12 Kasım 2019

İnsan sormadan duramıyor

Barış Pınarı Hârekatı'nın zamanlaması bu sebeple miydi? AKP’ye yönelik eleştirileri kesmek için miydi? Yerel seçimden sonra AKP aleyhine esen rüzgarı durdurmak için miydi?

AKP Genel Merkezi’nde bir dizi toplantı yapılmış. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal gidişattan kaygı duyan, alçak sesle de olsa eleştirme hakkını kullanan AKP’lilere seslenerek şöyle demiş:

"Arkadaşlarımız bizi muhalefet dili ile eleştiriyor. Bu doğru değil. Arkadaşlar, Barış Pınarı harekatı ile iyi bir ivme yakaladık. Bunu sürdürmemiz lazım"

Sormadan duramayacağım.

Barış Pınarı Hârekatı'nın zamanlaması bu sebeple miydi?

AKP’ye yönelik eleştirileri kesmek için miydi?

Yerel seçimden sonra AKP aleyhine esen rüzgarı durdurmak için miydi?

AKP’ye ayda sağlamak için miydi?

Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi'nin şu satırları dikkat çekici: “Erdoğan, Barış Pınarı Hârekatı'nın millette birlik ve beraberlik duygusunu oluşturduğunu gördü. Oradan aldığı rüzgarla AK Parti’nin seçimden sonra girdiği tartışma sürecinden çıkıp büyük fotoğrafa odaklanmasını arzu ediyor."

Sınırımızı temizlemek gerekli miydi?

Kuşkusuz... Buna itiraz yok..

Peki, askeri harekatın zamanlaması AKP’nin içine düştüğü durumla bağlantılı mı?

AKP’ye endeksli mi?

Yani zamanlama..

AKP’ye puan kazandırmak...

Yerel seçimden sonra AKP’lileri karamsar havadan çıkarmak...

Ekonomideki ağır tabloyu ikinci plana atmak, konuşturmamak...

Birlik ve beraberliği AKP üzerinden sağlamaya yönelik miydi?

Cumhurbaşkanı geçen ay Kayseri’de yaptığı konuşmada herkesi AKP saflarına çağırmıştı.

Ve demişti ki;

"Tüm vatandaşlarımızı partimizde görev almaya davet ediyoruz. Görev alan arkadaşlarımızın önlerinde yeni kapılar da açık olmaya devam edecektir. Herkesi AK Parti saflarına bekliyorum."

Üstü üste yapılan bu açıklamalar Barış Pınarı Hârekatı'nın zamanlamasını manidar kılıyor.  

Veya askeri başarının iktidar partisinin toparlanması için kullanıldığı sonucunu doğuruyor..

İyi bir durum değil...

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ünal’ın ivme yakaladık açıklamasından sonra bu soruyu sormadan duramazdım.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.

"
"