08 Ekim 2020

Maliye Bakanı özür dileyip koltuğunu boşaltmalı

Şimdi biri çıksa, Sayın Maliye Bakanım diye söze başlasa. "Siz 'doların yedi lira olacağını söyleyenler hayal kuruyor, yedi lira olmasını çok beklersiniz' dediniz. Size güvendik dolara yanaşmadık elimizdeki avucumuzdaki eridi. Size güvenmekle hata mı yaptık" diye sorsa ne yanıt verir?

"Birileri Türkiye ekonomisi batacak, dolar 7 lira 8 lira olacak diye hayal kurdu."

"Dolar 8 lira olacak dediler, 10 lira olacak dediler. Operasyon yapmaya çalıştılar. Ülkemize karşı yürütülen planın parçası olan bu kişiler itibar görmeye başladı. Toplumsal korku imparatorluğu oluşturmaya çalıştılar.."

"Dolar 10 lira, 15 lira olacakmış. Yok mu arttıran? Bunu iki kesim söylüyor. Birincisi malum siyasi motivasyonla iletişim ve algı operasyonlarıyla kötücül bir söylemle seçmeni maniple etmeye çalışanlar. Onları biliyoruz artık. İkincisi ağustos, eylül, ekim ayında altı liradan, yedi liradan dolar alıp 10 liraya, 15 liraya satıp kâr etmeyi düşünenler. Dolar düştü beş liraya. Onlar bir kriz çıksa da dolar yükselsin derdindeler. Daha çok beklersiniz…"

Bu sözlerin hepsi Hazine ve Maliye Bakanı'na ait.

2019 yılında çeşitli toplantılardaki söylemleri… Dolar yedi lira, sekiz lira olacak diyenleri suçlamış, yaftalamış. Daha çoook beklersiniz diye dalgasını geçmiş.

Çok beklemediler. Aradan bir buçuk yıl geçti, dolar sekiz liraya (7.88) dayandı, Euro dokuz lirayı ( 9.25) aştı.

Demek ki o günlerde doların sekiz lirayı göreceğini söyleyenler ekonomiyi iyi tahlil etmiş. Gidişatı görmüş, uyarısını yapmış.

Maliye'yi ve Hazine'yi elinde bulunduran her türlü veriye anında ulaşma imkanı bulunan, Merkez Bankası ile iç içe çalışan, kamu bankalarına dolar satın, alın diye emir verme pozisyonunda olan (Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı şapkasıyla) yani piyasaya müdahale etme yetkisinde olan Bakan görememiş.

Demek ki bilgisi, deneyimi o koltuğu taşımasına uygun değil.

Ne yapması lazım?

Kalkması. Sessizce, kalkıp özür dileyerek evine dönmesi lazım. Ekonominin yazılı olmayan kanunu bunu gerektiriyor.

Yapamayan gider, başaramayan bedelini öder. Dolar yedi lira olacak diyenlere hayal kuruyorsunuz demişti. Hayal kuranların hayali fazlasıyla gerçek oldu.  

"Birileri dolar yedi lira olacak Türkiye batacak" diyordu, dolar sekiz lira olduğuna göre Bakan'a göre Türkiye battı.

Peki batıran kim?

Bakan teflon tava politikası izliyor. Dolardaki artışı üstüne almıyor. "Dolar kuruna bakmıyorum" diyerek kurun tarihi rekorlar kırmasını önemsemiyormuş havası yaratıyor. Doların fırlayıp gitmesi önemli değilmiş algısı yaratmaya çalışıyor.

Oysa doları belli düzeyde tutmak için Merkez Bankası rezervlerini tükettiler. Başa çıkamadılar.

Artık halk yemiyor.

Dolar kurunun önemsiz olduğuna nasıl inansın ki... Dolardaki artış nedeniyle benzine dün 16 kuruş zam geldi.

Bakan, bir buçuk yıl önce söylediklerini unuttu veya yuttu diyelim. Bugün ne yapıyor?

Yaptığı şu; altı ay önce yaptığının tam tersini yapıyor. Bir de TÜİK kanalıyla verilerle oynayarak enflasyonu düşük göstermeye çalışıyor.

Son günlerdeki faaliyeti bu. Ekonomistler şu sorunun yanıtını henüz bulmuş değil: Dövizdeki artış neden iç piyasadaki fiyatlara yansımıyor?

İşin sırrı TÜİK'te.

Karar Gazetesi yazarı İbrahim Kahveci TÜİK verilerine dayanarak oturup, hesabını yapmış.  Enflasyonu yüzde 15.65 bulmuş. TÜİK'in açıkladığı oran yüzde 11.75.

Hâl böyle olunca iktidara, iktidarın verilerine güven kalmayınca, sabah akşam yerli milli söylemi de yapsan millet yabancı paraya sarılıyor.

Şimdi biri çıksa, Sayın Maliye Bakanım diye söze başlasa. "Siz 'doların yedi lira olacağını söyleyenler hayal kuruyor, yedi lira olmasını çok beklersiniz' dediniz. Size güvendik dolara yanaşmadık elimizdeki avucumuzdaki eridi. Size güvenmekle hata mı yaptık" diye sorsa ne yanıt verir?

Yanıtı yok mu…

Yanıtı yoksa istifası gereklidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.

"
"