12 Ocak 2017

Gezici araştırması: Halk başkanlık sistemine karşı

Sorun Erdoğan’ın güçsüz olması değil, aşırı yetkiye sahip olması, gücünü çoğu zaman keyfi ve kontrolsüz kullanmasıdır

Türkiye’de ağır aksak yürüyen demokrasiyi, morga yollayacak olan anayasa değişikliği Meclis’ten geçeceğe benziyor.

Geçince, halk referandumda cenaze namazına davet edilecek.

Bu davete icabet edecek mi ve yüzde kaç oranında öldürme işlemini onaylayacak?

Bu sorunun değişik cevapları var.

Gezici Araştırma Merkezi’nin bulgularına göre, halkın yaklaşık yüzde 57- 59’u başkanlık sistemini desteklemiyor.

Desteklemeyenlerin çoğunluğu, olası bir seçimde CHP, MHP ve HDP’ye oy vermek isteyenlerdir.  

Ama aralarında AKP’liler de var . AKP’ye oy vermek isteyenlerin yaklaşık yüzde 20’si de başkanlık sistemini istemiyor.

Başkanlık sistemine hayır diyenlerin partilere göre dağılımı, yüzde olarak şöyle:

·     AKP 20,5

·     MHP 64,2

·     CHP 93,7

·     HDP 95,3.

Gezici’nin araştırmasında 36 yaş altı seçmenin başkanlık sisteminin gelmesini istemesi, abilerine göre çok daha düşüktür.

Başkanlık sistemi konusunda kararsız olanların çoğunluğunu 36 yaş üstü seçmen oluşturuyor.

Araştırmaya göre, güvenlik problemlerinin, terör saldırılarının halkın kaygılarını arttırdığı görülüyor.

Ama gene de yüzde 74, Erdoğan’ın güvenlik politikalarını destekliyor.

Olağanüstü halin devamına destek yüzde 70’in üstünde.

Yüzde 68, yaşanan ekonomik sıkıntının sorumlusu olarak dış mihraklar ve terör örgütlerini sorumlu tutuyor.

Araştırmaya katılanlar, Cumhurbaşkanlığı’nın statüsünün değiştirilmesine neden karşı oldukları sorulduğunda, önem sırasına göre şu üç cevabı vermiş:

·     Bölünürüz,

·     Diktatörlük gelir,

·     Rejim endişesi.

Araştırma şirketlerinin öngörüleri yanlış çıkabilir. Son yıllarda, Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinden İngiltere’nin Avrupa Birliği referandumuna kadar bunun birçok dramatik örneğini gördük.

AKP’nin önde gelen vekillerinden Burhan Kuzu’nun elinde bahsettiğim araştırmanın tersini gösteren sonuçlar var.

Kuzu’ya göre halkın değişikliğe desteği artmakta.

Kuzu, Yeni Akit gazetesine verdiği demeçte “Elimizdeki anketlerde durum 55-56 civarındaydı. En son yaptığımız ankette ise yüzde 61 civarında bir destek söz konusu” dedi.

Kuzu, bu sonuçları hangi şirket veya şirketlerin yaptığını da, zamanını da açıklamadı.

Taraf olduğu için Kuzu’ya değil, yukarıda bahsettiğim bulguya inanmayı tercih ediyorum.

Çünkü, Gezici Araştırma’nın bulgularını daha inanılır,  Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma daha uygun buluyorum.

Her şeyin kötü gitmeye başladığı bir dönemden geçiliyor.

Liste uzun:

Terör azıp norm haline geldi. Ekonomi kötüye gidiyor, işsizlik, özellikle genç işsizliği artıyor.

Suriye’de, güvenlik uzmanı Metin Gürcan’ın sözleriyle “kısıtlı harekattan topyekûn savaşa” doğru bir gidiş var.

Dış politikada Türkiye’yi geleneksel dostlarından uzaklaştıran gelişmeler devam ediyor.

Halkın çoğunluğunun, bütün bunların sorumlusu olan bir partinin liderine daha fazla otorite vermek istememesinden daha doğal bir şey olamaz.

Hangi araştırmaların doğru olduğunu zamanın akışı içinde herkes öğrenecek.

Erdoğan’ın seçmeni ikna etme, siyahı beyaz gösterme yeteneği olağanüstüdür. Halkın neredeyse yüzde yetmişinin ekonomik sorunların nedeni olarak dış mihraklar ve terör örgütlerini görmesi, onun bu konudaki dehasının birçok örneğinden biridir.

Oylar bazı şeyleri değiştirir, bazılarını değiştirmez:

Türkiye’nin kendini kaptırdığı endişe verici girdabın nedeni Erdoğan’ın yeterli güce sahip olmaması değildir. AKP’nin 2002’ den beri Meclis’te ezici bir çoğunluğu var. Cumhurbaşkanı, anayasal olsun olmasın, canı ne isterse onu yapıyor. Ne hükümetin, ne de onun önünde engel var.

Sorun Erdoğan’ın güçsüz olması değil, aşırı yetkiye sahip olması, gücünü çoğu zaman keyfi ve kontrolsüz kullanmasıdır.

Türkiye’nin başındaki büyük dertlerin tümü, bunun sonucudur.

Bedel ödeten ama ödemeyen, bu nedenle ödettiği bedeli artıran bir rejimin, Türk halkından talep ettiği son – ama en son değil – bedeldir başkanlık.

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor

"
"