17 Mart 2016

İktidarın özür dileyicileri

Bu hükümetin iki başı ama yarım aklı vardır

Eski Yunancada ἀπολογία kelimesi - aboloğiya okunur – “bir konuyu sözlü olarak savunmak anlamına” gelir.

Kelime, ilk olarak, milattan sonra Birinci Yüzyıl’da inançlarını savunan Hristiyan yazarları tarif etmek için kullanıldı.

Zaman geçti. Sözcük “özür dilemek” anlamını kazandı ve olumsuz bir karaktere büründü. “Özür dileyiciler,” anlamına gelmeye başladı.

Anglo Sakson siyasi söz dağarcığında, “özür dileyiciler,” çoğu zaman, “baskıcı bir rejimi yazılı veya sözlü olarak savunan kişiler”i anlatır.

Bunlardan AKP’de tabur tabur var. Bir gelişme oldu mu hemen ortaya çıkıyorlar, rejimi ve rejimin patronlarını hararetle savunmaya başlıyorlar. Olayın objektif analizini yapmıyorlar veya yapamıyorlar. Ne olmuş, ne söylenmiş olursa olsun rejim haklı, karşısındakiler haksızdır.

Güvenlikten pek anlamayan güvenlik uzmanları, Türk büyüğü  havasında köşe yazarları, sığ profesörler, din fanatikleri, neredeyse ambulanslar Kızılay’a varmadan ekranları doldurdular.Geçen Pazar gecesi ekranlar bunlarla doluydu. Güvenlikten pek anlamayan güvenlik uzmanları, Türk büyüğü havasında köşe yazarları, sığ profesörler, din fanatikleri, neredeyse ambulanslar Kızılay’a varmadan ekranları doldurdular.

Başkasının çektiği acıya katlanmak kolaydır derler. İçlerinden biri halka teröre alışma telkininde bile bulundu.

AKP’nin özür dileyicileri iktidara iyilik yaptıklarını sanıyorlar. Bir anlamda yapıyorlar da belki. İktidarı teröre karşı olduğundan güçlü göstererek, dış politikadaki feci yanlışları başarı  olarak tarif ederek, Türkiye’ye karşı uluslararası bir komplo olduğu masalını vurgulayarak, AKP’ye koşulsuz bağlı olan çoğunluğun yüreğine su serpiyorlar.

Ama gerçekte yaptıkları hem kendilerini, hem rejimin kodamanlarını, hem de halkı kandırmaktır.

Yalanın ve palavranın hükümranlığı uzun sürmez. Sonunda gidişata gerçekler hakim olur.

Milyarder yatırımcı Warren Buffet’in başka bir bağlamda söylediği gibi, artık “Sular çekildi ve kimin  mayosuz suya girdiği ortaya çıktı.”

Gerçekler özür dileyicilerin anlattıklarından çok başkadır:

Devletlere ve çok uluslu şirketlere güvenlik konusunda danışmanlık yapan Soufan Grubu’na göre:

  •  “Türkiye daha çok terör saldırısına hedef olacak."
     
  •  “Türkiye, terör tehdidini, daha büyük çatışmalara yol açmasını engelleyecek biçimde önlemeye aciz görünmektedir.”
     
  • “Türkiye dahil, bölgedeki ülkelerin çoğu göründüklerinden veya var sayıldıklarından daha zayıf ve istikrarsızdırlar.”

AKP rejimi terörü önleyemez çünkü asayişsizliğin kronikleşmesinin en büyük nedeni yaptığı hatalardır.

Türkiye beş yıl öncesine dönmeli ve Suriye’deki rejimi devirme çabalarından başlayarak yaptığı bütün hataları tamir etmeye çalışmalıdır. Suriye’deki Esad karşıtlarına yardımı kesmelidir. Sünni dış politikayı terk edip Bağdat hükümetiyle barışmalıdır. İran’la köprüleri tamir etmelidir. Rusya’dan özür dilemeli, yeniden dostluğunu kazanmaya çalışmalıdır. Kürtlere barış sürecini yeniden başlatmalıdır.

Ama bunların hiçbir olmayacak çünkü bu hükümetin iki başı ama yarım aklı vardır.

Seçenek ise basittir:

Ya bunlar gidecek, ya Türkiye gidecek.

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor

"
"