Rejim/sistem değişikliğiyle birlikte Erdoğan'ın birden fazla şapkası oldu. 2017 referandumuyla birlikte Cumhurbaşkanı şapkasının yanına AKP Genel Başkanı şapkası da konuldu.
Hangi şapkasını ne zaman takacağı kendi takdirine bırakıldı.
2018 genel seçimleri Erdoğan'a üçüncü şapkayı verdi. Aynı zamanda yürütmenin de yegane temsilcisi oldu.
Tek kişilik iktidar...
2019 yerel seçimlerinde ise üç büyük kent dahil, birçok büyük ilde ana muhalefet partisi lideri konumuna geldi. Çünkü AKP büyük kentlerde ikinci parti oldu, muhalefete düştü.
Bu da dördüncü şapkasıydı.
Erdoğan ilk dönem yaptığı konuşmalarda şöyle bir yöntem izledi. Konuşmasına Cumhurbaşkanı, devletin başı ağırlığıyla başladı, daha sonra icraatlarını anlatarak yürütmenin tek sahibi pozisyonuna geçti, finalde muhalefet partilerine verip veriştirerek AKP Genel Başkanı sıfatıyla kürsüden indi.
Bir konuşmada üç şapka değiştirdi.
Kaybettiği yerel seçimden sonra üçlü kombinasyondan vazgeçti. Son dönemde AKP şapkasını daha çok kullanmaya başladı.
AKP şapkasını diğerlerinden daha önemser hale geldi.
Hafta sonu, İstanbul Kartal Şehir Hastanesi ile Tokat, Ardahan, Siirt, Bingöl gibi kentlerdeki HES'lerin açılışlarını yaptı. Kartal Şehir Hastanesi'nin açılışına bizzat gitti, diğerlerine video konferans yöntemiyle Vahdettin Köşk'ünden katıldı.
Kurdele kesme yani açılış törenlerinin ortak özelliği vardı. Kürsüye Bakanlar, Vali, AKP il Başkanı, ilçe başkanı, kadın kolları başkanı davet edildi. AKP milletvekilleri kürsüde yerlerini aldı.
Ama o ilin CHP'li belediye başkanı çağrılmadı. O ilçenin CHP'li ilçe başkanı unutuldu.
Açılışlar parti toplantısına dönüştü.
Şehir hastanesi açılışını neden AKP İl Başkanı yapıyor.
Neden kurdeleyi o da kesiyor?
Hastanenin yapım parasını o mu vermiş!
Madem il başkanları düzeyinde davete gerek görüldü öteki partilerin il başkanları neden yok?
Yok çünkü; AKP'yi toparlamak için uğraşıyor.
Yok çünkü; parti devlet modeline geçtik.
Yok çünkü; devlet başkanı gibi davranmıyor.
Yok çünkü; AKP şapkasını takmayı daha çok seviyor.
Şehir hastanesini Cumhurbaşkanı şapkasıyla yapsa Ekrem İmamoğlu da kürsüde olurdu. İstanbul Şehir Hastanesi açılıyor, şehrin patronu dışlanıyor.
Pazar günü Tokat'taki HES'in açılışı vardı. Cumhurbaşkanı kurdele kesme törenine, AKP milletvekillerini, Tokat Valisi'ni, Tokat AKP İl Başkanı'nı, Tokat Belediye Başkanı'nı, HES'in bulunduğu ilçenin belediye başkanını çağırdı.
Tokat Belediye Başkanı AKP'li. AKP'li olduğu için AKP il Başkanı'nın yanında yer buldu.
İstanbul Belediye Başkanı CHP'li. CHP'li olduğu için şehir hastanesinin açılış törenine alınmadı.
Parti devlet modeline geçtik demekte haksız mıyım?
Şimdi soruyorum. Bu açılış törenlerini Cumhurbaşkanı mı yaptı, yürütmenin yegane temsilcisi mi yaptı, yoksa AKP Genel Başkanı mı?
Yürütmenin tek sahibi sıfatıyla yapsaydı bile merkezi yönetim yerel yönetim işbirliği, uyumu adına İstanbul Belediye Başkanı'nı çağırmak durumundaydı.
Erdoğan ilk iki şapkasını kenara bıraktı. AKP şapkasını tercih etti.
Hâl bu, tercihi bu...
Tercihi bu ama muhalefetin "AKP'nin Cumhurbaşkanı oldun" eleştirilerine de kızıyor, içerliyor. 81 milyonun Cumhurbaşkanı olduğunu söylüyor.
81 milyonun içinde Meclis'te grubu olan CHP'liler, İyi Partililer, HDP'liler yok mu?