11 Aralık 2014

Türkiye gelen Ezidi ve Kobaneli Kürtlere neden bakmıyor?

Kürt halkı soykırımdan kaçarak gelen bu insanlara tükenene kadar bakacak.

Geçenlerde televizyonda Başbakan Davutoğlu, Kobane’den gelen 200 bin insana baktıklarını söylüyordu. Bunu sık sık hükümet üyelerinden de duymaktayız. Maalesef bu yanlış bilgi kamuoyunda birçok insan tarafından da rahatlıkla kullanılıyor.

Ağustos’ta İŞİD’in saldırılarının başlamasıyla Türkiye’ye göç eden Ezidi ve Kobaneliler için oluşturulan kamplarda Eylül’den beri gönüllü yardım faaliyetlerinde çalışıyorum. İlk aylar can haliyle gelen insanlara Bölge belediyeleri ve halkı ile yardım ulaştırmaya çalışırken, Türkiye devletinin hazırlıklarını yaptığını ve biran önce bu insanlara yardım elini uzatacağını düşünüyordum. Ama o yardım bir türlü gelmedi!

Önce kamuoyundaki bilgi kirliliğini temizleyelim:

30-32 bin civarında Ezidi Türkiye’ye geldi, kimisi daha sonra geri döndü, şuan bu rakam 23.603 kişidir. (1) Bu 23 bin Ezidinin 20.603’ü  Diyarbakır, Bismil, Çınar, Dicle, Ergani, Silvan, Batman, Siirt, Şırnak, Cizre, Viranşehir, Mardin’de kurulan kamplarda kalıyor (2). 3000 kişi de Batman ve Midyat’taki eski Ezidi köylerinde ve İdil gibi bazı ilçelerde evlere yerleştirilmiş durumdalar. Tüm bu kamplar Bölge belediyeleri tarafından kuruldu, bu belediyeler tarafından yönetiliyor, ve kampların ihtiyaçları belediyeler tarafından karşılanıyor. Kamp dışında köyler ve evlerde misafir edilen  Ezidilere ise haftalık gıda ya da gıda alabilmeleri için “ticket” dağıtılıyor belediyeler tarafından. Bu 23 bin Ezidinin sadece 2840’ı Mardin’de AFAD tarafından 3 yıl önce Suriye’den gelen göçmenler için açılan kampta konaklıyorlar.

Kısaca devlet gelen 23.603 Ezidi’den sadece 2.840’ına bakıyor.

Şimdi de Kobane’den gelen göçmenlerle ilgili duruma bakalım:

Kobane’den gelen göçmen sayısı arada bir değişse de  180 bin civarında (3). Bu göçmenlerden 6.120’si Suruç’ta AFAD tarafından açılan kamplarda kalıyor (4). Geriye kalan yaklaşık 174 bin civarında Kobaneli Kürdün yaklaşık 10 bini Suruç Belediyesinin açtığı kamplarda, çoğunluğu ise Bölgenin farklı illerinde köyler ve evlerde misafir ediliyor. Bu insanlara belediye yardımları ev ve köylere taşıyor. Binlercesi de halen sokaklarda.

Yani  Türkiye devleti 200 bin Kobaneliye değil, sadece 6.120 Kobaneliye hizmet veriyor.

Uzun lafın kısası; IŞİD saldırılarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Ezidiler ve Kobaneli Kürtlere Türkiye devletinden çok, Bölge belediyeleri ve Bölge halkı bakıyor!

 

Nusaybin Kampı meselesi

 

Türkiye devleti bununla ilgili eleştiriler gelmeye başlayınca, Nusaybin’de Ezidiler için 17 bin kişilik kamp açmak istediğini ancak Bölge Belediyelerinin Ezidileri bu kampa yollamak istemediğini dillendirmeye başladı. Koca devlet, Ezidi göçünden yaklaşık 3 ay sonra Nusaybin’de bir kamp kurabildi. Ancak AFAD kamplarına kimse giremediği için kampın kapasitesini bilmiyoruz.  Belediyeler bu kampa Ezidileri yollayabileceklerini ancak kampın yönetiminde AFAD ile birlikte yer almak istediklerini belirttiler. AFAD bunu kabul etmedi.

Açıkçası Bölge belediyeleri oldukça zor durumdalar. Koordinasyon merkezinden aldığım bilgiye göre kamplarda bir günlük yemek maliyeti 1.5 milyon TL.yi buluyor, bu bazı belediyelerin bir haftalık bütçesine eşit. Birçok il ve ilçede kamplardan dolayı belediyeler hizmet veremez duruma geldiler.

Bu insanları devletin kampına yollamak öncelikle belediyeleri rahatlatacak bir durum.

Ancak Ezidiler Müslümanlara güvenmiyorlar. Türk devletini de kendilerini katleden IŞİD’in destekçisi olarak görüyorlar. Bu nedenle Belediye kamplarında kalan Ezidiler AFAD yani Türk devletinin kampına gitmek istemiyorlar. Bölge Belediyelerinin de yönetimde olması Ezidileri de rahatlatırdı. Ancak her zamanki gibi insani yardımın siyaset çekişmesi yapılması bunu engelliyor. Buna rağmen belediyeler Nusaybin’de yeni kurulan AFAD kampına Ezidileri yönlendirmeye çalıştılar.

Bu yazıyı yazdığım gün Nusaybin’de kurulan kampta kalan kişi sayısı 3300 idi. (5) Ancak Bölge kamplarından Nusaybin kampına giden Ezidi sayısı 325, dolayısıyla geri kalanlar kimdir, hangi grup göçmenlerdir kimse bilmiyor. Bunun nedeni de AFAD kamplarına dair dışarıya bilgilendirme yapılmaması, kampların sivil denetime açık olmaması, şeffaflık olmaması. Bu tarz sivil denetime kapalı kamplar göçmenlerde de ciddi rahatsızlık ve korku yaratıyor.

Kısacası devletin Bölgede sık sık dile getirdiği “biz Ezidilere bakmak istiyoruz, ama belediyeler izin vermiyor” söyleminin de bir tutarlılığı yok!

Eğer Türkiye bu insanları gerçekten desteklemek isteseydi en azından Belediyelerin kurduğu  kamplardaki soba, odun, gıda, çadır, ilaç, elektrik…vs. gibi temel ihtiyaçları karşılayabilirdi. Bugün birçok kampta akşamdan sabaha kadar elektrik bile yok. Onbinlerce insanın bu çadırlarda elektrikli sobalarla ısındığı, elektrikli ocaklarla yemek, çay, mama yaptığı  düşünülürse durumun vahameti anlaşılabilir. Ancak devlet belediyelerin yürüttüğü bu kamplara sırtını dönmüş durumda.

 

Türkiye bu insanlara neden bakmıyor?

 

Burada tekrar aynı soru akla geliyor: IŞİD saldırılarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Ezidiler ve Kobaneli Kürtlere Türkiye devleti neden bakmıyor?

İki neden olabileceğini düşünüyorum:

Birincisi, bu yoksul belediyeler bu insanlara bakarken iyice bitsin, tükensin, hizmet veremez duruma gelsin, sonunda insanlar onlara isyan etsin ve ben de bundan siyasi olarak nemalanayım düşüncesi olabilir.

İkinci nedeni de devletin Kürt ve Ezidi düşmanlığında aramak lazım. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın 2 yıl önce Elazığ Havaalanının açılışında sarf ettiği  şu sözleri unutmayalım:

“Sevgili Kürt kardeşim, bu terör örgütüne tepkini koy ki bölgede abad olmasın. Bu teröristlerin yeri belli. Bunlar Zerdüşt. Bunlar Yezidilikten bahsediyorlar. Bu tür ayinleri yapıyorlar. Biz Yezidi de olsa teröre bulaşmamışsa onlara yaklaşan bir zihniyeti taşıyoruz”

Ama benden söylemesi devlete, hesabı yanlış yapıyor!

Kürt halkı soykırımdan kaçarak gelen bu insanlara tükenene kadar bakacak.

Ancak katliamdan, kırımdan kaçıp ülkeye sığınmış olan insanlar arasında ayrım yaparak, bu insanları soğukla, açlıkla test etmek bu ülkenin yüzkarası olarak tarihe yazılacak!

Nurcan Baysal

08.12.2014, Diyarbakır

(1) Bu rakam 8.12.2014 tarihindeki rakamlardır. GABB Belediyeler Birliği verilerine göre 17.282 Ezidi Bölge belediyelerinin kamplarında, 2840 Ezidi Mardin AFAD kampında, 3000 Ezidi de kampların dışında köy ve evlerde kalmaktadır.

(2) Bu kamplardan bir kısmı boşaltılarak büyük kentlerde nispeten daha iyi durumdaki kamplara kaydırılıyor. Silopi kampı 10 gün önce kapatıldı, oradaki Ezidiler Şırnak kampına yerleştirildi, Cizre kampı da bu hafta boşaltılacak.

(3GABB Belediyeler Birliği “Kobane ve Şengal Halkı Kampları Sayılar ve İhtiyaçlar Raporu” na göre Kasım 2014 itibarı ile göç eden Kobaneli sayısı 184.332’dir. (sf.6)

 (4A.g.r.sf.6

(508.12.2014 tarihinde Nusaybin Belediyesinden alınan rakamdır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

KHK ve OHAL mağdurları anlatıyorlar

Yanımızdaki KHK/OHAL mağdurlarını dışlamayarak, bu karanlık günlerde onlarla dayanışarak ilk gül tohumlarını toprağa atabiliriz

Bextreş Nezarethanesi

Bir kez daha anladım ki yıkım ve savaşın tarihini yazanlara inat, bizler de dayanışmanın ve mücadelenin tarihini yazıyoruz...

Enfâl'in ruhu şimdi Afrin'de

Siz kirlisiniz biliyoruz ama hiç değilse yüzyıldır barışın adı olan zeytinin adını da kirletmeyin!