesinlikle gazeteci alınmıyor. Hasan davetli olmamasına rağmen bu yemeğe bir şekilde gitmeyi ve içeri girmeyi başarıyor. Sempatik bir adam da olduğu için kendisini gazeteci olarak tanıttıktan sonra bile kimse ona git demiyor. Yemeğe oturduktan sonra bir mönüye bakıyor ki 'ekose etekli levrek' diye bir yemek var. Mönüyü büyükelçilerden Oğuz Gökmen hazırlamış. Espri olsun diye de levreğe 'ekose etekli levrek' diye bir isim takmış. Hasan fotoğraflarla birlikte bu geceyi mükemmel şekilde kaleme almış ve haber manşet olmuştu. Tabii polis tarafından arandığı için bu haberi imzasız olarak yayınlanmıştı."

"Hata değil çare bulun" demiş ya Henry Ford… 

Tabii onun kastettiği hata otomobillerin aksamı ile ilgili olsa gerek, benimki ise kullandığım sözcüklerden kaynaklı, işte oradaki hatam nedeniyle sevgili Hasan Cemal'i kırmamış olmayı umut ediyor, sizden de af diliyorum.


(*) https://bennursunerel.blogspot.com/2024/04/ekose-etekli-levrek-mi-monaco-

(**) https://www.hurriyet.com.tr/ekose-etekli-levrek-7197455

(***) https://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/altan-oymen-gazetecilikte-70-yil,29150

Yazarın Diğer Yazıları

Ahmet Türk ve Kürt sorunu

Ahmet Türk: Kendi iç meselelerimiz uğruna birbirimizle savaşarak zaman kaybetmekten artık vazgeçmeliyiz. Kürtler bizim insanımızdır, doğrusu ile yanlışıyla bizim insanımızdır, onları tekrar kazanmamız gerekir

Oktay Ekşi ile balkon sohbeti

70’lerde Oktay Ekşi’nin, yine mesleğimizin duayenlerinden Altan Öymen ile birlikte Ankara’da Gazeteciler Cemiyeti seçimlerini kaybettiğini de sohbet sırasında  öğrenmiş oldum

"
"