25 Ekim 2019

Milli birliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde!

Ulaştırma Bakanı, milli birlik şemsiyesine sığınarak Haydarpaşa ihalesine tepki gösterenleri üstü kapalı olarak birlik ve beraberliği bozmakla suçluyor...

Barış Pınarı Harekâtı, Soçi mutabakatı, YPG/PKK militanlarının çekilmesi, 150 saat süre, 120 saat süre, güvenli bölge derken Haydarpaşa ve Sirkeci Garı gündemin arka sıralarına düştü.

Önemli bir gelişme var mı?

Yok, ihale yargıda... Ama üzerinde durmamız gereken çok önemli bir demeç var.

Daha doğrusu tehlikeli bir yaklaşım... Hafta bitmeden kaynayıp gitmeden ele almak istedim...

Konuyu kısaca hatırlatayım... TCDD iki gardaki kullanılmayan depoları kiralamak için ihaleye çıktı. Ticari amaçla kullanılmamasını da şart koştu.

İstanbul Belediyesi talip oldu. 100 bin lira kira bedeli biçti. Hazerfen aldı danışmanlık firması da ihaleye girdi o da 300 bin lira önerdi.

Buraya kadar her şey normal...

Bundan sonrası şaibeli... İhale komisyonu pazarlık usulü görüşmeye İBB’yi çağırmadı, 10 bin lira sermaye ile kurulan Hazerfen firmasının sahibini çağırdı. Ayda 350 bin liraya kiraladığını açıkladı.

Neden çağrılmamış?

Belediye başvurusuna müştereken ve müteselsilen yazmamışmış da ondan.

Ne yazmış?

Türkçesini yazmış. Ortaklaşa ve birlikte.

İBB yargıya gitti, ‘Garı kaptırmamak’ için insanlar protesto etti... Sivil toplumun sesi yükseldi.

Gözler Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na çevrildi. TCDD ona bağlı. Bir şeyler söylemesi gerekirdi.

Söyledi de... Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde,

İstanbul Belediye Başkanı’nın halkı galeyana getirmeye çalıştığını söyledi.

İtirazım bu söze... Tehlikeli bulduğum bu yaklaşım.

Çünkü Bakan resmen susun diyor.

Milli birlik şemsiyesine sığınarak ihaleye tepki gösterenleri üstü kapalı olarak birlik ve beraberliği bozmakla suçluyor...

Bu bakıştan bu yaklaşımdan demokrasi çıkmaz.

Otoriter, totaliter yönetim çıkar.

Başka örnek vereyim... CHP Lideri Kılıçdaroğlu Trump’ın mektubuna sert tepki gösterilmemesini eleştirdi, 15 Temmuz şehitleri ve gazileri için toplanan 100 milyon doların nereye harcandığını sordu.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ünal’ın cevabı farklı değildi. PKK ile 40 yıl süren mücadelenin sonuna yaklaşırken bunları dile getirmesi yanlışmış.

Yani PKK ile mücadele var susun diyor...

Tehlikeli gidişin ayak seslerini duyuyorum... İktidar konulara böyle yaklaşmaya başlarsa vay halimize...

Tank palet fabrikasını neden Katarlılara verdiniz?

Milli birlik ve beraberliği ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde...

Deprem için topladığınız paraları nereye harcadınız?

PKK ile mücadele varken bunları sormak ayıp.,

Varlık Fonu, İstanbul Finans Merkezi’nde yarım kalan binaları satın alarak kimleri kurtardı?

Dış güçlerin ekonomimize saldırısı varken bunu gündeme getirmek maksatlıdır...

Söylem böyle uzar gider.

Ülke konuşamaz hale gelir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.

"
"