5.8'lik depremin attığı tokatın etkilerini gördük... 20 yıldır bu kenti yönetenler laf ebeliğinin ötesinde fazla bir şey yapmamış... Depreme hazırlık için toplanan paralar iktidara oy getirmesi düşünülen yatırımlara kaydırılmış...
Kısaca; deprem Allah'ın takdiri, sonuçları da öyle kaderden kaçınılmaz deyip yan gelip yatılmış...
5.8'lik deprem bir şeyi daha ortaya çıkardı... Türkiye'de artık bürokrat siyasetçiler var! Eskiden bürokratlar vardı, siyasetçiler vardı... Bürokratlar atamayla gelirdi, siyasetçiler seçilerek... Bu iki kuruma şimdi bürokrat siyasetçiler eklendi... Atamayla gelen güç sahibi siyasetçiler?!.
Bulundukları göreve atamayla geliyorlar ama siyasetçi gibi davranıyorlar... Siyasetçi gibi konuşuyorlar... Muhalefetteki siyasetçilerle çatır çatır kavga etmekten, seçilmişlerle bilek güreşine girmekten kaçınmıyorlar...
Bu durum bir süredir vardı... Mesela, İstanbul'da seçimin yenilenmesi kararından sonra İçişleri Bakanı Soylu, CHP'li İmamoğlu'yla ağız dalaşına girdi... Hatta bir süre sessiz kalan İmamoğlu'nu ringe çağırdı... İmamoğlu'nun bir çocuğu tokatladığını iddia edecek kadar bulunduğu makamı unuttu...
O dönem bunu, Erdoğan'ın 31 Mart seçimlerini kaybettiği, yıprandığı için Soylu'nun kendini öne atmasına yormuştuk... Soylu'nun yapısından kaynaklanan kişisel hamleler sanmıştık... Gerçi, İstanbul Belediyesi'ne kayyım atanan Vali'nin ihalelere imza atması, iki bine yakın kişiyi alelacele belediyeye doldurması soru işaretlerini arttırmıştı ama hangi vali farklıydı ki!..
Genel durum şuydu; Cumhurbaşkanı hem devletin başı hem yürütmenin yegane temsilcisi hem de partisinin genel başkanı olunca valiler aldıkları talimatı süzgeçten geçirip hangi koltuktan geldiğini kestiremiyordu... Ama bir çoğu AKP'nin valisi gibi davranmaktan beis görmedi...
Depremden sonra olup bitene baktığımızda, şu gerçekle yüz yüze geldik... Artık Türkiye'de seçimle gelen siyasetçilerin üzerinde atamayla gelen bürokrat siyasetçi vesayeti var...
Bürokrat siyasetçiler kim mi?
Başta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay... Düne kadar bürokrat gibi davranıyordu artık siyasetçi gibi davranıyor... Rakip partinin yetkili kişisini yıpratmak için hamle yapmaktan kaçınmıyor...
Başka kimler... Tüm bakanlar... Tüm bakan yardımcıları... Bazı valiler... Bazı kaymakamlar... Hepsi bürokrat ama çoğu siyasetçi gibi davranıyor...
Bu sözlerime itiraz eden olacaktır... ABD'de de başkan yardımcısı siyasetçi gibi demeç verir, polemiğe girer denilecektir... ABD'de bakanlar bürokrat gibi değil siyasetçi gibidir hatırlatması yapılacaktır... Bu saptamalar doğru ama arada büyük fark var...
Bir kere ABD'de başkan yardımcısı seçimle geliyor... Başkanla birlikte seçime giriyor... Kazanırlarsa başkan yardımcısı oluyor...
Biz de kararnameyle geliyor... Cumhurbaşkanı yarın, öbürgün iki cumhurbaşkanı yardımcısı daha atayabilir... Hatta üç, dört ... Yedi sekiz... Sınır yok... (Yeni alınan üç zırhlı aracın atanacak yardımcılar için olduğu söyleniyor) Cumhurbaşkanı Yardımcısı görevine getirilen sadece yemin ediyor... O kadar!
Gelelim bakanlara... ABD'de bakanlar 'Başkan' tarafından göreve getiriliyor, bizde de Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor... Buraya kadar aynı...
Fark şurada: Biz de bakan olan Meclis'e gidiyor yemin ediyor, göreve başlıyor... Sorumluluğu sıfır... ABD'de bakan olarak atanan kişi Senato'dan onay almak zorunda... Senato komisyonu resmen sorguya çekiyor, bütün hayatını didik didik ediyor...
Yani ABD'de bakanlar yasama organından da güç alıyor... Bu sebeple siyasetçi gibi rahat demeç vermeleri yadırganmıyor... Siyasetçi oldukları, halkın seçtiği Senato tarafından onaylanıyor...
Bu uygulama sadece bakanlar için değil, büyükelçiler için de geçerli... ABD Başkanı istediği kişiyi istediği yere büyükelçi atayamıyor... Senato'nun onayı gerekiyor... Bu rutin bir işlem değil... Yine sorgu, sual var...
Yeri gelmişken sorum şu... Hakkında rüşvet ve yolsuzluk iddiası bulunan ama dosyası bir sebepten kapatılan Egemen Bağış Prag Büyükleçisi oldu... ABD'de olsa olabilir miydi? Hayır!... Öncelikle hakkındaki iddialar dibine kadar araştırılırdı... Yargı yoluyla aklanması istenirdi... Senato'ya hesap vermek zorundaydı...
5.8'lik deprem bürokrat siyasetçiler döneminin işaret fişeği oldu... Artık seçilmişleri dışlayan, onları ekarte etmeye çalışan , onlarla didişen bürokrat siyasetçiler dönemi başladı...