29 Nisan 2019

Mazbatayı Binali Yıldırım’a vermenin yolunu arıyorlar

Yeni rejim Türkiye’ye ağır geldi… Yeni rejimi Türkiye taşıyamıyor...

Sandığa gideli neredeyse bir ay oldu, Yüksek Seçim Kurulu hâlâ karar veremedi... İstanbul İl Seçim Kurulu mazbatayı verdi ama YSK son noktayı koymadı…

Yeni gerekçelerle yaratarak soruşturmayı derinleştirdiği izlenimi vermek istiyor…

Meseleyi ıcığına cıcığına kadar incelediği algısı yaratmak istiyor...

Aslında işi yokuşa sürüyor... Zamana yayıyor...

Demiri soğutuyor...

Mazbatayı Binali Yıldırım’a vermenin yolunu arıyor!..

Binali Yıldırım on bin değil, beş bin değil, bin değil, yüz değil, on oy farkla bile kazansaydı YSK noktayı koymuştu... Bütün itirazları anında reddetmişti…

Böyle bir durum ortaya çıksaydı, YSK’dan önce iktidar kanadı sonucu ilan ederdi (referandumda olduğu gibi…) Yine atı alan Üsküdar’ı geçti derlerdi...

***

Mazbatayı Yıldırım’a mı vermek istiyorlar?

Daha neler, yok artık daha neler demeyin… Bu olasılık yazılıp çizilmeye başlandı... Bir ihtimal daha var diye dillendiriliyor…

Gerekçeleri de şöyle...

BİR: Yeniden seçim olursa kızgın demir kor haline gelirmiş…

İKİ: Ekonomiye faturası ağır olurmuş...

ÜÇ: Toplum gerildikçe gerilirmiş...

DÖRT: Yeniden seçim ülkeye ağır gelirmiş…

YSK mazbatayı İmamoğlu’ndan alıp Yıldırım’a verirse sorun çözülürmüş… Ne yeniden seçim yapılmasının yaratacağı gerginlik kalırmış, ne de dolar alır başını gidermiş…

O halde...

Yeniden seçim yerine mazbatayı Binali Yıldırım’a vermek ülkenin selameti açısından doğrusuymuş...

Yeni senaryo bu...

***

Peki, İmamoğlu’yla devam etsek.. İstanbul’u beş yıl o yönetse…

Olmaz!..

YSK İmamoğlu’nun kazandığını onaylasa bile olmaz!.. İstanbul Türkiye demekse CHP’nin eline bırakılmaz!..

Zirvenin bakışı bu…

İktidar, İstanbul’u İmamoğlu’nun yönetmesine izin vermeyeceğini ima etti...

Nasıl mı?

Belediye başkan vekillikleri biz de diyorlar... Belediye Meclis’inde çoğunluk bize diyorlar... Encümen belirleme yöntemini değiştireceklerini söylüyorlar... Mevcut durumun anti demokratik olduğunu iddia ediyorlar… (Düne kadar böyle bir sorun yoktu, İstanbul’u CHP kazandığı için artık var... Eli kulağında iktidar yanlısı yazarlar bu konuya el atıp Türkiye’nin bir numaralı meselesi haline getirirler) Rahat vermeyeceklerini açık açık söylüyorlar... Bu iş beş yıl böyle gitmez mesajı veriyorlar...

Veriyorlar ama yeniden seçime gitmekten de korkuyorlar...

Mağduriyet yaratmasından korkuyorlar...

Kendi seçmenlerinin tepki gösterme ihtimalinden korkuyorlar...

Türkiye’nin seçim yapamaz ülke konumuna düşmesinden korkuyorlar…

Doların alıp başını gitmesinden korkuyorlar…

***

Dolar demişken şu notu da düşmekte yarar var..

Hatırlıyor musunuz?

Bir buçuk ay önce, Maliye Bakanı ve Hazine Bakanı Albayrak şöyle demişti; ‘Ekonomik bir saldırı ile dolar 6, 7, 8, 9, 10 lira olacak diye ülkemize yüklenenler. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yeni sistemin etkinliğinde avuçlarını yalayacakları bir şekilde demir bir yumrukla doları 5 liraya indirdik.’

Bugün dolar kaç lira?

Altı… Ekonomik saldırı var mı?

Yok… O halde?

Sebep belli; başkanlık modeli, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi...

Doların altı lira olmasının nedeni bu…

Yeni rejim Türkiye’ye ağır geldi… Yeni rejimi Türkiye taşıyamıyor...

İspatı ortada... İktidar ne yapsa olmuyor… Ekonomi dikiş tutmuyor… ‘ Dengeleme dönemi’ gibi piyasanın ateşini düşürmeye yönelik sözler havada asılı kalıyor... İnandırıcı olmuyor…

Bu ortamda bir de seçimin yenilendiğini düşünün...

Ekonomi için kabûs olur...

İstanbul’u CHP’ye teslim etmek istemiyorlar ama yeniden seçime gitmekten de korkuyorlar…

Ee, ne yapacaklar?

Dedim ya; mazbatayı Yıldırım’a vermenin yolunu arıyorlar…

Bulurlar mı?

Bilemem ama arıyorlar...

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.