Çırpındıklarını görüyorsunuz.
Amatörlüklerini de.
Dış politikada yaptıkları ölümcül hataları düzeltmek istiyorlar ama beceremiyorlar. Çünkü “Hata ettim, özür dilerim” demek için medeni cesaret gerek, bu da onlarda yok.
Bu işi bilmiyorlar da. Bilenlere de danışmıyorlar. Öğrenmeye hiç niyetleri yok.
Evcil gazetecilerin önünde Napolyon kesilerekyıkılmış köprüleri tamir edeceklerini sanıyorlar.
Yağma yok.
AKP’nin en tehlikeli özelliği dinciliği değildir. Cahilliğidir
Türkiye tarihinin hiçbir döneminde dış politika bu kadar kötü yürütülmedi. Bu kadar ülke çıkarlarına ters kurgulanmadı.
Dünyada hiçbir ülke Türkiye kadar ahmak nedenlerle dost ülkeleri “seri cinayet” stilinde kaybetmedi.
Sadece dost kaybetmedi. Prestij de kaybetti. Batıda kimse Erdoğan’ın yüzünü görmek istemiyor.
Bu bataklıktan çıkmanın yolu hataları kabul etmek, durumu düzeltme yönünde cesur adımlar atmaktır.
Rusya’dan özür dileyeceksin, düşen uçağın parasını ödeyeceksin ve öldürülen pilotların ailesini tazmin edeceksin. Çünkü, yaptığın işin o ağzından düşürmediğin ‘egemenlik’le alakası yok. Bunu sen de biliyorsun Ruslar da, bütün dünya da.
Rus uçağını iki nano TC toprağını girdi diye düşürmek, güllerini budarken eli senin arazine girdi diye komşunun kafasını kesmekten farksızdır.
Sen o uçağı senin desteklediğin cihatçıları bombalıyor diye, Putin’e “ders” vermek için düşürdün. Onun sana vereceği dersin ne kadar ağır olabileceğini hesaplamadan.
İsrail’le el sıkışmak için Gazze ablukasını kaldırma koşulunu unutacaksın. Çünkü İsrail için Gazze ablukası senin dostluğundan daha önemlidir.
Mısır konusunda "Halkın iradesine karşı yapılan her türlü girişim darbedir. Kabul etmiyoruz. Ancak bu iki ülke arasındaki ticari ilişkilere mani olmamalı" saçmalığını bırakacaksın.
Mısır’da kimin iktidarda olduğu ve oraya nasıl geldiği seni değil Mısırlıları ilgilendirir. Sana kimse söylemedi mi? Devletler devletlerle ilişki kurar, hükümetlerle değil.
Bütün bunları ve daha fazlasını yapmazsan, alırsın Binali Yıldırım’ın yaptığı gibi evcil gazetecilerini karşına, dış politika konusunda mırrr mırrr mırrr edersin, onlar da seni pohpohlayan yazılar yazarlar, sen de bir şey yaptım sanırsın.
Ama bataklıkta debelenmeye devam edersin.
Rusya ambargosu nedeniyle kaç üretici, kaç çiftçi, kaç kamyoncu ağlıyor? Kaç otel para kaybediyor? Kaç otel çalışanına yol verildi? Kaç müteahhit zor durumda?
Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da yapılan hataların ülkeyi uğrattığı zarar ne kadardır?
Cihatçılara kaç para harcadın ve harcamaktasın? Hangi defterlerde görünüyor bu hesap?
Körfez emirliklerini, Suudi Arabistan’ı bile darılttın. Orada Türk iş adamlarının dışlanmalarının faturası ne kadardır?
Cihatçılara kaç para harcadın ve harcamaktasın? Hangi defterlerde görünüyor bu hesap?
Mangalda toz bırakmıyorsun ama acınacak haldesin.
Er geç yaptığın hataların göçüğü altında kalacak, Soma’daki işçilerin ne hissettiğini anlayacaksın.
O zaman da “Mukadderat” diyecek misin bakalım.
*
Daha önce de yazmıştım: AKP’nin en tehlikeli özelliği dinciliği değildir. Cahilliğidir.