07 Kasım 2019

Erdoğan’ın söyleyecek sözü kalmamış!..

Milletvekilleri yine ilk defa duyuyormuş gibi yaptı; uzun uzun alkışladılar!..

İki gündür yazıyorum, yazı dizisi gibi oldu ama gündem beni üçüncü yazıya zorladı.

İlk yazıda AKP’nin miladını doldurduğunu iddia ettim. AKP’nin Erdoğan Partisi’ne dönüştüğünü söyledim.

AKP Genel Başkan Vekili bu yazdıklarımı doğrularcasına; ‘Erdoğan’ın siyasi karizmasının arkasına sığınarak siyaset yapma devri sona erdi’ dedi.

Kurtulmuş bu sözleriyle; karizmatik liderlik devrinin kapandığını mı ima etti?

AKP’de tek adam döneminin bitmesi gerektiğini mi söylemeye çalıştı?

AKP’nin artık kurumsal kimliğe kavuşması gerektiği mesajını mı vermek istedi?

Bilemedim...

Bildiğim şu; Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı şapkasıyla ülkeye, halka, seçmene, tabanına söyleyeceği söz kalmadı.

Salı günü AKP Meclis grubunda yaptığı konuşmayı dinlediniz mi?

Konuşmasının ilk bölümünde; 2002 Türkiye’siyle 2019 Türkiye’sini kıyasladı. Sanki iki, üç yıl yıl önce iktidar olmuşlar gibi konuştu!..

Sık sık nereden nereye dedi...

AKP milletvekilleri ilk kez duyuyormuş gibi yaptı; uzun uzun alkışladılar...

20 yıl önce SKK Genel Müdürlüğü yaptığı yıllarda Savaş Ay’ın programında söylediği sözleri nedeniyle yine Kılıçdaroğlu’na çattı.

SSK’nın 20/25 yıl önceki halini anlattı.

İMF’ye borcumuzu kendilerinin ödediğini 2013 yılında IMF’in bizden borç istediğini, arkadaşlarına verin dediğini söyledi...

Belki 250’inci defa, belki 500’üncü defa!..

Milletvekilleri yine ilk defa duyuyormuş gibi yaptı; uzun uzun alkışladılar!..

Herkes rolünü oynadı!..

O hal, o görüntü iki gündür yazdığım yazıları doğruluyordu...   

BİR: Erdoğan’ın gerçekten söyleyecek sözü kalmamış.

İKİ: AKP miladını doldurmuş. Heyecanını kaybetmiş.

Dinleyici localarını tezahürat yapsın diye doldurdukları kişiler asker selamı yapmanın dışına çıkamadı...    

Çünkü 2023 vizyonu dedi; rakamlar vererek hedefler koydu tutmadı. Hedefin yarısına ulaşırsak ne mutlu bize... Kişi başına düşen milli gelir 25 bin lira olacak dedi 10 bin liranın altına düştük.

Avrupa Birliği rüyası çoktan bitti...

Ekonomi içler acısı. İşsizlik diz boyu.

Bu yaşadığımız şartlar Fransa’da olsa, Almanya’da olsa dandik dedikleri Yunanistan’da olsa ülke anında seçime gider.

Çünkü ülkenin toparlanma şansı yok, ülkenin başka çıkış yolu yok.

Yunanistan Başbakanı Çipras Avrupa Parlamentosu’na gönderecekleri milletvekili seçimini kaybetti diye genel seçime gitti.

Rahmetli Bülent Ecevit 1979 yılında yapılan ara seçimde; Konya, Manisa, Edirne, Muğla ve Aydın’ı kaybetti diye Başbakanlıktan istifa etti.

Bu ara seçimdir demedi.

Aynı gözle bugüne bakalım...

Tayyip Erdoğan yerel seçimde üç büyük kenti; İstanbul’u, Ankara’yı ,İzmir’i kaybetti... Diğer büyük kentleri saymıyorum... Çünkü üç il bile yeterli neden...

Kılını kıpırdatmadı...

Cumhurbaşkanı kıyaslamayı seviyor ya... 1977 Türkiye’yle 2019 Türkiye’sini, 2002 Türkiye’siyle 2019 Türkiye’sini bir de demokrasi, özgürlükler, medya çeşitliliği açısından kıyaslasa.

Ecevit’in kararını yorumlasa...

Güzel olmaz mı?

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.