15 Mayıs 2020

İki ucu boklu değnek!

Parklar açılınca ne olduğunu gördük. Geçen gün çocuklara, bebelere izin çıktı. Çocuğunu kapan parklara oyun olanlarına koştu. Ne sosyal mesafe kaldı ne önlem! 5 saatlik iznin sonuçları bizi şoke edebilir

Sadece Türkiye için değil, dünya için de durum aynı; iki ucu boklu değnek. Korona dünyayı öyle sıkıştırdı ki; ülkeler, hükümetler, liderler ne yapacağını şaşırdı. Aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık durumu!

Şöyle ki; yeni normal dedikleri maskeli yaşama geçme adımları atılıyor, önlemler gevşetiliyor virüs anında kafa kaldırıyor. Tüm gücüyle saldırıyor, vaka sayısı artıyor.

Tam tersini yapsan... Çok sıkı önlemler alsan, market ve eczaneler dışında bütün dükkanları kapatsan, hatta uzun süre sokağa çıkma yasağı uygulasan bu kez üretim duruyor, ekonomi ağır türbülansa giriyor, onarılması yıllar alacak ağır hasar bırakıyor.

İki ucu boklu değnek demem bundan.

Batman, Kars ,Uşak, Düzce, Gaziantep, Van, Adıyaman, Rize biraz gevşedi vakalar hızla arttı.

27 Mayıs’ta oteller açılıyor. Turist gelsin mi, gelmesin mi? Hadi yanıt verin.

Yurt dışından turist gelmesin diyelim; yüzlerce otel var, on binlerce çalışan; müdüründen garsonuna, aşçısından komisine, temizlikçisinden valesine kadar aç demektir. Sadece hizmet sektörü değil, tarım da çöker, hayvancılık da, peynircilik de. Tavuk çiftlikleri, balık çiftlikleri topu atar.

Gelsinler o zaman. Gelsinler de nasıl gelsinler? Diyelim ki Moskova’dan iki uçak dolusu turist geldi ne yapacağız, nasıl karşılayacağız?

Havaalanında Koronavirüs testi yapacakmışız. Eee, sonuçlar çıkana kadar ne yapacağız? Test sonuçları gelene kadar karantina da mı tutacağız, otellerine mi göndereceğiz? Sonra, test sonucu negatif çıkanın Koronavirüs taşımadığı yüzde yüz değil. Her türlü önlemi alsak bile tehlike büyük.

 İstesek de istemesek de tatil süresince turistlerle temaslı hayat yaşayacağız.

Ya oh ne güzel turistler geldi, çarklar döndü, cepler para gördü derken ya salgın yeniden yükselirse? Virüs önce tatil yörelerini sonra çalışanlar üzerinden tüm ülkeye yayılırsa?..

Risk büyük. Karar vermek zor.

İki ucu boklu değnek demem bundan.

Bir başka mesele. Parklar, sahiller açılsın mı, açılmasın mı?

Açılsın tabii, insanlar parklara gitsin nefes alsın, sahillere insin deniz havasını solusun. Psikolojilerine iyi gelir, moral bulur.

Ama parklar açılınca ne olduğunu gördük. Geçen gün çocuklara, bebelere izin çıktı. Çocuğunu kapan parklara oyun olanlarına koştu. Ne sosyal mesafe kaldı ne önlem! 5 saatlik iznin sonuçları bizi şoke edebilir.

Tamam da AVM’lere ne diyeceğiz? Acele ettiler, esas onun faturası ağır olacak. Evet ama iİnsanlar da onca uyarıya rağmen, doktorların aman dikkat diye gece yarısına kadar çene tüketmelerine rağmen koşa koşa gitti. AVM’leri erken açmanın faturası haziranın ilk haftası çıkacak. İnşallah korkulan olmaz.

İktidar büyük risk aldı.

Madem bu kadar riskliydi iktidar neden açtı? Şöyle ki; AVM’lere AVM olarak bakmamak lazım. Türkiye’de 436 AVM var. Binlerce dükkan, on binlerce çalışan. Bu işin bir yüzü, öteki yüzü üretim yapan fabrikalar, AVM’lere mal verenler. Yazlıkları hazırladılar, biçtiler, diktiler, depoladılar tam piyasaya çıkaracaklardı ki salgın başladı. Binlerce yazlık ürün elde kaldı. AVM’ler acımasa o ürünleri kim görüp nereden alacak? Biraz geç kalınsa, bayram sonrasına ertelenseydi yaz sezonu kaçardı.

Kaçsın, insan hayatından daha mı kıymetli? Değil tabii ama o da binlerce kişinin işsiz kalması demek.

Dedim ya iki ucu boklu değnek.

Şehirlerarası seyahat kısıtlaması bir ay daha sürse Koronavirüs ile mücadele daha rahat olurdu, daha etkin olurdu. Sonuca daha rahat ulaşılırdı. Virüs şehir şehir gezmezdi.

Doğru ama ulaşım diye devasa sektör var. On binlerce otobüsün hareketsiz kalması on binlerce kişinin evine ekmek götürememesi demek. Ne kadar dayanılır ki.

İki ucu boklu değnek.

Hayatın diğer alanlarından da örnekler vermek mümkün. Nereye elinizi atarsanız atın aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık vaziyeti var!

İşimiz zor. Normalleşiyoruz demekle normalleşme olmuyor. Yeni normal demekle yeni normal gökten zembille inmiyor. Önümüzdeki günler/haftalar hatta aylar biraz stresli geçecek, hırpalayıcı olacak, yıpratacak.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.

"
"