Anastasiades’in Rumların kırk yıldır savunduğu güçlü federasyon tezinden vazgeçerek çözüm için gevşek federasyon veya konfederasyonu önermesi, adanın her iki tarafında da şaşkınlık yarattı.
Ne olmuştu da Rum lider birdenbire fikir değiştirmişti?
Bu sorunun cevabı bence çok basit:
Akıncı ile iki yıl masada cebelleştikten sonra anladı ki görüşmelere konu olan güçlü federasyon, ulaşılması imkânsız bir amaçtır.
Bu düşünce, tarafların birbirlerinden karşılanması mümkün olmayan taleplerde bulunmalarına neden olmaktadır. Bir mucize olup da üzerinde anlaşmaya varılsa bile kısa zamanda çökecektir. Zira içerdiği mekanizmalar pratikte uygulanamayacak kadar karmaşıktır.
Anastasiades, görüşmeleri yakından izleyen realist herkesin bildiği gibi bu sonuca varmakta yüzde yüz haklıdır
Birbiriyle çalışma deneyimi ve ortak vizyonu olmayan, uzlaşma refleksleri zayıf, hatta birbirinin dilini unutmuş iki toplum bunu yürütemeyecektir.
Anastasiades, görüşmeleri yakından izleyen realist herkesin bildiği gibi bu sonuca varmakta yüzde yüz haklıdır. İmkânsızda ısrar etmenin bir anlamı yoktur, çünkü.
Aslında, şaşırtıcı olan Rum liderin tutum değiştirmesi değil, başkalarının neden onun gördüklerini göremediğidir. Örneğin Mustafa Akıncı’nın.
Ölümünden kısa bir süre önce Makarios tarafından ortaya atılan Federasyon formülünün her iki toplumda da güçlü ve tutucu taraftarları var.
İki büyük parti, Rum tarafında komünist AKEL, Türk tarafında solcu CTP, bu cephenin başını çekiyorlar. Bunlar için güçlü federasyon neredeyse bir din hâline geldi.
AKEL ile CTP güçlü bir merkezi yönetimin yeni bir Kıbrıs halkı yaratacağını umuyor. Ama böyle bir halk yoktur ve (maalesef) olmayacak.
Dostum Andız’ın dediği gibi “Kıbrıslı mezarlığı var mı? Yok. Türk ve Rum mezarlığı var.”
Bu konuda milliyetçiler ve aşırı sağcılar, AKEL ve CTP’den de radikaldirler.
Yani, güçlü merkezi hükûmet duasının amincileri çoğunluktadır. Özellikle adanın Güney’inde.
Ama, işte, olmuyor. Olamadığı için.
Olamıyorsa ısrar etmenin anlamı ne?
Anastasiades doğru yoldadır. Bu yol adada yan yana iki AB ülkesine varır ki tek kalıcı çözüm de odur
Ne yazık ki rasyonellikten uzak, geçmişe tutsak kişilerin çoğunlukta olduğu bir adada yaşıyoruz.
Kırk dört yıl, kırk dört bin defa görüşülüp sonuca bağlanmayan bir işin çözüme ulaşmasının imkânsız olduğunu kavramak bu kadar zor mu?
Anastasiades doğru yoldadır. Bu yol adada yan yana iki AB ülkesine varır ki tek kalıcı çözüm de odur. Ankara’nın gönlündeki çözüm de budur.
Adada kalıcı barış isteyen herkesin Rum lidere destek olması gerek.
Akıncı’nın Rum mevkidaşına herkesten önce arka çıkan kişi olmaması da hayret vericidir.