04 Eylül 2015

Türkiye’nin KKTC’de yaptığı en büyük hata

Türkiye’nin Kıbrıs Türkünün refahında oynadığı rolü görmemek nankörlüğün dik alasıdır, ama...

KKTC kazandığından çok para harcıyor.

KKTC’de üretim ile kişi başına düşen gelirler orantılı değil.

Üretim düşük, gelir yüksektir.

Kıbrıslı Türkler evlerine ürettikleri değer kadar para götürselerdi bu kadar rahat bir hayat yaşayamazlardı. 

- KKTC’de bugün adam başına düşen gelir 15,000 dolardır. (Türkiye’de 10,000 dolar, Rum tarafında 22,000 dolar)

- Bu gelirin ana kaynağı üretim değildir. Rumlardan Türkiye eli ile Kıbrıslı Türklere geçen milyarlarca dolar değerindeki Rum emlakının getirileri ve 40 yıldır Ankara’nın akıttığı milyarlarca dolarlık yardımdır.

- KKTC kişi başına düşen gelir açısından orta gelirli devletler arasında yer almaktadır. Ama iş yapma ortamı, eğitim, şeffaflık ve hesap verebilirlik, devlet kurumlarının kalitesi gibi konularda üçüncü dünya devletleri arasında yer alıyor. Bazı alanlarda Bangladeş’ten bile geridir.

- Bu iki sonuç arasındaki bariz fark ekonominin yapısal sorunları olduğunu ve hükümetler tarafından gerekli reformlar yapılmadığı için KKTC’nin potansiyelini yeterince kullanamadığını gösteriyor.

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Mayıs, 2015’teki Ankara ziyaretinden...

Özetle: 

Gelirin yüksek olmasının temel nedeni Türkiye’nin bonkörlüğüdür.

Türkiye, Kıbrıslı Türkler sefil bir hayat sürmesinler diye en muhtaç zamanlarında bile adaya cömertçe para yolladı. Bütçe açıklarını kapattı. Yatırım harcamalarının tamamını üstlendi. Savunma bütçesini ödedi. Burada ameliyat olamayacakların yurt dışında tedavisini bile karşıladı.

Türkiye’nin Kıbrıs Türkünün refahında oynadığı rolü görmemek nankörlüğün dik alası olmak dışında saflıktır.

Sayıları az olmayan Türkiye düşmanları “TC parasını da, askerini de alıp gitsin,” diyor. Bu “Güneş kaybolsun, biz kendi imkânlarımızla ısınırız,” demek kadar mantıksızdır.

Resmi istatistiklere göre, Türkiye’nin geçen on yılda KKTC’ye yaptığı yardım beş milyar dolar civarındadır. Aynı dönemde KKTC’nin toplam ihracat geliri 890 milyon dolar idi. Sadece bu iki rakam TC yardımlarının Kıbrıslı Türklerin refahında ne kadar yaşamsal olduğunu kanıtlamaya yeter.

Ama siyasiler ve sendikacılar arasında bunu görmek isteyen azdır.

KKTC’de 1974’ten bu yana yoğun bir Türkiye aleyhtarı propaganda yürütmektedirler. Bu propagandanın gerçek amacı, partilerin refahı artırmak için hiçbir şey yapmadıklarını gizlemektir.

Kıbrıs’taki siyasi düzenin ana amacı rant hortumlamak ve dağıtmaktır.

KKTC’yi idare edenler, Türkiye’de hazır tutulan kaynakları alıp kullanmak için proje yapmaktan bile acizdirler.

O kadar ki geçen yıl bazı reformlar yapılsaydı Türkiye’den alınabilecek  446 milyon lira alınamadı. Bu miktar küçük görülebilir ama geçen yıl Türkiye’nin KKTC’ye ayırdığı toplam tahsisatın üçte biriydi.

Kıbrıs Elektrik Kurumu’nun Girne’ye zehir saçan santralına filtre takılamamasının nedeni, yetkililerin yıllardır proje hazırlayıp TC yardım heyetine sunamamasıdır.

Ama Türkiye de suçludur. KKTC’deki rezil oyun, Ankara’nın sağladığı paraların kurduğu sahnede oynanıyor.

Türkiye’nin suçu parayı verip nasıl harcandığını kontrol etmemesi, Kıbrıslıları rasyonel çalışan bir siyasi ve ekonomik düzen kurmaya özendirmemesidir.

Kıbrıslıların içinde yaşadıkları kokuşmuş düzeni kendiliklerinden değiştirmeyecekleri açıktır. Değiştirme niyetleri olsaydı, geçtiğimiz 40 yılda değiştirirlerdi. Ama değiştirmediler ve hiçbir siyasi partide reform isteği yok.

Türkiye baba para yağdırmaya devam ettikçe de olmayacak.


Yarın: KKTC’nin geri kalmışlığının nedenleri

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor

"
"