21 Nisan 2020

İktidar Covid-19’a yakalandı, farkında değil

Tarihte çok örnekler var da yine de siyaset bilimcilere, sosyal bilimcilere soruyorum; iktidarlar da algı bozukluğu, doğru karar verememe, sağlıklı düşünememe hastalığına yakalanabilir mi?

Sağlık Bakanı'na, bir de iktidarın ateşine bak, 39,5'dan hatta 40 dereceden aşağı değil diyeceğim ama onun işi değil.

Bu ateş başka ateş. Doktorlara soruyorum, nefes darlığı çeken, eli kolu tutmaz hale gelen, ateşi 40'ı aşan 41'e vuran 18 yaşında da olsa belleği yerinde olur mu?

Sağlıklı düşünebilir mi?

Algı bozukluğu yaşayabilir mi?

Doğru karar verme yeteneği zayıflar mı?

Kişi için durum buysa iktidar da siyasal açıdan bu hastalığa yakalanmış olamaz mı?

Tarihte çok örnekler var da yine de siyaset bilimcilere, sosyal bilimcilere soruyorum; iktidarlar da algı bozukluğu, doğru karar verememe, sağlıklı düşünememe hastalığına yakalanabilir mi?

Ne dersiniz?

Koronavirüs bazı hastalarda beyin sağlığını da etkiliyormuş. Az da olsa beyine de sıçradığı vakalar görülmüş.

Son zamanlarda iktidarın (en tepeden en aşağıya) aldığı karara bakıyorum; eyvah demekten başka sözcük bulamıyorum.

Cavid-19'a yakanmışlar, farkında değiller.

AKP'nin tümü yüksek ateşte sayıklıyor. Hem de kuruluşlarının 18'inci yılında.

Daha 18 yaşındayken...

Örnek diyeceksiniz?

İktidar partisinin en yetkili isimlerinden biri parasız ekmek dağıtan belediyeyi paralel devlet ilan ediyorsa, diye başlayayım devam edeyim.

İktidar, belediyelerin dağıtacağı yardım kolilerine engel oluyorsa, aşevlerini kapattırıyorsa, maske dağıtmayı bile tekeline aldıysa, bütün bu faaliyetlerini valileri ve kaymakamları kullanarak yapıyorsa...

Durum sağlıklı değil demektir.

Ya, İktidarın paçası tutuşmuş demektir.

Ateşi 40'ı aşmış demektir, sağlıklı düşünemiyor demektir.

Koranavirüs bünyelerine girmiş demektir.

Bu sebeple ne yaptıklarını bilmiyorlar demektir.

Ya da tek adam rejimi bunu bilerek yapıyor, giderek sertleşecek otoriter, kimine göre totaliter devlet bir kademe atlayacak demektir.

Başka izahı varsa biri çıkıp söylesin.

* * *

Ben iyi niyetle yaklaşıyorum, Koronavirüs'ün iktidarda yarattığı tahribata bağlıyorum. Ani vuran salgına, yüksek ataşe!..

Kötü düşünenler de var.

Diyorlar ki; Cumhurbaşkanı 15 Temmuz'un felaketini göstererek Türkiye'yi 'tek adam rejimine' veya kendi tabiriyle 'iktidarın yegane temsilcisi modeli'ne geçirmedi mi?

Evet.

Koronavirüs felaketi üzerinden de 'tek ses, tek nefes' modeline geçirecektir. Tam itaat, sadakat, emir komuta sitemine...

Bunu söyleyenlere itiraz edemedim.

Şundan: Dün Başakşehir Şehir Hastanesi'nin açılış törenini izledim. Cumhurbaşkanı telekonferans yöntemiyle açılış konuşmasını yaptı. Sağlık Bakanı ve sağlık çalışanları sosyal mesafeyi koruyarak tek sıra dizilmişlerdi. Profesörler, doçentler, doktorlar, teknisyenler, hemşireler...

Ayakta, hazır ol duruşunda...

Kuzey Kore demeyeceğim ama kendimi bir anda eski 'Doğu Avrupa' ülkelerinden birinde hissettim. Mesela 1970'lerin Bulgaristan'ın da.

Hastanenin açılış törenini dikkatle izleyin. Ne demek istediğimi anlarsınız.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.

"
"