Eskiden böyle değildi. Erdoğan rakiplerine koz vermezdi. Tam tersi en küçük hatalarını abartarak büyük mesele haline getirirdi.
Rakiplerini pişman ederdi…
Son yıllarda durum değişti. Siyasetçi olarak çok hata yapmaya başladı. Yorgunluktan olabilir, zihni çok meşguldür bunun için olabilir, her meseleyi yeterince inceleyecek düşünüp tartacak zamanı yoktur.
Eee diyeceksiniz ki; bu düzeni kendi kurdu. Bütün ülkeyi tek başına yönetmeye kalktı. Bırakın her konuda son karar verici olmasını insan rutin evraklara imza atmaya yetişemez.
Doğru.
Daha da ötesi var. Üzerindeki sorumluluk yetmezmiş gibi kendini Varlık Fonu'nun Yönetim Kurulu Başkanı yaptı.
Fonun içinde neler yok ki, VakıfBank var, Halkbank, Ziraat Bankası var… Borsa İstanbul, BOTAŞ, Çaykur, Eti Maden, PTT, Türkcell, THY, Türk Telekom var…
Daha saymayayım var oğlu var.
Erdoğan hangisine yetişecek? Cumhurbaşkanı şapkasıyla devleti yönetmeye çalışıyor. Dış politikayı yönlendiriyor, ikili temaslar yapıyor, MİT'in, TSK'nin iç ve dış operasyonlarını şekillendiriyor.
Hükümetin yegane temsilcisi olarak ülkeyi yönetiyor. Ortadan kaldırılan başbakanın görevini yapıyor. Bürokrasiyi, polisi, jandarmayı, sağlık sektörünü, eğitimi sistemini idare ediyor. Korona salgınıyla mücadele planları yapıyor. Ekonomiyle boğuşuyor.
AKP Genel Başkanı şapkasıyla siyasi rakipleriyle polemiğe giriyor, laf yetiştiriyor, seçmenin nabzını tutacak hamleler yapıyor.
Üstüne Varlık Fonu'nun başında olmasının getirdiği sorumluğu ekleyin. Hangi birine zaman ayıracak?
Hata yapmaması mümkün değil.
Şimdi diyeceksiniz ki, Saray'da yüzlerce danışmanı var. Onlar ne yapıyor? Hata yaptırmasınlar!..
Doğru ama danışmanların 'Erdoğan'a bu yaptığınız, yanlış, hata diyecek' gücü yetkisi var mı?
Bence yok.
Son hatası neydi diyeceksiniz?
Gerçi, AKP tabanını test etmek için, harekete geçirmek için, helallik verenler vermeyenler ayrımı yapıp saymak için yaptı ama ters tepki.
Sosyal medya helallik vermiyorum kampanyasıyla çalkalandı. Muhalefet liderlerine gün doğdu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun söylediklerine bakın:
'Kör kuruşa muhtaç ettiğin esnaf sana helallik verecek mi? İşsiz bıraktığın milyonlarca genç sana helallik verecek mi? Pazar artıklarından beslenen yüz binler sana helallik verecek mi? Dükkânı kapalı aylardır çalışmıyor icra memuru kapıda bu adam sana helallik verecek mi? E onlar da açıklama yaptılar dediler ki biz hakkımızı helal etmiyoruz.'
Hani futbolcular tapu rakip alana göndermek isterken rakip oyuncunun ayağına atarlar ya, gol kaçınılmaz olur.
Erdoğan'ın yaptığı tamamen buydu. Durduk yerde rakibe gollük pası verdi. O da golü attı…
Sadece o atmadı, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener de fırsatı kaçırmadı.
Ağları havalandırıverdi… Bakın ne dedi:
'Alamazsın Sayın Erdoğan, ekmeği haram ettiğin çiftçiden, hayalleri haram ettiğin gençten helallik alamazsın. Yazmayı haram ettiğin gazeteciden helallik alamazsın. Kadroyu haram ettiğin öğretmenden helallik alamazsın. Huzuru haram ettiğin kadınlardan helallik alamazsın. Aşıyı haram ettiğin milyonlardan helallik alamazsın. Günahına girdiğin nice masumdan helallik alamazsın. Bir damla huzuru haram ettiğin milletimizden helallik alamazsın.'
İki lider de illa helalleşmek istiyorsan hemen seçime git, sandığı önümüze koy helalleşelim diyor.
Peki, Erdoğan erken seçime gider mi?
Hodri meydan der mi, sandığı ortaya koyar mı?
Bu ortamda mı?
Erdoğan üst üste siyasi hatalar yapıyor ama bu kadar büyük hata yapacağını zannetmiyorum.
Siyasi olarak intiharı olur...