07 Aralık 2024

Derbinin favorisi olmaz

SüperLig’de deplasmanda 26 maç sonra mağlup olan Fenerbahçe şampiyonluk yarışında önemli bir yara aldı

Derbiler futbol bayramlarıdır ve Dolmabahçe’de bir bayram günü daha yaşadık. Maç öncesi takımların son durumları ve form grafiklerine bakıldığında, kâğıt üzerinde Fenerbahçe kazanmaya yakın olan taraf görüntüsündeydi. Ancak hepimizin de bildiği gibi derbilerin sonucunu kestirmek pek mümkün değildi. Üstelik derbilerde favorilerin kazanamadığı birçok örnek hafızalarda hâlâ tazeliğini korumakta.

Maç öncesi bir tarafta, her geçen gün uyumu ve form grafiği yükselen ve kıyasıya bir şampiyonluk yarışının içinde olan Jose Mourinho’nun Fenerbahçesi, diğer tarafta başkanı istifa etmiş, teknik direktörü ve futbolun kurmayları gönderilmiş, olağanüstü seçim kararı almış, ligde 5, Avrupa Ligi’yle birlikte 6 maçtır kazanamayan Beşiktaş vardı. Doğal olarak herkesin favorisi deplasmanda olmasına rağmen Sarı Lacivertli takımdı. Ancak unutmamak gerekir ki, böyle krizde olan büyük takımlar için derbiler aynı zamanda büyük bir şanstır.

Haftalardır kazanamayan ve büyük bir krizin içinde olan Siyah Beyazlı takım derbi galibiyetiyle, birden kötü giden her şeyi değiştirebilirdi. İşte bu durumda çıkılan derbide Jose Mourinho, son maç olan Gaziantep F.K. on birinde tam 5 değişiklik yapmıştı. Bu beş oyuncunun dördü Gaziantep F.K. maçında sonradan oyuna giren oyunculardı.

Sarı Lacivertliler karşılaşmaya, kalede Livakovic, savunma dörtlüsünde sağda Mert Müldür, solda Kostic, stoper tandeminde Samet, Djiku, önlerinde çift ön libero Fred ve Amrabat ikilisi, üçlü hücuma dönük orta sahanın kanatlarında Oğuz ve Sain-Maximin ortasında Tadic ve ileride de Dzeko on biriyle ve 4-2-3-1 dizilişiyle başladı.

İlk tehlikeli pozisyon, Salih’ten topu kapan Tadic’in pasına hareketlenen Saint-Maximin’den aldığı topu kaleye gönderen Dzeko ile Fenerbahçe’den geldi. Henüz 10 dakika dolmadan ikinci pozisyon yine Dzeko ile Sarı Lacivertlilerden geldi. Dzeko’nun usta işi aşırtması kaleci Mert’i geçti ama Emirhan topu çizgi üzerinden çıkartarak gole izin vermedi. Kalesinde ilk tehlikeli pozisyonu 29.dakikada gördü Fenerbahçe. Bu dakikada savunmanın arkasına hareketlenen Rafa Silva’nın vuruşunda Livakovic gole izin vermedi, dönen topu İmmobile kaleye gönderdi ama isabetli olmadı. Beş dakika sonra tehlikeli bir noktadan kazanılan serbest vuruşta Tadic direği geçemedi.

İlk yarının ilave süresi oynanırken kazanılan duran topta Djiku’nun kafa vuruşu direğin dibinden dışarı gidince devre golsüz eşitlikle tamamlandı. Her iki hoca da ilk 45 dakikadan memnun olacak ki, aynı on birlerle ikinci yarıya da başladı. İkinci devrenin hemen başında Saint-Maximin’in pasında topla mükemmel dönüp kendine pozisyon yaratan Dzeko’nun vuruşuyla yine ilk pozisyonu Fenerbahçe buldu.

Sarı Lacivertli takımın kalesine az adamla gelen Beşiktaş karşısında tempoyu yükseltmeden sakin bir oyun planıyla oynayan Fenerbahçe’de Mourinho ilk değişikliklerini 67. dakikada yaptı. Saint-Maximin ve Dzek’nun yerine Szymanski ve En-Nesyri’yi oyuna aldı. Tadic sağ kanata, Oğuz sol kanata, Szymanski En-Nesyri’nin arkasında 10 numara pozisyonuna geçti. Bu değişikliklerle Fenerbahçe’nin tempoyu arttırması ve pozisyonlar bulması beklenirken, 73’te Beşiktaş oyuna 3 dakika önce giren Oxlade-Chamberlain’in golüyle öne geçti 1-0.

Golle birlikte hesaplar değişti, her iki takımdan da oyuncu değişiklikleri geldi. Mourinho bütün kozlarını oynadı ve Mert, Fred ve Kostic’in yerine Osayi-Samuel, İrfan Can Kahveci ve Cenk’i oyuna aldı. Maçın gole kadar olan bölümünde Fenerbahçe kaliteli ayaklarıyla, düşük tempolu ama oyunu kontrol eden taraftı.

Gol ve değişikliklerle birlikte Beşiktaş’ın sahadaki etkinliği ve direnci artarken Fenerbahçe beklentilerin altında kaldı. Bütün bunlara rağmen golden sonra bile Sarı Lacivertliler skoru kendi lehine çevirebilecek pozisyonları buldu ama Tadic Mert’e En-Nesyri de direğe takıldı. SüperLig’de deplasmanda 26 maç sonra mağlup olan Fenerbahçe şampiyonluk yarışında önemli bir yara aldı. Bu karşılaşma bize derbilerde koşullar ne kadar farklı olursa olsun sonucu kestirmenin mümkün olmayacağını bir kez daha göstermiş oldu.

Melih Gümüşbıçak kimdir?

Melih Gümüşbıçak 10 Ağustos 1968'de Ankara'da doğdu. Ankara 50. Yıl Lisesi'nden mezun olduktan sonra iktisat ve siyasal bilgiler öğrenimi gördü.

Mesleğe başladığı TRT'de spor programları sundu, daha sonra Doğan Yayın Holding'e geçti. İzleyen dönemde Show TV'de "Televole" adlı spor magazin programını sundu.

Daha sonra Lig TV'ye geçen Gümüşbıçak, bu kanalda sunuculuk yaptı, ardından 360 kanalında spor programı hazırlayıp sundu. TRT'de Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarını ve çeşitli spor yayınlarını sunan Gümüşbıçak, T24'te ağırlıklı olarak Fenerbahçe maçlarını yorumlayacak.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Her seçim bir vazgeçiştir

Şu ana kadar alınan sonuçlar, özellikle de puan tablosunun ilk 6 sırasında yer alan takımlar karşısında galibiyet alınamaması, sezon başındaki Mourinho etkisini sıfırlamış durumda

Tamam ya da devam maçı

Ligde ve Avrupa Ligi’nde aldığı üst üste iki mağlubiyet sonrası, Başakşehir karşılaşması Fenerbahçe için tamam ya da devam maçıydı

Sarı lacivert yol ayrımı

Jose Mourinho’nun bundan sonra takımın oyun felsefesini taraftarın beklentisine ve Fenerbahçe’nin DNA’sına göre revize etmesi gerekiyor

"
"