13 Ağustos 2019

Dip dalga 'seçim' diyor!..

Seçimden kaçarak Türkiye sakin sulara, korumalı limana ulaşamaz... Çünkü; yaprak sıkıldı ağaçtan!..

Bayramın konusu değil diyeceksiniz ama MHP Genel Başkanı Bahçeli bayramın gündemi yaptı...

O halde neler olup bittiğine göz atalım... Dört yıl seçim yok kampanyası 31 Mart'ın ertesi günü başladı... Saray mahreçli olduğu aşikârdı... Saray'a yakın yazarlar “Dört yıl seçim yok, Türkiye nefes alacak, Türkiye dört yılda çağ atlayacak” içerikli yazılar döşendiler...

Yayınlar çok sürmedi... Yine Saray'ın talebiyle İstanbul seçimi hokus pokus taktiğiyle yenilendi... İstanbul demek Türkiye demekse ülkece bir kez daha seçim havasına girdik... Saray'a yakın yazarlar suspus oldu... “Sıra ekonomide, sıra radikal adımlarda, sıra yargı reformumda” diyenler yazdıklarını yaladı yuttu... Türkiye, 23 Haziran'a kadar seçimle yattı, seçimle kalktı...

Sonuç; iktidar adına (AKP/MHP) ağır yenilgi...

İki seçim arasında susan yazarlar 24 Haziran gece yarısı “Oh ne güzel dört yıl seçim yok, Türkiye rahatladı” nakaratını yeniden tedavüle soktu...

İktidar, yani Cumhurbaşkanı, yani Cumhurbaşkanı çevresi, yani iktidarı Meclis'te temsil eden parti (AKP) yani iktidara kayıtsız şartsız destek veren parti (MHP) söylem birliği yaptı: 2023'e kadar seçim yok... Bayram günü Bahçeli bir kez daha dillendirdi, Türkiye'nin seçime ihtiyacı yokmuş!..

Seçim yok diyenler, seçim olmayacak diye yazanlar, ne güzel seçimsiz dört yıl geçireceğiz diye göbek atanlar şunu biliyor; dip dalga böyle demiyor...

Dip dalga seçim baskısı yapıyor...

Erdoğan bunu görmüyor mu? Bahçeli bunu bilmiyor mu? İkisi de kurt politikacı bilmezler mi, görmezler mi?

Dip dalganın sesini duydukları için korkuyorlar; seçim yok diyerek dalga boyutunu kırmaya çalışıyorlar ama olmuyor... Seçim olsa gideceklerini bildikleri için '2023'e kadar seçim yok' söylemini dillerinden düşürmüyorlar... Bahçeli'nin “Seçim istemek güneyimizde terör devleti kurulmasını teşvik etmektir” sözleriyle gözdağı vermesinin sebebi bu...

İki lider de görüyor, sandık onlar için artık son nokta demek!.. Bahçeli işaret fişeğini ateşledi, seçim isteyenlere terörist muamelesi yapılırsa şaşırmayın!.. Seçim isteyenler hakkında hükümeti devirmeye yönelik eylem nedeniyle dava bile açılabilir...

Müebbet hapis talebiyle!..

Şimdi diyeceksiniz ki dip dalganın sesi gerçekten bu mu?

Evet...

Seçmen yerel seçimde yeni rejimi beğenmediğini, tek kişilik iktidardan hoşnut olmadığını beyan etti... Türkiye'nin lokomatif kentleri iktidara kırmızı kart çıkardı... Sadece iktidara değil kurdukları ittifaka da kırmızı kart gösterdi...

Piyasalar da yaprak kımıldamıyor, neden?

Çünkü kimse bu iktidarın uzun ömürlü olduğuna inanmıyor... Çünkü kimse bu rejimi sağlıklı bulmuyor... Parası olan faize yatmış, parası olan dövize yatmış; bekliyor...

Seçmen değişim mesajını verdi...

Yerel seçim, yerel seçimin dinamikleri farklıdır, bu genel seçime çağrı anlamında değildir diye itiraz eden olacaktır...

Bi dakika...

İktidar, yerel seçimi genel seçim havasına sokarak beka seçimi ilan etmedi mi? Kendisi için beka seçimine çevirmedi mi?

Evet... Millet de onlara dersini vermedi mi?

Verdi, eee...

Beğenmedikleri Yunanistan'a bakalım... Avrupa Parlamentosu seçimleri yapıldı... Başbakan Çipras yönetimindeki sol koalisyon ağır yenilgi aldı... Çipras, “Avrupa Parlamentosu seçimi benim daha üç yılım var” demedi... Bahane de bulmadı, Güven oylaması yani seçim istedi...

Demokrasi dedikleri hadisenin özü bu...

Biz de ne oluyor? Seçmen yeter artık dediği halde koltuğunu kaybedeceğini bilen siyasetçiler seçim istemenin teröre destek vermek anlamına geleceğini ima ederek korku salmaya çalışıyor... Tehdit yöntemini seçiyor...

Ama şunu bilmiyorlar; Necip Fazıl'ın dizeleriyle söyleyeyim...

Yaprak sıkılmışsa ağaçtan

Sonbahar bahane...

Seçimden kaçarak Türkiye sakin sulara, korumalı limana ulaşamaz... Çünkü; yaprak sıkıldı ağaçtan!..

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.

"
"