24 Mayıs 2021

Sayın Arınç bu düzen sizin eseriniz!

Arınç kendini hâlâ eski Türkiye'de zannediyor. Yeni Türkiye'de böyle işler olmaz. Saray'ın izni olmadan savcılar harekete geçmez, hakimler onay almadan karar vermez

Eski TBMM Başbakanı, eski Başbakan Yardımcısı, eski Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç medyanın halinden şikayet etmiş.

Aynen şöyle demiş; "Peker ne diyor? Namusu maaşı kadar olanlar diyor. Ne kadar acı bir şey. Düşünebiliyor musunuz? Hâlâ köşesinde bu konuyla ilgili yazı yazmayan insanlar var."

Şikayet etmeye hakkınız yok sayın Arınç.

Bu rejim...

Bu düzen...

Bu medya sizin eseriniz.

Davamız diye milleti kandırarak kurmaya çalıştığınız düzen aslında bu değil miydi?

Ülkenin başında tek kişi olacak, padişahlık gibi ülkeyi yönetecek, her söylediği kanun hükmünde sayılacak, ülke tek ses, tek nefes olacak. Medya iktidara hizmet edecek, iktidarın emrinde olacak, yargı kendini iktidarın parçası sayacak, parti devleti düzeni kurulacak, biat eden işadamlarına ihaleler verilecek, diğerleri yok sayılacak, oy veren seçmen ödüllendirilecek, muhalefet eden cezalandırılacak...

Sayın Arınç kurmak istediğiniz düzen bu değil miydi?

Başardınız işte… Buyurun tepe tepe kullanın.

Neden şikayet ediyorsunuz?

Yok efendim, bazı medya organları, bazı gazeteciler, bazı yazarlar devekuşu gibi kafasını kuma sokmuşmuş...

Yok efendim, amiral gemileri batmışmış. İyi ki sosyal medya varmış…

O amiral gemileri nasıl el değiştirdi? Kamu bankaları medyanın amiral gemileri el değiştirsin diye kredi vermedi mi?

Bu operasyonlar bugünler düşünülerek yapılmadı mı?

Milyar dolarlar bu uğurda harcanmadı mı?

Önümüzdeki seçimlerde de medyanın büyük çoğunluğu iktidarın propaganda makinesi gibi çalışmayacak mı?

Düzenin kilometre taşlarını döşeyenlerin başında gelen Arınç neden şikayet ediyor ki..

Efendim, savcılar harekete geçmeliymiş.

Hangi savcılar?!

Arınç kendini hâlâ eski Türkiye'de zannediyor. Yeni Türkiye'de böyle işler olmaz. Saray'ın izni olmadan savcılar harekete geçmez, hakimler onay almadan karar vermez.

Efendim, yargımızın ne kadar tarafsız ve bağımsız olduğunu göstermesi lazımmış!

Eski Türkiye'de kuvvetler ayrılığı vardı, eski Türkiye'de yargı bağımsızdı, eski Türkiye'de savcılar kimsenin iki dudağına bakmadan hareket ediyordu, yeni Türkiye'de kuvvetler birliği var.

Meclis Başkanı isterse araştırma komisyonu kurabilirmiş!

İster mi?

O araştırma komisyonu neyi araştıracak? Mafyanın siyasi ayağını mı? Mafya-siyaset- medya üçgenini mi? Mafya-siyaset-medya- polis-yargı beşgenini mi?

İşin böyle olacağı belliydi? Türkiye sıcak para üzerinden büyüdü? Üretmeden büyüdü, tüketerek büyüdü? Borç alarak yollar, köprüler, havaalanları yaptı?

Hem de gerçek maliyetinin beş katına, altı katına, on katına...

O kadar büyük paralar döndü ki tabii ki ister istemez işin içine yer altı dünyası da girecekti. Tabii ki onlar da nasiplenmeye kalkacaktı.

Sedat Peker'in videoları şaşırtmadı.

Medyanın büyük kısmının bu iddiaları yok sayması da şaşırtmadı.

Çünkü konuşan Türkiye diye yolan çıkanlar takiye yapıyordu, hedefleri biat eden Türkiye'ydi. Başaramadılar, milyar dolar yatırdılar ama teknolojideki değişimi hesap edemediler.

Teknolojiye yenildiler.

Ya 80'lerin Türkiyesi olsaydı? Kimsenin olan bitenden haberi olmazdı.

Baksanıza düzenin mimarlarından Arınç bile bereket ki sosyal medya var demiş!..

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.