05 Şubat 2025

Atatürk’ün elindeki kılıcı da sökün bari!

Prof. Dr. Tankut Öktem imzası taşıyan "Atatürk ve Harbiyeli" anıtı, bine yakın figür ince ince işlenirken, Atatürk hem rölyef olarak, hem de elinde kılıç, Türk askerine öncülük edişiyle yer alıyor. Aman bu dediğim kulaklarına gitmesin, bakarsınız heykelde Atatürk’ün elinde tuttuğu kılıcı bile sökmeye kalkarlar…

“Kılıçlı Yemin” sonrasında TSK’dan ihraç edilen (ayrılan diyorlar, ne demekse?) beş teğmen ile üç disiplin amirine ilişkin kararın gerekçesi açıklandı. Buna göre, “Atatürk’ün askerleriyiz” diyen teğmenlerin mezuniyet töreni sonrasında “kılıç çatması” bir disiplinsizlik olduğu gibi, “karşıtlık içeren protest bir eylem” anlamına da geliyormuş… Ayrıca toplumda ayrışmaya da sebep oluyormuş… 

-İnandırıcı oldu mu peki?

-Hayır

-Vicdanlara sığdı mı?

-Hayır 

-Bu ihraç kararının arkasında sizce kimler var?

-Biliyoruz da söyleyemeyiz…

-Peki, Kara Kuvvetleri Komutanlığı (K.K.K.) Yüksek Disiplin Kurulu  Y.D.K.) üyelerinin 4’e karşı 5 oy ile aldığı karar, başlı başına  toplumsal ayrışmanın kanıtı değil mi?

-Evet

Oy çokluğuyla alınan kararda, teğmenlerin, TSK’yı tartışılır hale getirerek, "Toplumda ayrışmaya sebep oldukları ve ordunun vatan millet Atatürk’e olan sevgisinden hiç şüphe duymayan millet nezdinde yıpranmasına neden oldukları" belirtiliyor. (**) Kararda ayrıca TSK’nın tartışılmasına neden olabilecek protest bir davranışın disiplinsizlik olarak kabul edileceğine dikkat çekilerek deniliyor ki:

-Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığı ifade eden -Mustafa Kemal’in askerleriyiz- sözünü, amacı dışında ve karşıtlık içeren protest bir eylemde kullanmak disiplinsizlik olacağı gibi sözün değerini de azaltan bir davranış olacaktır.

50 sayfayı bulan gerekçede daha neler var neler… Bence yukardaki satırlar, kararı alanların  yaşananlara bakış açısını açıklamaya yetiyor…

Kara Harp Okulundaki dev heykeli hiç gördünüz mü bilmem… “Atatürk ve Harbiyeli Anıtını.”

Prof. Dr. Tankut Öktem (*) imzası taşıyan heykelde bine yakın figür ince ince işlenirken, Atatürk hem rölyef olarak, hem de elinde kılıç, Türk askerine öncülük edişiyle yer alıyor. Bu görkemli heykeli 1992 yılında Amerikan Time Dergisi kapak yapmış, içindeki makalede, ta o yıllarda Türkiye’de laiklerle İslamcıların birbirleriyle kapışması irdelenmişti.

-Bunca yıl sonra bu kapışmayı kim kazanmakta sizce?

Aman yanıt vermeyin, o kapışmadan siz de nasibinizi alırsınız sonra…

Teğmenleri ve üç komutanı ordudan ihraç edenlerin gerekçesini okuyunca aklıma gelen şu oldu:

-Tankut Öktem bugün yaşasaydı acaba ona da “toplumu ayrıştırıyorsun, Atatürk’ü neden elinde kılıçla heykelleştirdin?” 

Diye dava açarlar mıydı? Diye düşündüm acı acı gülümsedim.

Aman bu dediğim kulaklarına gitmesin, bakarsınız heykelde Atatürk’ün elinde tuttuğu kılıcı bile sökmeye kalkarlar…


(*) https://www.sabancivakfi.org/tr/diger/ankara/ataturk-ve-harbiyeli-aniti

(**) https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/tegmenlerin-ihrac-kararinin-47-sayfalik-gerekcesi-ortaya-cikti-2296013


https://bennursunerel.blogspot.com'dan alınmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları

O meşum gün, Uğur Mumcu’nun katledilişi

Bir yandan ajansları izliyor, büroya ulaşan haberleri düzenleyip İstanbul’a geçiyor, bir yandan camdan dışarı bakarak, çevremizdeki hıncahınç dolu sokakları izliyordum. Sağanak yağmur altında, Selda Bağcan’ın “Uğurlar Olsun” diyen  o unutulmaz şarkısı çınlıyordu hoparlörlerde...

Semiramis Yağcıoğlu’ndan yeni kitap: Hep Eksik

Semiramis Yağcıoğlu, "Hep Eksik"te, pek çok yazarın dilinden ve yaşadıkları coğrafyadan yola çıkarak yas, melankoli ve suskunluk hallerini yeniden yorumlarken, ırk ayrımcılığından, tecavüz utancına, yoksulluğun acısından, yabancılaşmaya, evsiz barksız yaşamlara, göçmenliğin yaşattığı sıkıntılara ışık tutuyor

Selim İleri, Cumartesi Yalnızlığı

Ne çok şey öğrettin bize, ne çok yalnızlığa paydaş oldun… İyi ki gelip geçtin dünyamızdan...

"
"