Cumhurbaşkanı tatile çıktı... Hem dinleniyor hem de yeni döneme hazırlanıyormuş…
(Yeri gelmişken bir parantez açıp soralım; Cumhurbaşkanı'nın nerede tatil yaptığını yazmak yine gözaltı/tutuklama ve yargılama konusu olur mu? Savcılar suç sayar mı?)
Yeni dönem nasıl olacak? Siyasetin dili, siyasetin tarzı...Siyasetin derken Cumhurbaşkanı'nı kastediyorum...Belirleyici olan o çünkü…
Kutuplaştırıcı siyaset anlayışını sürdürecek mi, sürdürmeyecek mi?
Siyaset yorumcuları bugünlerde papatya falı açıyor; sürdürecek, sürdürmeyecek…
Neden mi?
Şu sebepten; bugüne kadar tüm seçimleri kutuplaştırıcı siyaset yöntemiyle kazandı ama 31 Mart seçimini bu politikası yüzünden kaybetti... Ötekileştirici dil bu defa muhalefete yaradı...Muhalefetin safları sıklaştı..
Bakalım aynı siyaset anlayışına devam mı diyecek yoksa noktayı koyup farklı bir çizgi mi izleyecek?
Siyaset yorumcularının çoğu Cumhurbaşkanı'nından yeni dönemde farklı bir dil ve yöntem beklemiyor... Bugüne kadar nasıl geldiyse öyle devam edecek diyorlar...
Ben farklı düşünüyorum... Siyaset dilinin biraz daha sertleşeceğini, kutuplaştırma politikasının daha da keskinleşeceğini, bizden olanlar olmayanlar ayrımının daha da derinleşeceğini öngörüyorum..
Neden mi böyle düşünüyorum?
Gerekçelerimi sıralayayım…
Birinci neden...Cumhurbaşkanı yerel seçimde ağır bir yenilgi aldı...Yerel seçim yarışında Cumhurbaşkanı gibi davranmadı...Hatta AKP Genel Başkanı gibi de davranmadı... Her ilde o ilin belediye başkan adayıymış gibi davrandı, kendini ortaya koyarak yarışa girdi...
İstanbul'da, Ankara'da, Adana'da, Mersin'de, Antalya'da, Diyarbakır'da... Hepsini saymayayım tüm illerde...Ama en kritik illeri, Türkiye'nin lokomatifi denilen illeri kaybetti... Bu ağır yenilgidir...
Cumhurbaşkanı o illeri boş bırakmayacaktır...Geri almak için o iller düzeyinde de siyaset yapacak...O iller de muhalefet partisi genel başkanı şapkasını takacak...Belediye başkanlarıyla polemiğe girecek…
Somut örnek... Cumhurbaşkanı tatil dönüşü AKP'nin belediye başkanlığı kazandığı illerde teşekkür mitingleri düzenleyecek... AKP'li olan belediyelere farklı baktığını, olmayanlara farklı bakacağını ilan etmiş olacak... Meşhur bizden olanlar, olmayanlar anlayışı...
Bu sebeple siyaset sertleşecek…
İkinci neden... Davutoğlu'nun bir koldan, Babacan'ın öteki koldan parti kurmaya soyunması, ağır eleştiriler yöneltmeleri Cumhurbaşkanı'nı bir hayli kızdırdı… Tabanını konsolide etmek için yeni partiyi itibarsızlaştırmak zorunda...
Ümmeti bölecekler demesi işaret fişeği...Boş çuval gibi devrilecekler söylemi öfkenin dışa vurumu... Belli, bu öfke yeni dönem siyasetine de yansıyacak...Davutoğlu ve Babacan'ın attığı her adım , verdikleri her demeç sert karşılık bulacak…
Bu sebeple siyaset sertleşecek…
Üçüncü neden... Cumhurbaşkanı AKP gömleğini çıkarmamakta kararlı...Bunu isteyenlere çok kızıyormuş...Parti genel başkanı gibi davrandığı sürece muhalefet partilerinin genel başkanlarıyla günlük polemiğe girmemesi kaçınılmaz...
Bu sebeple siyaset sertleşecek...
Seçim bitti hava yumuşayacak, diyenler hayal kırıklığına uğrayacak... Hava fırtına öncesi sessizlik!..