Sanal uzamda müzakere etme ve karar alma aracı olan Loomio'nun ortaya çıkış hikâyesi...
Son yıllarda farklı bölgeler ve ülkelerdeki toplumsal hareketlere baktığımızda hem otoriter yönetimlere karşı hareketlerin hem de neo-liberal kapitalizme karşı olanların ortak noktalarından birinin internet teknolojisinin kullanılması olduğunu görmekteyiz. Daha önceki bir yazıda Manuel Castells’in internet ve mobil iletişimin toplumsal hareketlerin ağ oluşturmasında merkezi bir öneme sahip olduğu görüşünden ayrıntılı bir biçimde söz etmiştik.
Toplumsal hareketlerde internetin katılım, iletişim, demokratik tartışma ve karar alma süreçlerinde nasıl daha aktif kullanılabileceği sadece bir kuramsal tartışmanın konusu olmakla kalmayıp son yıllarda çeşitli platformlarda yoğun bir biçimde tartışılıyor. Eylemcilerin akıllı cep telefonlarını bu süreçlerde kullanmasından hareketle etkili uygulamalar geliştirilmeye çalışılıyor. Bunlardan birisi de Loomio. Sanal uzamda müzakere etme ve karar alma aracı olarak geliştirilen Loomio, 2011 yılında Yeni Zelanda’daki Occupy Wall Street hareketindeki eksiklikleri gören Benjamin Knight ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş. Bir toplantıda beş saat boyunca bulunma zorunluluğu pek çok kişinin Occupy hareketine istediği gibi katılamamasına neden olmuş. Bu da 2011 yılında Yeni Zelanda’nın Wellington kentinde Occupy hareketine destek verip meydana çıktıklarında Knight ve arkadaşlarının aklına “acaba zaman ve uzak sınırlılıkları olmasa bir kaç yüz yerine bir kaç bin kişi katılmaz mıydı” sorusunu getirmiş. Şu anda 74 ülkede binlerce topluluk projesi ve aktivizm ağında kullanılmakta olan Loomio, 27 dile çevrilmiş ve binden fazla çalışma grubunda kullanılmış.
2015 yılının Ocak ayında benim de üyesi olduğum Transifex sisteminde gönüllülük esasına dayanan bir çevirmen ekibi ile Loomio’nun Türkçe’ye çevirisini tamamladık. Şimdi bu uygulamanın kullanıma hazır hale getirilmesi üzerinde çalışılıyor (aynı sistemde yer alan bir başka Türkçe çeviri olan Veri Gazeteciliği El Kitabı da bitmek üzere).
Bu videoda Benjamin Knight şunu soruyor: ‘Eğer biz gittikçe daha akıllı oluyorsak neden en büyük kurumlarımız daha aptallaşıyor?’
Loomio uygulaması ile istediğiniz müzakere konusunu önerebiliyor ve oy verebiliyorsunuz. Oy sonuçlarını da anında bir grafik üzerinde görebiliyorsunuz. Oylar evet, hayır ya da kararsız şeklinde olabileceği gibi öneriye güçlü bir itirazınızın olduğunda bir seçenekle bunu da dillendirebiliyorsunuz. Uygulama, sadece oy vermeye sınırlı değil, bunu aynı zamanda müzakereye de açabiliyorsunuz: zaten ekranın yarısı tartışmaya yarısı da oy vermeye ayrılmış. Mühendislik ve bilgisayar programcılığını da içeren farklı alanlardan 12 kişinin katkılarıyla üretilen Loomio’dan Ben Knight ve Mary Jo Kaplan’la gerçekleştirdiğimiz söyleşide Knight, özellikle aynı kentte olmayan ve yüz yüze tartışma olanağı bulamayan sivil toplum ağları için bu aracın öneminden söz etti. Knight, Yeni Zelanda’da, bakanlıklar, yerel yönetimler vb. resmi kurumların farklı perspektiflerinin hesaba katılmasının önemini de kavrayarak, üyelerini ortak karar alma sürecine daha demokratik olarak katmanın yollarını aradıklarını ve Loomio’yu bu amaçla kullandıklarını belirtti. Ona göre, özellikle daha az hiyerarşik ve belli bir amaç etrafında toplanmış grupların müzakere ve karar alma süreçlerinde programın başarıya ulaşması daha da mümkün. Loomio kitlesel fonlamaya (crowdfunding) dayanmakta ve çalışanlarına düşük düzeyde de olsa bir ücret ödeyebilmiş. Sivil toplum kuruluşları için program ücretsiz ama şirketler ve belediyeler gibi olanakları olan kurumlardan belirli bir ücret alınıyor.Aşağıda Loomio’dan Ben Knight (BK) ve Mary Jo Kaplan’la (MJK) Cambridge, Massachusetts’de Kasım ayında yüz yüze yaptığımız söyleşiden bir bölüm var.
Loomio bu kadar çok dile tercüme edilmiş ilk uygulama bildiğim kadarıyla. Doğru mu bu?
BK: Emin değilim, başka da olabilir. Topluluklar dünyanın her yerinden çeviri için bir araya geliyor. En inanılmaz yanı da bu.
Bununla diğer araçlar arasındaki fark nedir?
BK: Sanıyorum başlangıç noktamız ana farklılığımız; küresel tek bir araç olmaktansa yerele göre kullanılabilmesi. Belli bir amaç için bir araya gelen görece küçük grupların olması.
Ne kadar büyük olabilir gruplar?
BK: 4-5 kişiden 500-600 kişiye kadar sayıları değişen gruplar kullandı. Bundan çok olursa nasıl çalışacağını gerçekten bilmiyoruz.
Eğer çok büyük bir kuruluştan söz ediyorsak aralarında küçük alt çalışma grupları da kurabilirler değil mi?
MJK: Evet evet. Alt grup çalışılacak meseleye göre ya da coğrafyaya göre değişiklik gösterebilir doğal olarak, nasıl örgütlenmek gerekiyorsa.
Duyduğuma göre, internet bağlantısı yerine sadece SMS ile çalışan yeni versiyonunu geliştirmeye çalışıyormuşsunuz. Bu ne zaman gerçekleşecek?
BK: Bu uzun vadeli olarak çalıştığımız bir konu. Keşke daha önce olsa. Şu anda bir SMS mühendisimiz yok. Cep telefonuyla uyumlu geliştirmek amacımız ama. Önümüzdeki bir kaç ay içinde gerçekleşmesi zor gibi.
Ama mesajlaşma dışında yeni versiyonu çok yakında bitiyor değil mi?
BK: Evet evet.
Daha mı kolay olacak kullanımı, daha mı verimli? Türkçe çeviri de bize bağlı sanırım. Daha çabuk bitirip kullanmaya başlayabiliriz (Not: Geçen ay bitti).
BK: Elbette. İspanya ve Yunanistan'daki çeviriler çok iyi oldu. Videoları ve yardım dosyalarını da çevirdiler.
Bu uygulamayı sağcı, ayrımcılık yapan gruplar vb. türden politik olarak benimsemediğimiz gruplar da kullanabilir değil mi? Böyle bir şey oldu mu?
BK: Hayır ama olabilir.
MJK: Değerler bölümümüz var zaten.
Onu okuduktan sonra başvurmayacaklarını mı umalım?
MJK: Kesinlikle. Hiç sağcı grup görmedik. Zaten tüm amaç, içerme ve katılım. Perspektiflerin çeşitliliği. Ve bunlar da pek sağ kanata cazip gelmiyor haliyle (gülerek).
İyi o zaman (gülerek).
Loomio yöneticileri, Türkiye'ye gelip sivil toplum kuruluşlarıyla atölye çalışmalarına katılma ve diğer Avrupalı sivil toplum kuruluşlarıyla Türkiye’dekilerin işbirliğinin artmasına katkıda bulunmaya istekli olduklarını belirttiler; olası toplantı organizasyonları için görüşmeler hala devam ediyor. Teknoloji bir yandan savaşta, gözetimde, tüketimde ve ırkçılık vb. türdeki ideolojilerin daha çok dolaşıma girmesinde kullanılıyor. Diğer yandan daha adil bir dünya tasavvuru olanların barış, eşitlik ve hak arama mücadelesine katkıda bulunabilme potansiyeline de sahip. Türkiye gibi egemenlerin demokrasiyi ağırlıkla seçimlerde oy kullanmaya indirgemek istediği yerler için de cazip bir fırsat sunuyor Loomio: Öncesinde müzakerenin yapıldığı bir oylama. Kullanılması dileğiyle!
Hrant Dink anısına Harvard Üniversitesi’ndeki Barış ve Adalet ders dizisi “1. Dünya Savaşı’nın İyileşmeyen Yaraları: Ermenistan, Kürdistan ve Filistin” dersiyle başladı.