Hedefleri farklı olsa da puan kaybına tahammülü olmayan iki takımın mücadelesinde, Fenerbahçe Ankaragücü'nü Kadıköy'de konuk etti.
Jorge Jesus Ferdi'nin cezası, Altay'ın son dakika sakatlığı nedeniyle ikisi zorunlu olmak üzere son Karagümrük maçı on birinden tam beş farklı oyuncuyla başladı Ankaragücü karşılaşmasına. Son haftaların başarılı oyuncusu Emre Mor'u kulübede oturturken, Arda Güler'i onbire almıştı Jesus.
İlk yarı boyunca Fenerbahçe adına sahada kayda değer ne kadar pozisyon varsa hepsinde de Arda Güler vardı. Ankaragücü takımı ilk 45 dakika boyunca Fenerbahçe kalesinde etkili olabilecek bir pozisyon yaratamadı. Fenerbahçe'nin Szalai ve Samet'in vuruşlarında direkten dönen toplar Arda'nın köşe vuruşlarından geldi. Akan oyunda Ankaragücü kalesinde tehlike yaratan bütün pozisyonlarda yine Arda'nın imzası vardı.
Golsüz biten devrenin ardından ikinci yarıya başlarken Serdar Dursun'un yerine Pedro'yu hemen sonrasında da Rossi ile İsmail'in yerlerine Emre Mor ve Arao'yu aldı Jorge Jesus. Ama istediği tempoyu bir türlü yakalayamıyordu takımı ve beraberlik de hiç işine yaramıyordu. 78'de son kozlarını oynadı Jesus, Arda ile Zajc'ın yerlerine İrfan Can Kahveci ile Crespo'yu aldı. 81. dakikada Ankaragücü Ali Sowe ile öne geçti. Artık iş daha zordu. Bu sezon geriye düştüğü maçlarda en çok puan toplayan takım Fenerbahçe'ydi ama zaman çok azalmıştı. 87. dakikada İrfan Can'ın yaptırdığı penaltıyı gole çeviren Valencia ile önce beraberliği yakaladı, 90+6'da da İrfan Can'ın getirdiği topta Crespo'nun golü ile maçı 2-1 kazanarak haftayı kayıpsız tamamlamış oldu İstanbul'un Sarı Lacivertli Takımı.
Fenerbahçe sezonun ilk bölümündeki gibi oynamıyor. Ne temposu, ne coşkusu, ne de kalitesi sezon başındaki gibi. Kazanılan maçlarda bile takımda bir şeyler eksik. Neyin eksik olduğu ve çaresi Jesus'un işi. Ama lig maratonunun sonuna geldiğimiz bugünlerde taraftarın yoğunlaşacağı şey eksikler değil artılar. Fenerbahçe'nin Ankaragücü maçındaki artılarına gelecek olursak, skor ya da kalan süre ne kadar olursa olsun asla pes etmemesi ve geriye düşmeye isyan etmesi. Kupalar, Futbolcusuyla, teknik ekibiyle, yönetimiyle ve özellikle taraftarıyla birlik olarak kazanılıyor. Şimdi birlik olma zamanı.
